Beykoz'da kira fiyatlarında yaşanan fahiş artışlardan öğrenciler de emlakçılar da dert yakındı.
Türk - Alman Üniversitesi öğrencileri kira fiyatlarının pahalılığından ve yurtlardaki imkanlardan dert yakındı.
Üniversiteli gençler ve emlakçılar Beykoz’da ki fahiş kira fiyatlarıyla ve bölgede ki yetersiz yurt imkanlarından dert yandı.
Dost Beykoz’a konuşan üniversiteli gençler bu sorunun en kısa zamanda halledilmesini bekliyor.
Konunun diğer bir ayağı ise emlakçılar.. Uzun yıllardır Beykoz'da emlakçılık yapan Sedat Kuvel kira fiyatlarının pahalı olması ve ilçede konut stoğunun yeterli olmamasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kira fiyatlarıyla sorun yaşayan öğrenciler, konunun bir an evvel halledilmesini bekliyor. Emlakçılar da devletin bazı bölgeleri imara açmasının çözüm olacağı görüşünü savunuyor.
Yeni tip koronavirüs salgınıyla birlikte küçülen ev ekonomileri öğrencileri ve ailelerini de zorluyor.
Üniversite öğrencileri kira fiyatlarının yaşamlarına getirdiği zorlukları Dost Beykoz'a anlattı.
Türk – Alman Üniversitesi (TAÜ) öğrencilerinden İrem Kara, daha önce Beylikdüzü'nde oturduğunu son iki yıldır da Beykoz'da ikamet ettiğini kaydetti.
Kara, "Beykoz’da ki ev fiyatlarıyla karşılaştığımda çok yüksekti. Doğal olarak ilk senesi olan bir kız için yurtlara baktım ama fiyatlar orada da gerçekten çok yüksekti. Kız öğrenciler için çok az sayıda limit var. Olan yurtlarda az olduğu için çok fahiş fiyatlarda oda kiralıyorlar." dedi.
"Bunların çoğu kaçak apartlar"
Türk-Alman Üniversitesi 1. sınıf öğrencisi olan Kara, "Erkek öğrenciler için Beykoz Merkez'de yurt bulunmuyor. Kavacık’ta apartlar var. Devlet yurdu olarak Anadolu Hisarı’nda Kredi ve Yurtlar Kurumu var. Erkek öğrenciler için Maltepe’de ki KYK ‘dan buraya ulaşım var. Yüksek fiyatları gözden çıkarttığınız da birçok seçenek ortaya çıkıyor ama bunların çoğu kaçak apartlar." diye konuştu.
Kaçak apartlarda kalmak istemeyen öğrencilerin çeşitli sebeplerden ev kiralamak istediğine ancak kira fiyatlarının yüksek olmasının yorucu olduğunu kaydeden Kara, "Bu yüzden tek başımıza eve çıkmak çok sıkıntı uygun bir ev arkadaşı bulduktan sonra da iki bin lira dan aşağı kira ücreti bulunmuyor. Ben ilk geldiğimden beri yurtta devam ediyorum Paşabahçe de bir yurtta, yurdumuz güzel ancak fiyatı yine de yüksek 850-900 liradan başlayan bir fiyatlandırma." ifadelerini kullandı.
Şehir dışından gelen bir öğrenci için fiyatların gerçekten yüksek olduğunun altını çizen İrem Kara, bölgeye olan ulaşımın kolay olmamasının da negatif bir etkisi olduğunu dile getirdi.
"Sadece kiralar artmıyor, hayatımıza da karışıyorlar"
Kara, şunları söyledi:
"Pandemi öncesi yüksek olan kiralar su anda daha da artmış durumda şu an bir arkadaşımdan bildiğim kadarıyla iki bin beş yüz’e kiraya çıkanlardı. Öğrencilerin bu konuda ses çıkarması gerektiğini düşünüyorum. Beykoz’da ki ev sahipleri sadece kiraları artırmakla kalmıyor, kiracıların hayatlarına da karışıyorlar. Öğrencilere zaten bir ev vermeme durumu var. Kira fiyatını halletseniz bile önünüzde başka engeller çıkıyor. Bu konuda Medipol, Beykoz ve Türk-Alman Üniversiteli gençlerin ses çıkartması gerektiğini düşünüyorum."
Türk - Alman Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi ve Üniversite Mezunlar Derneği Başkanı Burak Saldıroğlu da ilçede öğrenciye alışık olmayan bir kesimin ev vermeme eğiliminde olduğunu söyledi.
"..Rağmen öğrenciler kalmak zorunda kalıyor"
Saldıroğlu, "İlk geldiğim zaman uygun denilebilecek fiyatlarda evlere kalıyorduk ama o ev şu an dört katı fiyat isteyecektir. Ben o konuda biraz şanslıyım ama çevremdeki insanlar öyle değil. Beykoz genelde dağlık ve ulaşımı kolay olmayan bir yer örneğin okula yakın Şahinkaya bölgesi insanların isteyerek kirada kalacağı bir yer olmamasına rağmen öğrenciler kalmak zorunda kalıyor." dedi.
"Türk-Alman Üniversitesi'nin tercih edilme oranı düşecek"
Öğrenci ekonomilerinin her geçen gün kötüye gittiğini salgınla birlikte kiraların daha da arttığına dikkati çeken Burak Saldıroğlu, "Şahinkaya, Yalıköy, Paşabahçe’de daha eski evler olduğu için yaşamaya da çok elverişli yerler değil. Rutubet çok fazla oluyor ya da evler küçük oluyor. Buna rağmen dışarıdan bakan bir insan bu eve üç yüz lira verilir ancak bakıyorsunuz iki bin liraya ilana koymuşlar. Bazı evler hala sobalı ve öğrencilerin sobalı evde yaşaması bekleniyor ve bu evlerin kirası bin liranın üzerinde. Beykoz’da bu tutum devam ettikçe öğrenciler Türk- Alman Üniversitesini tercih etme oranı düşecek." ifadelerini kullandı.
Ev sahiplerinden bu konuda anlayış beklediklerini sözlerine ekleyen Saldıroğlu, "Ev sahiplerinden bu konuda anlayış bekliyorum. Şu dönemde ise #kampüsteçadır etiketi ile tüm ülkede öğrencilerin bu konuya parmak bastığını görüyoruz. Özellikle ülkede böyle bir problem varsa gazetecilerin siyasetçilerin yöneticilerin bu konuya el atması gerekiyor sadece öğrencilerin çabası ile olacak şey değil.” diye konuştu.
"Şu anda bizim bu kadar konutumuz yok"
Uzun yıllardır Beykoz’da emlakçılık yapan Sedat Kuvel de yaklaşık 20 yıldır ilçede emlak ve tadilat işleri yaptığını, bölgede imar izninin olmamasının ciddi sıkıntılara neden olduğunu söyledi.
Kuvel, "Beykoz’un nüfusu 240 bin, bölgede bulunan öğrenci sayısı 60 bin olarak söyleniyor bunun %10’u Beykoz’da kiralık ev tutmaya kalksa 6 bin yapar şu anda bizim bu kadar konutumuz yok. 39 ilçe arasında tek imarı olmayan bölge yıllardır bizim sağ olsun siyasilerimizin hepsi kendi çıkarları doğrultusunda milleti oyalamanın peşinde. Üniversiteleri açan arkadaşlar bu insanları yarış atı, para makinesi zannediyor. Özel üniversitelerde çok güzel paralar dönüyor ancak sadece kendi menfaatlerini düşünüyor. Burada ne öğrenci ne de öğretmenin insan gibi yaşayacağı bir yer yok." dedi.
"Bu ülkenin vay haline"
Kuvel, "Beykoz Belediyesi, Ankara, Bakanlıklar, üniversiteleri buraya kuran arkadaşlar bu altyapıyı yapmadan insanlardan para kazanmak için mi bu işe girdiler. Burada insanların yemek yiyeceği tuvalete gideceği bir yer olmadan bu kadar öğrenciyi buraya çekmenin günahı nedir? Biz burada emlakçıyız vergimizi kiramızı veriyoruz yine de bu insanlara hizmet veremiyoruz neden çünkü bölgede imar yok. Bu üniversite de ki insanlar aynı kafayla öğrenci yetiştiriyorsalar bu ülkenin vay haline." diye konuştu.
Bir öğretim görevlisinin Beykoz'da böyle bir sıkıntı olduğunu bilseydi kendisine yapılan teklifi kabul etmeyeceği serzenişini anlatan Kuvel, şunları söyledi:
"Maalesef başarılı olamadık"
"Ekonomik durumu iyi olan öğrencilerde var deprem yönetmeliğine uygun daireler arıyorlar. Bu evler burada bulunmadığı için bizde para kazanamıyoruz. Biz bu işi seçtik para kazanırız ülkemizin güzel insanlarına faydalı oluruz diye ama maalesef başarılı olamadık. Anadolu’dan İstanbul’a gelen öğrenciler İstanbul’un cazibesine kapılıp tamamen kendini değiştiriyorlar. Bizim örf ve adetlerimizin dışında bize uygun olmayan aile yapımızın dışında giyim ve tarz bize uygun değil."
Öğrencilere sobalı ve bakımsız evlerin kiralanmaya çalışıldığını söyleyen Sedat Kuvel, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
"Evet, maalesef şu anda bizim öğrencilerimize ya zemin katları tadilat edip tadilat dediğim sadece bir boya yapıp günübirlik güzel gösterip ancak kışın soğuk ve nem oranın yükselmesi ile sobayı yaktığı zaman içerisinde nemden ve kokudan durulmayan evleri çocuklara veriyoruz. Geleceğimiz olan çocukları maalesef biz burada öldürüyoruz ya da çatı katlarında soğuğa maruz bırakıyoruz."
Dost Beykoz / Özel Haber
