>>önceki yazının devamı ve tamamlayıcısı niteliğinde olduğundan, önceki “Fitne fırtınaları içinde BURUK RAMAZAN” yazısından sonra okunmalıdır. >>>İnananlara karşı şer odakları

Bu sene mübarek Ramazan-ı Şerifi, maalesef buruk bir hâlet-i Rûhiye içinde karşıladık.

Hızır Çakır hocamdan e-mailime, Canip Uzun bey ile paslaşmalı hazırladığı çok ilginç bir yazı geldi.

Çok acıklı bir terk ediş Bir önceki yazımda, Âyetlere, Hadîs-i şeriflere, mânevî ilimlere ve mânevî değerlerimize aşırı susamışlığımıza rağmen, bu

Bu yazı başlığındaki ifade asla bir iddia değil, her yönüyle bir gerçektir ve de hakikattir.

Tüm insanlığın sınav yeri olan şu fâni dünyada, sınava gönderdiği her kişiye Allah-ü Teâlâ, sınav gereği olarak, çok farklı rızıklar

22 Nisan 2016'da güzel Beykoz'umuzun ilim-irfan yuvaları olan okullarında, Değerler Eğitimi Uzmanları olarak, Tokatköy Ortaokul ve Lisesindeki öğrenci velilerine “Pedagojik

Üzülerek arz ediyorum ki, bir asra yakın zamandan beri bizlere okutulan, daha doğrusu yutturulan tarihin çoğunluğu, maalesef ısmarlama olarak yazdırılmıştır.

"Önceki yazımda ‘cami cemaatinin, vaiz ve imamları niçin dinlemediklerini’ anlatabilmek için şu örneği vermiştim. “Âmâların kullandığı Barille (1810) alfabesi çok

Yıllar önce; “Camileri bize 6 aylığına verin, tüm halkı 6 ayda komünist (veya sosyalist) yaparız”, şeklinde ciddi bir iddia okumuştum.

Kur’ân-ı Kerîm’in, dünyevî ve uhrevî olarak insanlığa her konuda ışık tutan İlâhî bir rehber ve bir kılavuz olduğu bilinen bir

Önceki yazılarımda maddî veya manevî “Hacamat, Kur’ân okumak veya dinlemek, Biyoenerji, Refseksoloji, Hastalar Risalesi v.s.” gibi birçok şifa kaynağı ve

Âhırzaman fitnelerinin doludizgin cirit attığı bir zaman dilimi içindeyiz. Âdetâ “at izi ile it izi birbirine karıştı” atasözünün tezahür ettiği

Geçenlerde bir yolculuk dönüşü, notere uğramıştım. İşlerimizin gereği olarak resmi bir evrak gerektiği için, sıra numarası aldım ve bekleme koltuklarına

Bugün sizlere, çocukluğundan beri tanıdığım bir iş adamından, çok ibretlik ve okurken boğazınızı düğümleyecek gözlerinizi yaşartacak iki anekdot arz edeceğim.

Şu teknolojik asrımızda imkânlarımız geliştikçe yeni yeni keşiflere şâhit oluyoruz.

Açık kalp ameliyatı olmadan önceki yıllarda, davet edildiğim İl ve ilçelere, kolej, vakıf ve derneklere giderek, hiç Kur’ân okumasını bilmeyen yetişkinlere,

Hepimizin malûmu olduğu gibi sınavlarda yazılı veya sözlü sorgulama vardır ve birkaç gün sonra hangi konudan sınavımız varsa, mutlaka o

Arşivimde, yıllar önce okuyup sakladığım çok ilginç ve İBRETLİK bir kıssa buldum. Tam da zamanımız Müslüman’ının acı ve acıklı ahvâlini,

-“Yatakta sağdan sola dönüyordum, veya ayakkabımı bağlamak için eğilmiştim, perde asıyordum, markette bir rafa uzanmıştım ki…. ..Aniden tüm dünya dönmeye

Öncelikle KOÇ ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyor, merhum Mustafa Koç’a da sağlığında yaptığı tüm hayırlı işleri ve

Okurken adeta ŞOK olacağınız, çok ilginç ve ibretlik şu olayları, en güvenilir ve birinci ağızdan nakledeceğim bugün.

Bugün, çok ilginç ve bir o kadar da ibretlik bir olayla söze başlayacağım…

Yüce Dînimizin haram kıldığı “Milli piyango, toto, iddaa veya kumar gibi diğer şans oyunları” talihlilerine (!) genelde “vayy be, döndü