Hz. Ömer (radiyallahuanh) halifeliği döneminde iki kardeş, babalarını öldürdüğü gerekçesiyle bir tüccarı tutup kolundan huzura getirirler.

Pardon da bu laflar dille değil, şehit analarının dim direk yürekleriyle sese dönüşmüş cümle değil taştır taş. Kalpsiz ve düşüncesizce

İdlib'te güneş rengi saçları ile bir kız çocuğu, altı yedi yaşlarında... Bir şeyler söylüyor bir şeyler mırıldanıyor 35 yaşlarında genç

Eren, Seninle aynı ülkede doğmak bile gururdur bana. Son günlerde o kadar saçma sapan şeylerle uğraşıyor ki ülkem; Senin varlığını

Zengin bir iş adamının bahçesinde, yan yana dikilen iki limon ağacı vardı. Mayıs ayı sonlarında açan limon çiçekleri, bütün bahçenin

"Gökten yere her işi O evirip düzene koyar. Sonra (işler,) sizin saymakta olduğunuz bin yıl süreli bir günde yine O'na

Baş önemli dostlar, hem de çok önemli. Komik gelebilir belki ama her iki el ve bileğimde yaşadığım ağrı sonrası düşündüm

Tırmandığını unuttunsa; öyle duracağına düş ve yeniden tırman, durmaktan daha iyi bu... Ot gibi var olacağına öl ve yeniden diril!

Kalbinize her zaman her şey yolunda demelisiniz. Neler gelip geçti bu fani dünyada kadere dair... Kader güldürdü, ağlattı ama ille de

"Bazen rüzgârın saçımı dağıtmasına, yağmurun yüzümü ıslatmasına, birilerinin kalbimi kırmasına izin veririm. Sonra; saçımı toplarım, şemsiyemi açarım, kalbimi kapatırım. Hepsi

Seyahat etme isteği, çocukken kapının tokmağına elimizi uzatıp açmaya kalktığımız anda başlıyor ve öleceğimiz vakte kadar, görevini azimle  yerine getiriyor.

Zor tabi yaşamak. Bulamıyor insan orta yolu. Ya kayalıklarda ya da gül çimen sokaklardasın. Sabır denen acılı bal, çok zorluyor

Yarınlarda neler olacak ya da yarın sen olacak mısın? Nefesin, nefsin, etin, kanın, canın, ruhun nerede olacak? Başlıyor dediğin hayat

Her bahar canlanır hayat, kalp ve hayaller… Sonra o haller zuhur eder, o vakitler yaşanır, o hayaller ya gerçek olur ya

“Ey Türk ruhumun atomu çatla ve idealimin baş harflerini göklere yaz!” ‘Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz. Yürüyeceğim de, bas ve

Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusu Şeyh Edebali Hazretleri Osman Gazi'ye buyuruyor ki: "Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin. Allah yardımcın olsun. Beyliğini

Bizler biliyoruz ki; hayat bir mücadele. Herkesin bir savaşı, gayesi var.

Bazen yitirmek zamanı gelir. Aileni, sağlığını, dünyalıklarını, gönüllerdeki yerini, evladını, hayatının aşkını, bir dosta duyduğun güveni, hayata dair ümidini, şöhretini, hürriyetini,

Bu takım bu maçı alır... Herkese ve her şeye rağmen. Afrin ve harekât noktası. Mesaj; evlere şenlik.

Cem olmak, cemaat olmak ve bir arada kalabilmek Yaradan’ın emri, ayriyeten bir sanat, hünerdir.

"Sizler eğer gerçek inananlarsanız, daha yükselecekken gevşemeyin ve üzülmeyin!" (Ali İmran Suresi / 139. Ayet) Hayat; ne olduğunu, nasıl yaşanması gerektiğini,

Selamların en güzeliyle Dostlarım,

Gönül yorgunluğu... Bazen bitse de gitsek der insan. Dünyada bayağı dert, keder, sorun gördüm sanarak sona bir an önce ulaşmayı

Boz öküz ve sürüsünün hikayesini hatırlar mısınız? Hani aslanlar vardı civarlarında, onlara göz diken ama sürünün kalabalıklığından ve gücünden korkup