“Toplumu ilgilendiren bazı sorunlar düzelsin diye verilen her yanlış karar, çözüm değil, bir sonraki krizin sorunudur. İyi niyet, yanlış yönle birleştiğinde felakete yol açar.
”
Yanlış karar doğru niyetin infazıdır
Toplumu ilgilendiren bazı sorunlar düzelsin diye verilen her yanlış karar, çözüm değil, bir sonraki krizin sorunudur. İyi niyet, yanlış yönle birleştiğinde felakete yol açar.
Toplumsal sorunların iyi niyetle düzeltilmesi amacıyla alınan yanlış bir karar, sonradan “Neden düzelmiyor?” sorusunu gündeme getirse de iş işten geçmiştir.
Herkes bireysel olarak çözüm peşinde koşarken, sorunun ne olduğunu anlamaya yanaşmaz. Birini suçlar, diğerini susturur, üçüncüyü ise görmezden gelir…
Toplum, bireysel, küçük gruplaşmalar ve geneli kapsayacak şekilde yerel düzeyde gerçek sorunlarına yönelmeye çalıştığında, bir anda kendini siyasi karışıklıkların içinde bulur. Bu süreçte alınan kararlar, bölgesel ya da toplumsal çözümler üretmek yerine yalnızca mevcut dengeleri korumaya yarar. Sonuçta üç aşamalı bir duraklama dönemi başlar.

Kurumların siyasal zeminini oturtmaya çalışmakla zaman kaybedilir.
Bu zeminler arasında çekişmeler başlar.
En sonunda, tüm umutlar toplumsal çözüm odaklı kararlar yerine kişi merkezli niyetler ön plana çıkar.
Durumu bir hikâye ile açıklarsak:
Bir zamanlar küçük bir köyde büyük bir susuzluk vardı. Yaz ayları geldiğinde çeşmelerden tek damla su akmaz, insanlar kilometrelerce öteden su taşırdı. Köyün muhtarı bu duruma çözüm bulmak için iyi bir niyetle karar aldı:
“Dağın arkasındaki gölden bir kanal açalım, suyu oradan getirelim,” dedi.
Köylüler bu fikri sevinçle karşıladı, el birliğiyle çalıştılar. Günler sonra su köye ulaştı. Herkes bayram etti.
Ancak kısa süre içinde tarlalar su altında kaldı, evlerin duvarları nemden yıkıldı. Meğer muhtar, suyun debisini ölçmeden kanalı açtırmıştı.
Köyün düzenini kurtarmak isterken, köyü felakete sürüklemişti.
Köylüler yıllar sonra hâlâ aynı sözü söyler:
“Muhtarın kalbi temizdi ama suyu yanlış yerden getirdi.”
İşte mesele tam da budur.
Bugün toplum olarak biz de çoğu zaman muhtar gibiyiz. Sorunları çözmek istiyoruz ama ölçüsünü, etkisini, yönünü düşünmeden hareket ediyoruz. İyi niyet, bilgisizlikle birleştiğinde zarara dönüşüyor.
Çözüm basit gibi görünüyor ama zordur:
Niyetle birlikte bilgi, iyi dilekle birlikte akıl, hızla birlikte öngörü gerekir.
Çünkü hiçbir toplum, sadece iyi niyetle ayağa kalkamaz.
Ve unutmayalım;
Yanlış karar, her zaman doğru niyetin infazıdır.
Sağlıcakla Kalın.
Yüreğinize sağlık başkanım
Beykoz Beykoz olalı bukadar eziyet çekmedi