Kader GÜR
  • 23/09/2020 Son günceleme: 23/09/2020 11:22
  • 6.875

Beykoz Spor Kulüp binasının kütüphane olacak olması son günlerin tartışma konusu. Gerek sosyal medyadan, imkanı olan başka mecralardan binanın kulübe verilmesini istiyor. Bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor.

Bunu Beykoz'un değerlerine sahip çıkmak adına takdirle karşılıyorum. Ama her şey dozunda ve yasal çerçevede olmalı. Herkes tepkisini dile getirebilmeli, düşüncesini paylaşabilmeli. Demokrasi olmalı, toplumun değerleri herkes tarafından korunmalı.

Ama gel gör ki, ben bu konuda çok dertliyim... Ben samimiyet arıyorum, istikrar arıyorum. Güven arıyorum ama maalesef bulamadım. Yoksa ben çok şey mi istiyorum?

Kulüp binası konusunda yaygara koparanları samimi bulmuyorum... Neden mi? Çünkü Beykoz Spor Kulübü 1908 yılında kurulmuş ve bir çok başarılara imza atmış bir kulüp. Türkiye'de onunla eşdeğer diğer kulüplere bakalım. Fenerbahçe 1907, Galatasaray 1905, Beşiktaş 1903, Beykoz 1908. Beykoz tam 113 yıllık bir kulüp. Beykoz'dan ziyade Üsküdar Anadolu ve Vefa'da 1908 yılında kurulmuş. Ama bu kulüpler içinde en fazla imkana sahip olan kulüp Beykoz'undu.

Bölgesel olarak baktığınız zaman tesisleşmeye en elverişli bölge Beykoz'du. Üstelik Beykoz bir sanayi coğrafyasıydı. Ve bu coğrafyadaki sanayi tesisleri Beykoz Spor Kulübüne sınırsız destek verdi. Beykoz'un elindeki imkanları değerlendirdiğinizde, o imkanlarla yapılabilecekleri analiz ettiğinizde Beykoz Spor Kulübü; Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan daha zengin bir kulüp olmalıydı.

Beykoz Spor Kulübü'nün niye bu kadar borcu var? diye sorduğumuzda, 'Beşiktaş'ın, Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ında borcu var' diye savunma yapılıyor. 'O kulüplerin her şeyi var, Beykoz'un niye yok' dediğimizde, kimseden 'çıt' çıkmıyor. Nasıl olacak bu iş?

Beykozspor 1908'in bölgesel amatör ligde olması kimseyi ilgilendirmiyor. Kimse heba edilen bunca yılın hesabını sormuyor. Hiç kimse, 113 yıllık bir kulübün neden hala bir stadı yok demiyor. Bunca yıl yöneticilerinin bir çivi çakamadığı Beykoz Spor Kulübünün deniz manzaralı milyon dolarlık bir binası mı olmalı önce. Bu yaygara bana çok masum gelmiyor.

Kusura bakmayın! Önce Beykozsporun hak ettiği yere gelebilmesi için tesis mücadelesi vermek, sportif manada imkanlarını genişletmek lazım. Deniz manzaralı milyon dolarlık kulüp binası mı sahada top koşturacak, geçin o işleri...

Samimi olalım. Beykoz'un bütün değerlerine sahip çıkalım! Parasına, puluna, denizine, balığına, kültürüne, sokağına, okuluna, camisine, ekonomisine, gençliğine, yaşlısına. Her şeyi işimize geldiği gibi şekillendirmeye çalışmayalım. Beykoz'un değerlerine sahip çıkan Dost Beykoz'a, 'maması kesildi, onun için yazıyor' demek ne kadar ahlaki ve doğru bir yaklaşım değilse, Beykoz'u sadece kulüp binasından ibaret görerek diğer hiç bir şeye ses çıkarmamakta isabetli ve samimi bir yaklaşım değildir bana göre.

Beykoz'un profesyonel bir tesise ihtiyacı var. Bunu elde etmenin yollarını aramalı. Beykoz yeni yaşamına hazırlanırken, sportif manada da alt yapısı güçlü ve bölgeye katkı sağlayacak bir seviyeye çıkarılmalı.

Tartışma konusu olan deniz manzaralı binanın ve Beykoz stadının geçmişte yaşadığı sıkıntıları ve neden bu duruma geldiklerini Beykoz'un gündemiyle yakından ilgili olan herkes bilir. Yücel Çelikbilek bu alanları ve yapıları elden gidiyorken, yeniden Beykoz halkına kazandırmıştır. Üstelik, eski kulüp binası denilen yerin kütüphane olacağı Yücel Çelikbilek dönemine ait bir projedir. Ve Beykoz kamuoyu tarafından bilinen bir şeydir. Yeni bir proje değildir.

O binanın kulüp binası olarak verilmesi bana göre yerel yönetimi aşan bir şeydir... Ancak ve ancak o binayı masaya koyarak, onun karşılığında Beykoz Spor Kulübü'ne bir tesis yapma sözü belki alınabilir.

Gerisi boştur!

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz