Hatırlarsanız, geçen sayıdaki yazımda “Beykozlu Olabilmek” başlığını vermiştim.

Bir yere ait olmak demek, uzun yıllar orada yaşamak demektir.

Son yıllarda bir seyahat modası başladı.

Yıl 1945... İkinci Dünya Savaşı yılları.

50-60 yıl kadar önce, Moskova'daki Devlet Tiyatrosunun duvarlarında kısa zamanda büyük çatlaklar oluştuğu görülmüş.

Hepimizin gündemi değişti. Buluşma alanlarımız değişti. Arkadaşlarımız ve çevremiz değişti. Hepsinden öte bakış açılarımız değişti. İlgilerimiz değişti. Sosyal ortamlardaki tartışma

Köylerden kentlere gelen, yeni kentliler birçok tehditle karşı karşıya.

Seçim sathı-mailindeyiz. Hayırlı olsun.

Her yıl Nisan ayında ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilen bayat bir yemek gibidir Ermeni meselesi.

Son günlerde bir soy ağacı araştırma çılgınlığı aldı, yürüdü. Soy ağacının bakıldığı sistem kilitlendi.

Eline kalemi kâğıdı alan, cep telefonunu alan, bilgisayarı alan, oradan buradan aşırdığı yalan yanlış bilgilerle kendini allame sanıyor.

​Yıllar önceydi... Ünlü bir şairimizle "İklim Yayınevi'nde" oturuyorduk. Ağabey konumundaki ünlü şair konuşuyor, bizler de onu dinliyorduk.

Şair Nedim’in deyimiyle İstanbul, “sokaklarında bilgi ve kültürün satıldığı ilim ve alimler pazarıydı.”

Sahi, İstanbul'a hangi kapıdan girilir?

"Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul" Sözleri Yahya Kemal Beyatlı'ya ait olan     "Aziz İstanbul" şiiri, Münir Nureddin Selçuk'un

Günlük popülist ve magazinsel haberlerin peşinde koşan bizleri "kadim aile geleneği" sözü ne kadar ilgilendirir bilemiyorum. Aile ve gelenek sözleri

Malumunuz iki büyük dini bayramımız var. Ramazan ve Kurban bayramı.

Ha geldi, ha geliyor derken ramazan geldi de gidiyor bile... Bayram'a ramak kaldı.

16 Nisan referandumu tartışmaları öncesinden gözümüzden kaçan çok önemli ve hayırlı bir hizmet arada kaynadı gitti

Sanıyorum Pierre Loti adını duymayanınız yoktur...

Aslında adını unutan halk desek de doğru söylemiş oluruz.

1995'li yıllar sevgili Kenan Işık ile Ankara'dan İstanbul'a dönüyoruz. "Uzun yolculuklar dostların muhabbetine renk katarmış" derler. "El hak" doğrudur. Ankara-İstanbul

Hep aynı serzeniş! Bu kadar mültecinin Türkiye'de ne işi var? Kast edilenler malum. Suriye ve Irak'taki savaştan kaçanlar

Zeytindağı. Arapların deyişiyle Cebel-ez Zeytun, Kudüs'ün tepesinde bulunan ünlü tepe.