Recep ÖNCEL
  • 24/11/2022 Son günceleme: 24/11/2022 12:23
  • 3.235

Öğretmen kelimesi benim için çok özel bir anlam ifade eder. Öğretmen; ilim öğreten, hocalık vasfından ötede örnek karakter ortaya koyan kişidir.

Bendeniz, adeta bir sığınılacak bir liman gibi ve ebeveyn gibi algılarım öğretmenlerimizi.

Elbette, Müslüman için en önemli öğretmen ‘Aleyhisseletü Vesselam Efendimizdir’.

Çocuklar için anne babalar çok değerli oluyorlar. Rahmetli babam ve annemde, ilk öğrenmem gereken şeyler olarak Allah’ı ve Peygamber’i öğretmişlerdi bana.

Daha sonra ilkokul hayatı ve ilkokul öğretmenim benim için değerli oldu. Hala hatırlarım bana sevgi ve şefkat göstermişti. Onun pozitif yaklaşımları neticesinde çok başarılı bir öğrenci olmuştum.

Kur’an Kursunda hocamız da çok iyi bir insandı.  İlk dini bilgilerimi öğretmiş, camide müezzinlik yapmamı, ezan okumamı teşvik etmişti.

Yine mahalle camimizde imam efendi, gençlik zamanımızda bize çok yakın alaka göstermiş, camiyi cemaati sevdirmişti.

İlk, orta, lise ve üniversite çağları iyi öğretmenlerimiz oldu, bize ilim öğrettiler. Maalesef siyasi çalkantılı dönemlerde bizi üzen öğretmenlerde oldu.

Her şeye rağmen öğretmenlik müessesesine hep saygı duydum.

Bence öğretmenler kutsal bir iş yapıyorlar.

Öğretmenler büyük bir iş yapıyorlar.

Hikmet-i İlah’i, zamanla benim kardeşim ve çocuğumda öğretmen oldu.

Bendeniz işlerimin yanında sadakayı cariye olsun diyerek vakıf cami yurt hayır hizmetleri yapmaya çalıştım. Bir özel okul kurarak, yönetim kurulu başkanlığı yaptım. Okul işi ticari olarak para kazanmadı ve zarar etti. Ancak, ben haftada bir kaç kere okula gider, okul bahçesine veya binaya girince oradaki öğrencileri seyreder, bundan büyük haz duyardım.

‘İnşallah bizim emek çektiğimiz öğrenciler bu memlekete faydalı evlat olabilirler’ diye düşünür, daha çok çalışmaya heveslenirdim.

Öğretmen deyince eğitim akla geliyor.

Eğitim ise, günümüzde sadece fen bilimleri okumak olarak algılanıyor.

 Hâlbuki manevi tarafı olmayan insan iyi yetişmiş olamaz.

 Esas eğitim, Allah korkusu olan insan yetiştirmektir.

Bu nedenle, eğitim ve öğretim için sadece okul yeterli değildir.

İnsan hayatının her safhasında, yani, ‘beşikten mezara kadar ilim öğrenmelidir’.

Yunus Emre’nin dediği gibi, ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir. Eğer kendin bilmezsen, ya nice okumaktır.’

Kendini bilmeyenler hikmetleri anlayamazlar!

İşte, Hz. Mevlana’da ‘ham ervah olanlar anlayamazlar’ diyor.

İnsan olgunlaşmalı diyor.

Öğrenmeli diyor.

Ve Mesnevi’ye dinle! diye başlıyor.

Öğretmek istiyor.

Dinlemek, öğrenmenin en önemli unsurlarındandır.

Sevgili Peygamberimiz ashabını sohbetle yetiştirmiştir.

Tasavvuf ta sohbet çok önemlidir.

‘Allah’u bes baki heves, tarikıma der sohbet es; Allah’tan gayrısı boştur yolumuz sohbettir; denmiştir.

İnsan sohbetlerde yetişir.

Sohbette çok şey öğrenilir.

Yetişmiş insan ise önce kendisi için, sonra ailesi için, sonrada bir milletin geleceği için değerlidir.

Öğrenciyi öğretmen yetiştirir.

Bu nedenle öğretmenlik önemlidir.

Öğretmenlik belki ekonomik olarak çok para kazandıran bir meslek değildir.

Ancak sorarım, başka hangi meslekte yapılan çalışmalar sonucunda birçok insana bu kadar faydalı olabilirsiniz?

Ve başka hangi meslek erbabının yetiştirdiği kişiler kendisine bu kadar saygı duyar ve elini öper.

Öğretmenlik sadece dünya işi değildir.

Bu işin aynı zamanda ahret boyutu da vardır!

Daha dün konuştuğum bir gence, ‘evladım kendini yetiştir hoca ol, hem dünya da saygın bir meslek sahibi olursun, hem de bu meslek ahret sermayen olur’ diye söyledim.

Hz. Ali Efendimiz, ‘bana bir harf öğretenin, bin yıl kölesi olurum’ demiştir.

 Öğretmene yılda bir kez saygı duymak yetmez!

 Öğretmenler, yılın her günü ve bir ömür eli öpülmeye layıktır.

Bu vesileyle öğretmenlere saygı sevgilerimi sunuyorum, vefat edenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet, sağ olanlara hayırlı uzun hizmet ömrü niyaz ediyorum.

Yazarın Yazıları