Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 04/08/2020 Son günceleme: 04/08/2020 11:07
  • 5.975

Tek adam yönetimi ile Milli İrade’ye dayalı yönetim arasındaki çekişmeler 19’ncu yüzyıldan beri devam etmektedir. 1876 ve 1908 Meşrutiyet Dönemlerine rastlanan Kanuni Esasilerde tek adam yönetimine Milli İrade’nin de ortak olduğu görülmektedir. 21 Mayıs 1919’da Amasya tamimi ile bütün dünyaya ilan edilen Milli Egemenlik kavramı milli iradeye dayalı demokratik düzenin habercisi oldu.  23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı ile Milli İradeye dayalı demokratik yönetim düzeninin fiilen ilk adımı atıldı.  Keza 1924 Anayasası’nın mutlak Milli İrade üzerine kurulu olduğu görülmektedir.

Nihayet, demokratik düzenin en modern Anayasası olarak 1961 Anayasası Türk Milleti’nin yaşantısındaki yerini aldı. Önce bilim adamlarından ve çeşitli meslek dalları temsilcilerinden oluşan (KURUCU MECLİS) tarafından dünyanın en modern Anayasası oluşturuldu ve halk oylamasına sunuldu. Sonuçta (% 61,7)  evet oyu ile kabul edilip yürürlüğe girdi.  İngiltere ve Amerika örneklerinde görüldüğü gibi Millet Meclisi ve Senato olmak üzere çift meclisten oluşturularak Milli İrade temeli üzerine kuruludur. Böylece Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilkeleri en başta olmak üzere, milli Egemenlik, bağımsızlık ve kuvvetler ayrılığı ilkelerinin baş tacı edildiği mükemmel bir Anayasa’ya kavuşuldu.  Ancak, bu Anayasa bizlere dar geliyor diyenlerin öncülüğünde yürürlükten kaldırıldı.       

 

12.09.1982 tarihinde yürürlüğe giren yeni Anayasa da Milli İrade temeli üzerine kuruldu. Milli Egemenlik, bağımsızlık ve kuvvetler ayrılığı ilkesi baş tacı edildi.

Türkiye’nin toprak bütünlüğüne yönelik tehditler başladı

Türkiye’yi bölmeye yönelik Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası olan ÖZERKLİK tehdidi hüküm sürmeye başladı. Barış süreci yaklaşımları ile özerkliğin içinde yer aldığı anayasa değişikliği dayatmaları tehdit haline dönüştü. 25 Nisan 2013 Perşembe günü televizyon ekranından kendi görüntü ve sesi ile PKK’nın sözcüsü Murat Karayılan adındaki terörist, Kandil Dağı’ndaki basın toplantısı esnasında yaptığı açıklamada; Süreç sonucunda Kürt Halkı’nın demokratik haklarının tanınmamış olunması takdirinde, silaha sarılacaklarını ifade ederek T.C. Devleti’mizi küstahça tehdit ediyor. 05 Mayıs 2013 Pazar tarihli (Halk TV) ekranından (Gülten Kışanak) adlı BDP’li Millet Vekili’nin Güneydoğu Halkı’na hitaben yaptığı konuşmada ; (Süreç istenildiği gibi gerçekleşirse Abdullah Öcalan ile kucaklaşacaksınız) müjdesini veriyor. Ulusal Kanal’ın 09 Ağustos 2013 Cuma tarih ve saat: 09.30 yayınında Ayla Akat isimli BDP’li Milletvekili Batman Halkı’na hitaben yaptığı konuşmada (Öcalan özgür kalmadığı sürece, mücadeleye devam edeceklerini) açıklıyor. Yasal Parti görünümüne bürünen HDP, Türk Halkı’nın gözünün içine baka baka utanmadan PKK’nın sözcülüğünü yapıyor, yeni anayasa dayatması ile vatanın ve milletin bütünlüğünü KÜSTAHÇA tehdit ediyor. 

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Kılıçdaroğlu Türkiye’nin parçalanmasına yönelik özerkliğin ateşli savunucusu haline geldi. Keza 2017 Kurultay’ında Özerklik 250 delegenin tamamı tarafından onaylanarak parti politikası haline getirildi.  

Nihayet, Şehitler verme uğruna kazanılan Milli Egemenlik 16.04.2017 tarihli Referandum ile milletin elinden alınarak bir tek şahsın kanun hükmündeki kararnameler halindeki keyfi yönetimine devir edildi.

Bu aşamadan itibaren ne olacak

Özerklik tehlikesinin sinsice hüküm sürdüğü şimdiki günlerde İktidarı ve muhalefeti ile siyasisi patilerin hiç biri,  Milli Egemenliğin geri alınmasından, bağımsızlığımızdan ve bölünmez bütünlüğümüzün korunmasından bahis etmiyor. Hepsi de iktidara nasıl gelebileceklerinin hesabı içinde. Ancak üzerlerinde bilinçli halk baskısını hissettikleri takdirde toparlanmak ve milli çıkarlarımız doğrultusundaki tavırlarını düzeltmek zorunda kalacaklardır. Bu doğrultuda parti ayırımı gözetilmeksizin ülkenin yüksek çıkarları etrafında halkın birlik ve beraberlik halinde birleşmesine ihtiyaç vardır.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz