Bu köşemizde zaman zaman, halk arasında yanlış anlaşılan konulara giriyor, derin ve ciddi araştırmalar yaparak, doğruları paylaşmaya çalışıyorum. Bu gün

Bu sene Kadir gecesi anlayışının yanlışa doğru kayma göstermesi nedeniyle, Kadir gecesiyle ilgili kaymaları, yanlış anlamaları, ülfeti ve sapmaları birlikte

Bir önceki yazımda, işletmemiz için bizlere bahşedilen müthiş fabrikalardan bahsederek, bunlardan sadece biri olan GÖZ rasathanesini ele almıştık.

Şu mübarek Ramazan günlerinde; bir saati tam bir SENE nafile ibadet sevabı kazandıracak olan, çok önemli bir tefekkür alanına gireceğiz

Yüce Rabbimiz “dua edin, duanızı kabul edeyim”, “Bana dua ediniz ki size icabet edeyim. (cevap vereyim.)” buyuruyor. (Mü’min Sûresi, 60.

..Âhiret hazırlıklarına ve mükellefiyetlerimizi mütalâa etmeye, kaldığımız yerden devam:

Bu başlıkla; seçimden önceki yazımda vurguladığım “doğru tercih ile vebalden kurtul” iddiamı da bugün te’yid etmiş oluyorum. İstikrara oy vermeyenler

Bu seçimde, DOĞRU TERCİH çok kolaylaştı. Çünkü; bir tarafta halk çoğunluğunun tercihi olan istikrarlı bir iktidar var. Diğer yanda ise

“Son 10 küsur yıldan beri muhalefetin sözleri, halk tarafından niçin hiç ciddiye bile alınmıyor” diye bir araştırma yapmak istedim. Öyle

Bu kişi için sizler de “çok ilginç, akıl ve mantıktan yoksun ve özellikle de tamamen CEHALET fışkıran bir kişi” dediniz

Bir Gün Padişah Yavuz Sultan Selim pazarda dolaşırken, keklik satılan bir tezgâh görür ve bu tezgâha yönelir. Bütün keklikler 1’er

Sözlerimin başında itiraf etmeliyim ki, 1972 yılından bu yana 41 sene içinde, Bediüzzaman Hz.’nin o çileli hayatı hakkında ona yakın

18 Nisan 2015 Cumartesi günü Kastamonu’da, Bediüzzaman Hz.’nin 55’inci vefat yıl dönümü nedeniyle düzenlenen etkinliklerden biri olan, KASTAMONU LÂHİKASI SEMPOZYUMUNDAYDIK.

SORU: “Allah herkesi, niçin farklı-farklı yarattı? Onu zengin, beni fakir. Onu güzel, beni çirkin vb. yaratacağına, herkesi eşit yaratsaydı ya!”

Batı Türklerinin, Anadolu Selçuklularının, Anadolu beyliklerinin ve Osmanlıların geliştirdikleri ve 1826’ya kadar eksiksiz yaşattıktan sonra, giderek yozlaşmaya bıraktıkları sanat musikisine,

Önceki “UNUTULMAMASI GEREKLENLER” başlıklı yazımda da arz etmiştim: “Bu millet öyle acılı günler yaşadı ki, bugün bu gerçekler ‘yeni nesil

Bu millet öyle acı günler yaşadı ki, bugün bu gerçekler yeni nesil kuşaktan kime anlatılsa, “..hayır, olamaz, bunlar imkânsız, inanılır

“Vatanını sevme” şeklinde idrak edilen milliyetçiliğe elbette hiç kimsenin bir sözü veya bir itirazı olamaz.

Son zamanlarda kamuoyunu en çok meşgul eden ve ekilen rüzgârların FIRTINA olarak biçildiği şu zamanda, bu konuyu enine boyuna tahlil

Bugün çok önemli avantajlar sağlayacak olan bir soru sonrasında, hayretler içinde kalarak,

Bugün sizlere, benliğinizde fırtınalar koparacak, kişiliğinizi sarsacak, hayatınıza çeki düzen verdirecek,

​Asrımızın en önemli yara ve hastalıklarından biri de vefasızlık ve sadakatsizliktir.

İmam-ı Rabbanî Hz.’den (KS) ÇOK ÖNEMLİ bir hatıra. (Mektubat-ı İmam-ı Rabbani. 1/266.)

Bazen farkında bile olmadan şeytanın veya insan suretindeki şeytan avenelerinin hile ve tuzaklarına düşebiliyoruz. Has bel beşer yanılabiliyoruz veya