Sinan KAVRAKOĞLU
  • 21/09/2020 Son günceleme: 21/09/2020 12:29
  • 5.839

Beykozspor 1908’e çok uzun yıllar kulüp binası olarak hizmet veren taşınmazın ne olacağı konusundaki belirsizlik Belediye Başkanı Murat Aydın’ın “kütüphane yapılacak" talimatından sonra yeni bir boyut kazandı.

112 yıllık çınarın gölgesinde büyüyen, Beykoz deyince akla ilk gelen, halen hayatta olan birçok değerli büyüğümüz o binanın ne ifade ettiğini herkesten iyi bilir.

Kimi boğazın serin sularında ilk kulaçlarını o binanın önünde atmıştır, kimi ilk top sürmeyi oradaki basketbol sahasında öğrenmiştir. Hülasa o bina, tarihiyle, sosyal ve sportif yaşantımıza kattıklarıyla Beykoz’un ta kendisidir.

1903 Beşiktaş, 1905 Galatasaray, 1907 Fenerbahçe ve 1908 Beykoz... Muazzam bir tarih ve potansiyel.

Ahmet Mithat Efendi ve arkadaşları tarafından bir kültür kulübü olarak kurulmuş, 112 yıllık çınar...

Yelken, kürek, yüzme, boks, basketbol ve tabi futbol...

Futbol’a geç girmiş Beykoz. 1923 yılında İstanbul Ligi'nde oynamaya başlamış.

Müthiş başarılar, kupalar ve spor tarihine geçmiş Beykozlu nice değer.

1946’da yüzme branşını Modaspor’a devredene kadar yüzmede İstanbul’un en başarılı kulübü olmuşuz. 1949'da basketbolda Türkiye şampiyonu olmuşuz . Aynı şekilde kürekte de büyük başarılar yaşamışız. FB ve GS'ın egemenliğindeki kürek sporunda kadın ve erkek branşlarında İstanbul ve Türkiye şampiyonlukları kazanmışız. 1936’da İngiltere kralı 8. Edward’ın da izlediği Moda Koyu'ndaki İstanbul Şampiyonası'nı 11 puanla kazanarak şampiyon olmuşuz. Bu yarışlarda FB 6, GS 4 puan almış.

Yani, ülkenin, hatta dünyanın gözbebeği İstanbul Boğazı'nın en güzel semtinin 112 yıllık çınarı, eğer sahip çıkılıp adam gibi yönetilseymiş birçok branşta ülkenin, hatta dünyanın sayılı spor kulüplerinden biri olabilirmiş. Yazık etmişiz!

Son on beş yıldır sportif ve idari olarak tarihinin en başarısız ve sıkıntılı günlerini geçiren bu çınar maalesef sahipsiz.

Sarı siyah renklere gönül vermiş bir avuç taraftarın dışında -ki onların da büyük çoğunluğu tarihini özümseyememiş- kimsenin umursadığı da yok çınarımızı!

Sırtını yerel yönetime yaslayarak oluk oluk para akmasını bekleyen vizyonsuz yöneticiler, "ben yönetmeyeyim, yönetene de karışmayayım" diyen adam sendeci siyasiler! O kadar bir başına, o kadar terk edilmiş ki 112 yıllık çınar, küçük bir grubun elinde heba olup gitmiş. Ve mevcut yasa ve mevzuatlara göre Ahmet Mithat Efendi kabrinden kalkıp ilk kongrede aday olsa seçilemez!

Beykozspor 28 Eylül 1908’de kuruldu ve 45 yıl 1. Lig’de futbol oynadı. 1966’da 2. Lige düştü. 200 kg ağırlığında, 171 cm’lik dev Atatürk Kupasının tek sahibi. Aslında Atatürk Kupası Fenerbahçe 2, BJK, Adalet ve Beykoz olmak üzere 5 kez verilmiş. Ancak bu boyutlarda ve ağırlıkta 2 kupa yapılmış. Birini Adalet Spor diğerini Beykoz 1908 müzesine götürmüş. Adalet Spor’un kupası kayıp olduğu için tek örnek Beykoz 1908’de. Bu yüzden aslında ayrı bir önemi var bu kupanın. Ve biz bu kupayı Beykoz Merkez dururken Riva meydanına dikeceğiz!

Beykoz en son 2008'de, yani 100. yılında 3. Lig şampiyonu olmuş. Belediyenin yönetimi devretmesinden sonra da düşecek lig kalmayana kadar düşerek en dibe demirlemiş.

Bu gün geldiğimiz noktada 100 yıllık çınarın gölgesi dururken hentbol ve buz hokeyiyle kendi dar vizyonunu Beykoz'a dayatmaya çalışan sığ bir anlayışla karşı karşıyayız!

Ve biz ülkedeki tek kupayı Riva meydanına dikmenin hesaplarını yapan bu anlayıştan, 112 yıllık çınara sahip çıkmasını bekliyoruz!

Yazarın Yazıları