Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

WMO’YE göre, 55 senenin en sıcak yazı

Dünya Meteoroloji Örgütüne (WMO) göre; son 55 senenin en sıcak yazını yaşadığımız şu kavurucu günler bana; “Ateşe dayanacağımız kadar günah işle!” Hadis-i Şerifini hatırlatıyor.

Kişi günah işleyeceği zaman, inanarak bu Hadis-i Şerifi düşünse, hiç günah işleyebilir mi?

Bu kavurucu sıcaklıkların 45 derece değil de, 65-75 derece sıcaklıklarla, sadece BİR AY devam ettiğini düşününüz?

Asfaltlar eriyerek araç lâstikleri asfaltlara saplanacağı için, trafik felç olacak.

İnsanlar, hayvanlar ve tüm canlılar için, işkence gibi acıların en acıları yaşanacaktı.

Oysa CEHENNEM sıcaklıkları, 75-80 derece değil ki!

BİNLERCE DERECE yani, yanardağlardan fışkıran lâvlardan bile çok daha sıcak olduğu, Âyet-i Kerîmelerle bildiriliyor.

Sadece tek bir vakit NAMAZ borcumuz için bir ay değil, 80 sene (veya yıllarca) Cehennem azabı olduğu, Hadîs-i Şeriflerde yer almaktadır.

En önemli günahın, “Namazı TERK” olduğu da kesin bir bilgidir. Mahkeme-i Kübra’da Namaz konusu halledilemezse, diğer konular sorgulanmadan azap hükmü verilecek.

Cehennem azapları, sadece “namazı terk” için değil ki!

İçki, kumar, zina, livata, gasp, gıybet, kul hakkı, hayvan hakkı, tesettüre uymamak,* cinayet, Şirk, yalan ve iftiralar, haram kazanç, ana-babaya itaatsizlik, vs. günahların, her biri için belli ölçülerde Cehennem azapları var. (*Bir gün başından tırnağına kadar 3 kat tesettüre (kefene) gireceksin. Ama o gün pişmanlıklarının asla fayda vermediği, Dünyadaki son günün olacak. Sonun böyleyken, çıplak gezmek akıl alır gibi değil!)

Bu Cehennem azaplarının EN HAFİF olanı; KÖZ (kor) hâlinde kızdırılmış bir zeminde, ayak topuğuna kadar batırılmış bir şekilde, YILLARCA beyninin de fokurdadığı azaplardır.

Böyle azap çeken kişi, en ağır Cehennem azabını, kendisinin çektiğini zannedecek.

Oysa Cehennem azapları, alevler içinde MİLYONLARCA yıllar yanarak azap çektirmektir. Vücut derileri yanarak eridikçe, yeni deriler yaratılarak, en şiddetli azaplara sürekli devam ettirilecek.

ZÂLİMLERE ve KÂFİRLERE ise milyarlarca sene değil; SONSUZ ve SINIRSIZ olarak, ebedî Cehennemlerde sürekli azaplar çektirilecektir.

Zalimlerin azapları, katlettiği ve zulmettiği masumların sayısınca, binlerce kat arttırılacak.

Bu gerçeklere inanmamak, bu gerçeklere ASLA ENGEL DEĞİL, sadece ebedî CENNETLERE ENGELDİR…

***

BU GİRİZGÂHTAN SONRA, GELELİM EBEDÎ CENNETLERİ KAZANMAYA:

İnsan olarak hepimizin bilmeye mecbur olduğu ve bildiği gibi, ciddi bir SINAVIN İÇİNDEYİZ.

Bu sınavdaki puanlarımıza (sevaplarımıza) göre mükâfatlandırılacağız veya cezalandırılacağız. Mahkeme-i Kübrâ’da tamamen ÂDİL olarak yargılanacağız ve hiç kimseye haksızlık yapılmayacak.

Hatta Yüce Rabbimizin engin Rahmeti ve merhameti, Mü’minlerin üzerine olacak…

İşte bu gerçekler nedeniyle, hepimizin en büyük derdi, Mü’minlerden olup, bu sınavı KESİNLİKLE KAZANMAK olmalı değil midir?

Dünyevî bir sınav için, özel kurslar aldığımız halde; bu GERÇEK sınavımız için, YÜZ KAT daha gayretler ve masraflar yapmamız gerekirken, maalesef dünyevî sınavlar kadar bile önem vermiyoruz.

Yoksa şu dünya hayatımızın FÂNÎ ve kısacık olduğuna, sınav için yaratıldığımıza; tek bir kişi İSTİSNA olmadan, hepimizin ÂHİRET YOLCUSU olduğumuza inanmıyor muyuz?

İnanmamak, bu gerçeklerin hiç birine engel değildir.

İşte bu nedenle, EBEDÎ CENNETLERİ KAZANMAK için, yapılması gerekenleri özetlemek istiyorum.

“Özetlemek” diyorum, çünkü bu konuları ve Ebedî Cennetleri kazanabilmek için yapılması gerekenleri, 1973 yılından beri KÖŞE YAZILARIMDA ve son 25 sene içinde yayınlanan 8 adet kitaplarımda, sizlere açık-seçik saygı ve muhabbetlerimle sunuyorum…

ÖZETLE:

  1. Bendenizin(75), 55 senelik AR-GE çalışmalarımla edindiğim bilgi ve tecrübelere göre en kısa ve en emin yol, asrımızın Bedîsinin 56 lisanda yayınlanan, 14 Ciltlik (6000 sayfalık) Risale-i Nur eserlerini anlayarak okumaktır.
  2. Bu minval üzere hizmet veren NUR Terapilere, haftada 3-4 kez devam etmek.
  3. Gerçekten Ehl-i Sünnet üzere olan, büyük cemaatlere ittibâ’ ile devam etmek.
  4. Namazlarımızı evimizde cemaatle kılamıyorsak eğer, her fırsatta camide kılmak.
  5. Evinde her TV kanalını değil; sadece DÎNÎ ve Ahlâkî Eğitim ve haber yayınları yapan, birkaç Ehl-i Sünnet kanalı tercih etmek.
  6. Azami derecede göz zinasından ve diğer günahlardan kaçınmak.
  7. Tevbe Süresi 24. Ayetin Meal veya Tefsirini dikkatlice okuyarak, azami derecede uygulamaktır…

Görülüyor ki, dünyevi sınavları kazanmada veya harama götüren yollarda çok masraflar ve tehlikeler olduğu halde, CENNETE vesile olacak yollar hem gayet selametledir, hem de masrafsızdır.

Yüce Rabbimizi hepimizi muvaffak ederek, eş ve evlâtlarımızı da selâmetlere, EBEDÎ Cennetlerine ulaştırsın. ÂMÎN…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

2 adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER