Ayşenur ÇABUK
  • 06/09/2017 Son günceleme: 06/09/2017 12:43
  • 5.075

Avlanma yasağının kalkmasıyla birlikte özlenen balık sofralardaki yerini almaya başladı.

Kış aylarının vazgeçilmezi olan balık her keseye uygun çeşitleriyle tüketiciye birçok seçenek sunmaktadır. Balık iyi kalite protein kaynağı olmasının yanı sıra içerdiği Omega-3 yağ asitleri, vitamin ve mineraller ile sağlığın korunmasında oldukça önemlidir.

- Balık çok iyi bir protein kaynağıdır. Balık eti; yumurta, et ve süt gibi iyi kaliteli protein kaynaklarındandır ve %18-20 oranında protein içerir. Vücudumuz, içerdiği iyi kaliteli proteinin, %93’ünden faydalanır. Bu oran kırmızı etlerde ve diğer beyaz etlerde daha düşüktür.

- Enerji değeri balığın bileşimindeki yağ miktarına göre değişir. Yağlı balıkların enerji değeri yağsız balıklara oranla daha yüsek olup orta yağlı 100 gram balık yaklaşık 150kkal enerji içerir.

- Balık kemik gelişimi, göz sağlığı ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önemli rolü olan A vitamini, kalsiyumun aktivasyonu, kemik sağlığı ve gelişiminde görevli olan D vitamini ve özellikle kanın pıhtılaşmasında görevli K vitamini ve B grubu vitaminleri (B1, B2, B6, B12) açısından zengindir. Ayrıca, iyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko mineralleri bakımından da iyi bir kaynaktır.

- Balık çok iyi bir Omega-3 yağ asiti kaynağıdır. Vücut tarafından sentezlenemeyen ve dışarıdan alınması zorunlu olan Omega-3 yağ asitleri yaşamın ilk anından itibaren yaşamın sonuna kadar hücre ve dokular için oldukça önemlidir. Omega3 yağ asitleri vücuttaki inflamasyonun azaltılmasını sağlayarak bağışıklığı güçlendirir. Balık içerdiği Omega-3 yağ asitleri ile yüksk kolesterol, hipertansiyon, kalp krizi, kalp-damar hastalıkları, depresyon, migren, romatizma, diyabet, alzheimer ve demans ile kanser gibi pek çok hastalıktan korunmada önemli etkilere sahiptir.

Balık sezonu Eylül ayında palamut ile başlar, sardalya ve kılıç balığı lezzetlidir. Ekim ayında palamut irileşerek artar ve lüfer yağlanarak lezzet kazanır. Tekir, barbunya, sardalya, levrek, mercan, torik, sinarit ve eşkina da Ekim ayının diğer lezzetli balıklarıdır. Kasım ayının gelmesi ile uskumru ve hamsi lezzet kazanır. Aralık ayında uskumru, lüfer, palamut, kofana ve torik lezzet kazanmıştır bol miktarda tekir bulunur. Ocak ayında kefal ve hamsi tam yağlanmış haldedir. Şubat ayından mayısa kadar kalkan mevsimi başlar. Hamsi sezonu biter uskumru, lüfer ve palamut yavaş yavaş lezzetini kaybetmesiyle mart ayında yerlerini kefal ve levrek alır.

Nisan ayında mercan, levrek, kılıç ve kırlangıç balıkları bollaşır. Mayıs ayında levrek, barbunya, tekir ve iskorpit sezonudur. Haziran ayında balıklar Karadeniz’e ulaşırlar yaklaşan av yasağıyla birlikte tezgahlarda balıklar azalır. Temmuz ayı sardalya balığının mevsimidir.Eylül ayı başlarına kadar lezzetini koruyan sardalya taze olarak rahatlıkla yaz boyu tüketilebilir. Ağustos ayında çinekop, sarıağız, sinarit, kaya balığı, orkinos, sarıkanat ve istavrit lezzetlidir. Çingene palamutu mevsimini açmaya başlar.

Balık haftada 2-3 kez buğulama, haşlama veya yağsız tavada pişirilerek tüketilmelidir. Kızartma yöntemi balığın besin değerini kaybetmesine ve kanserojen etkilerin oluşmasına neden olduğundan tercih edilmemelidir. Pişirirken lezzet verici olarak defne yaprağı, zencefil, nane, maydanoz, karabiber, kekik ve biberiye kullanılabilir.            

Ülkemizi çevrelemiş denizler ve bunları birbirine bağlayan boğazlarımızda çok balık ürünleri olmasına rağmen ülkemiz kişi başına yıllık ortalama 6 kg. balık tüketimiyle Avrupa (23 kg) ve Dünya’nın (18 kg) oldukça gerisindedir. Taze balık mevsiminin gelmiş olmasını fırsat bilerek mevsiminde balık tüketimine özen gösteriniz.

Sağlıcakla...

Yazarın Yazıları