Kader Gür’le birlikte on sekiz yıldır bu platformun yükünü taşıyoruz. Kimine göre “gazetecilik” yapıyoruz ama biz gerek yerel, gerekse ulusal çapta gazetecileri görünce hep biraz temkinli yaklaştık gazeteciliğe. Zira Dost Beykoz’u Beykoz gündemine sunma gerekçemiz onlarca yıldır kaderine terk edilmiş olan bu dünya harikası yere dikkat çekmekti, gazetecilik yapmak değil. Bu gün Yuşa Tepesi’ne ve Karlı Tepe’ye Teleferik hattı olarak sunulan projeler bizim on sekiz yıl önce hayalini kurduğumuz ve dönemin yetkililerine köşelerimizden çağrı yaparak tavsiye ettiğimiz projelerin küçük bir kısmıydı mesela. Hamdolsun, gecikmiş de olsa bu günkü yaklaşımlar bana gelecek için umut veriyor. Zira Beykoz adeta bir oyun hamuru gibi. Yetenekli ve ehil ellerde ortaya harikulade eserler çıkacağından en küçük bir şüphem yok. Tabi burada il ve ilçe belediyesinin uyumu çok önemli…
Bu güne kadar her ne kadar Beykoz’u yöneten bazı isimler bizleri pek ciddiye almadıysa da; tarih, süreç ve gelişmeler eninde sonunda bizi haklı çıkardı. Bu gün geldiğimiz noktada şöyle bir geçmişe bakıyorum da… Hamdolsun dimdik ayaktayız.
Dedim ya gazeteciliğe temkinli yaklaştık diye, bu yüzden kendimizi Dost Beykoz Düşünce Platformu olarak konumlandırdık hep. Ve kurulduğumuz günden bu yana tarafımızı da hiçbir zaman saklamadık. Evet, tarafımız (Kader Gür ve şahsım) hep AK Parti oldu ve bunu eskiden beri, özellikle de bu günlerde -bazılarının aksine- saklama gereği duymuyoruz!
AK Parti'de hoşuma gitmeyen şeyler yok mu? Çoğunuzun olduğu gibi elbette benim de var! Yıllardır hoşumuza gitmeyen bu işleri yapanlarla mücadele etmiyor muyuz zaten?
Ama şöyle bir düşünüyorum da, şikâyet ettiğim konuların hiç birinin çözümü CHP’de değil!
Mesela yolsuzluğa kızıyorsam bin beteri CHP’de var! Örneğin Ataşehir bu konuda başlı başına literatüre girer. Şişli, Kadıköy, Maltepe, Beylikdüzü… Ağzınız açık kalır.
Tutturmuşlar israf belediyeciliği diye bir şey! Algı bedava ya! Sanki daha dün iki trilyonluk cep telefonu faturasını bu millete ödeten CHP değildi! Neymiş, internet sitesine üç yılda 80 milyon TL ödemiş İBB! İBB’nin internet sitesi olan www.ibb.istanbul için 80 milyon TL ödendiği yalanına inanmak için bir tek kriter var, yalan ve iftiraya gönüllü teşne olmak! Maalesef bu ucuz yalana inanan aklı başında, eğitimli binlerce insan var!
Yasa gereği her belediyenin Bilgi İşlem Müdürlüğü vardır ve her müdürlüğün de bir bütçesi. Mesela Beykoz’un geçen üç yıldaki Bilgi İşlem Bütçesi üç yılın toplamı yaklaşık 7.5 milyon TL oldu. Konu bu…
Peki, hiç Beylikdüzü Belediyesi’nin üç yıllık bilgi işlem bütçesinin ne olduğunu merak edeniniz oldu mu? Beylikdüzü Belediyesi’nin performans raporunda sabit. Bir yıl için 11 milyon 420 bin TL bütçe koymuşlar web sitesi için. Yani üç yıl için kendi tabiriyle web sitesine yaklaşık 35 trilyon harcamış Ekrem İmamoğlu! Rakam arıyorsanız alın size rakam! Üstelik algı da değil, gerçeğin en çırılçıplak hali!
Geçelim, konumuz bu değil!
Tamam, bizim açımızdan kızmamı gerektirecek çok şey var ama CHP’nin İBB adayının mal varlığına yönelik mahkemece gizlilik kararı aldırmış olmasını nereye koyacağız! Ya Beylikdüzü Belediye Başkanı olmadan önce ve sonraki ekonomik halini? 420 milyon dolar mal varlığı iddiası var ve muazzam bir rakam. Neden çıkıp aslını söylemiyor mesela?
Mesela bizim eski ilçe başkanı (ihaleye SKM Başkanı olarak girdi) Mustafa Gürkan’ın belediye ihalesine girmesini en sert eleştirenlerden biri oldum. Sonuçta AK Parti’ye ciddi zararlar verdi. Ama bakın bu gün AK Parti’nin hiçbir kademesinde yok! Son şans Belediye Başkan Aday Adayı oldu, meclis üyeliğine razıydı, onu bile olamadı. Olamazdı! Bu utancı ömür boyu taşıyacak zaar!
Peki, Gürsel Tekin’i nereye koyacağız? Kadıköy Belediyesi’ne çaycı olarak giren Gürsel Tekin’den bahsediyorum. Bu gün gayrimenkul ve petrol istasyonları zinciri sahibi bu adam... Ya Rezidans Kraliçesi Gamze Akkuş İlgezdi’ye ne demeli? Hepsini bırakın, Mustafa Sarıgül diye bir vakıa var bu ülkede yahu! Sülün Osman bu adamın çırağı olamaz çırağı!
Evet, dostlar bu liste böyle uzar gider…
CHP seçim stratejisini bizim hassas olduğumuz konuları kaşımak üzerine kurmuş ancak İBB adayı olarak belirledikleri kişi asla sütten çıkmış ak kaşık değil. Kaldı ki ben elli yaşındayım ve hayatımda bu kadar rahat yalan söyleyen bir başka insan tanımadım. İnsan yalan söylerken hiç mi kızarmaz, yutkunmaz, ya da gözlerini kırpmaz… Çok enteresan bir vak’a!
Geçelim…
Binali Yıldırım, İstanbul Havaalanı, Kanal İstanbul, YSS Köprüsü, Avrasya Tüneli, Marmaray, Osman Gazi Köprüsü, Ovit Tüneli, Bolu Dağı Tüneli, Hızlı Tren hatları, Hava alanları ve daha birçok icraatıyla Cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı bakanı olarak siyaset tarihimizdeki yerini çoktan aldı. Ve şimdi ecdat yadigârı dünyanın başkenti İstanbul’a şehr-i emin olmak için hazır.
İstanbul gibi nüfusu yirmi milyona dayanmış mega kentleri yönetmek, altyapısından, cenaze hizmetlerine kadar... Her babayiğidin harcı değildir.
Bizden hatırlatması…
