Şeref KAÇMAZ
  • 11/06/2021 Son günceleme: 11/06/2021 12:53
  • 4.501

Değerli dostlar bu yazımda sizleri fazla sıkmadan, çok fazla rapor dili ve teknik terim kullanmadan, Belediyenin kurumsal durumu ile ilgili iki tespitimi sizlerle paylaşacağım.

Beykoz Belediyesinin 2019 yılına kadar Vizyonu şu şekilde idi: ‘’İstanbul’un güzide ilçesi Beykoz’u, tarihi mirası, yeşili ve mavisiyle dönüşümünü tamamlamış, huzurlu, kaliteli, modern bir kent haline getirerek, geleceğe taşımak’’ olarak belirlenmişti. 

2019 yerel seçimlerinden sonra, Beykoz Belediyesinin yeni başkanı tarafından yeni bir vizyon belirlendiğini gördük. 2020 Yılı Faaliyet raporunu göre belirlenen yeni Vizyon: ‘’Doğa, kültür, sanat, tarih, turizmi ile öne çıkan, nitelikli eğitim ve sporla markalaşan, aidiyet duygusu yüksek, mamur ve mutlu şehir Beykoz…’’  

‘’Sporla markalaşma’’ vizyonunu gerçekten takdir ediyorum. Sayın Belediye Başkanımızın sanki bu günleri hissetmiş gibi bu öngörüsünü de tebrik ediyorum. Sporla markalaşma derken, Cumhuriyetimizden daha yaşlı olan, 113 yaşındaki Beykoz1908 Spor Kulübümüzün bir marka olarak Ülkemize yeniden kazandırılmasını kastettiğini, bunun için 3.lig fırsatını kaçırmayacağını, elinden gelen bütün imkanlarla destek olacağını ümit ediyorum. Düşünsenize, Beykoz1908 profesyonel liglerde basamak basamak yukarı çıkıyor ve birkaç yıl içinde süper ligde mücadele ediyor. Arkasından Avrupa ligleri, oyuncu transferleri, Dünya’nın her liginde başarıyla oynayan Beykozlu yıldız futbolcular… ‘’her şey hayalle başlar’’ Böyle bir sonucun mimarlarından olma fırsatı kaçırılır mı?  

Belediyemizin 2020 yılında ile başlayan ‘’Sporla markalaşma’’ vizyonuna uygun davranıp davranmadığını görmek için, 2019 ve öncesi spora ayrılan bütçe ile 2020 ve 2021 yıllarındaki bütçeleri incelemek yeterli. Ancak son 1,5 yılda, salgın şartlarından dolayı spor faaliyetlerinin sınırlı olmasını dikkate alarak şimdilik bir karşılaştırma yapmayacağım.

Bu arada sözü gelmişken, bütün kurumlarda olduğu gibi Beykoz Belediyesi de stratejik planlarını, performans programlarını ve faaliyet raporlarını yayınlıyor. Beykoz da faaliyet gösteren Siyasi partilerimizin ilçe kadrolarında, bu raporları okuyacak, yorumlayacak bilgi ve birikime sahip yöneticiler mutlaka vardır. Rakamlar yalan söylemez. Etkili bir muhalefet için bu raporların analiz edilmesi, yapılan tespitlerin Beykoz kamuoyu ile paylaşılmasının önemini bir kere daha hatırlatmak istiyorum.              

2019 yılına kadar Belediye yönetiminin Performans Programlarında ‘’Beykoz ilçesinin tamamını planlı hale getirmek’’ diğer bir ifade ile imar planlarının yapılması, stratejik hedeflerin 2. Maddesinin ilk sırasında yer alıyordu.

Yeni başkanla birlikte, İmar konusu Stratejik hedeflerde 1. Sıraya yükseldi. 2020 yılı Performans Programında, stratejik hedeflerin 1. Maddesinin 1 fıkrasındaki ilk hedef ‘’Beykoz’un İmar Planlarını Yapmak’’ olarak belirlendi. 2021 yılı performans programının 1. Sırasında da aynı hedef var.

İlçemizde mülkiyet sorununun çözülmesinden sonra, (merhum başkanımız Yücel Çelikbilek abimizi Rahmete anıyorum) en büyük mesele İMAR SORUNU olarak zirvede tek kaldı. İmar sorunu da çözülsün diye, bu konuda tecrübeli bir başkan ve ekibi Beykoz’a gönderildi.

Sayın Cumhurbaşkanımız Beykoz’da bir konuşmasında, bu konunun çözülmesi için talimat verdiğini söyledi, Çevre Şehircilik bakanı, bakanlığın üzerine düşeni derhal yapacağı sözünü verdi, mevcut Belediye Başkanımız, yerinde dönüşüm yapacağını, çok kısa zaman içinde imar çalışmalarının biteceği sözünü verdi. Bu kadar kamu iradesi bir araya geldiği halde;        

2 yılı aşan bir zaman geçmesine rağmen PLANLI bir Beykoz’a Neden kavuşamadık?

Sorun Beykoz Belediyesinden mi kaynaklanıyor? Yoksa bakanlıktan mı?

Önümüzdeki en az 10 yıl boyunca, milyarlarca dolar, evet yanlış duymadınız, milyarlarca dolar değerindeki konut pazarının oluşması beklenen Beykoz’da, oluşacak rantı kendi kasalarına aktarmayı planlayanlar mı var?

Beykoz imar planlarının, Beykozlu’ ya verilen sözün dışında yapılmasını isteyenler mi var?    

Elbette Beykoz’da oluşacak değerden herkes payına düşeni alacak, Belediye veya diğer kurumlar, müteahhitler, emlakçı ya da aracı kuruluşlar, projelere katkıları oranında hizmetlerinin karşılığını alacaklar. Burada unutulmaması gereken konu, bütün süreçlerde Patronun Vatandaş olduğudur. Beykozlu Hak sahibi hemşerilerimizin en büyük kazancı sağlamaları kadar doğal bir sonuç yoktur.  Herkes hakkına razı olursa mesele çok çabuk çözülür, işler tıkır tıkır yürür. Hakkından fazlasını isteyen olursa işler gecikir yavaş yürür. Hiç hakkı olmadığı halde hak talep eden olursa, en kötü senaryoda bu, 2 yıl değil, 20 yıl da geçse bir şey değişmez.

Adaletin Güçlü, Güçlünün de Adil Olduğu Bir Dünya’nın kurulması duası ile Allah’a emanet olunuz.

Yazarın Yazıları