Saadettin KILIÇ
  • 22/04/2020 Son günceleme: 22/04/2020 14:51
  • 4.361

MÖ. 8000 yıllarında Bering boğazının suları çekilince Kuzey Amerika yarı kıtasının ilk halkı; Kuzeydoğu Asya’dan gelen insanlar oldu.

Yani, Kuzey Amerika’daki ilk yerleşim yerlerini Kuzeydoğu Asya’dan gelen insanlar kurdular.

Bu insanların soylarından geldiğine inanılan Kızılderililer, MS.1500 yıllarında Rio Grandi’nin kuzey alanlarında yaşıyorlardı. 

Kristof Kolomb’un 1492–93 yıllarında bu kıtaya gerçekleştirdiği ilk yolculuk, Batı yarı kürenin Avrupa dönemini başlatırken, ne acı ki dünyanın en büyük soykırımına uğrayan Kızılderililer için de sonun başlangıcı oluyordu

Kristof Kolomb’un 1492–93 yıllarında bu kıtayı keşfinden sonra, çeşitli Avrupa devletleri, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Portekiz başta olmak üzere ticaret şirketleri 150 yıl boyunca “Yeni Dünyayı”  keşfetmek için buralara keşif heyetlerini gönderdi.

DEMOGRAFİK İYAPISI:

Etnik köken açısından ABD nüfusunun yüzde70,5’i beyazlardan, yüzde 12,3 Siyahlardan oluşur.

İspanyol asıllıların yüzde 12,5. Asya ve Büyük Okyanus adalarından gelmiş olanların oranı yüzde 3,8.

Yerlilerin ve Eskimoların oranı ise yüzde 09’dur.

Toplam nüfus içinde ABD doğumluların oranı yüzde 89,6 gibi yüksek bir düzeydedir.

Bununla birlikte yakın zamandaki bir araştırmaya göre, köken bakımından kendisini “Amerikalı” saymayanların oranı yüzde 44’e varmaktadır.

Bunların yüzde 29’u Alman, yüzde 24’ü İrlandalı, yüzde 22’si ise İngiliz kökenli olduğunu ileri sürmüştür.

Daha sonra sırasıyla Afro-Amerikan ya da Afrika, İskoç, Fransız, İspanyol, ( Meksikalı, Porto Rikolu ve Kübalı dâhil) İtalyan, Amerika Yerlisi, Polonya ve Hollanda asıllı olduğunu söyleyenler gelmektedir.

*Ana Britanicca–2004-Cilt1- Fasikül 20 Sayfa 608 

İşte bu koloniler, varlıklarını sürdürebilmek ve yeni bir devlet kurabilmek için o dönemin en güçlü sömürgeci devleti İngiliz emperyalizmine karşı güçlerini birleştirerek milliyetçi, yani ulusal bir güce dönüştüler.

Ve o küçük, küçük kolonilerle birleşerek, İngilizler ve Fransızlar gibi bir Ulus Devlet olan bugünkü Amerika Birleşik Devletleri’ni kurdular…

Geldikleri ülkelerin değer yargılarını terk edip “Yeni Dünya” kuran bu maceraperest insanlar, yeni gelenekler ve yeni alışkanlıklar kazandılar…

Bireysel gelişmelerine engel ayak bağı gördükleri bin yıllarla sınanmış insani, ahlaki ve sosyal geleneklerinden uzaklaşıp, pragmatik hedeflerle kendiliğinden oluşan olağanüstü bir SİNERJİYE sahip oldular. Yeni hukuk, yeni ekonomi, yeni kültür, yeni sanatlar oluşturdular…

Bu sayede, emsal ülkelerden çok daha hızlı ve çok daha yeni düşünceleri eyleme geçirdiler ve kısa zamanda dünyanın en güçlü ülkelerinden biri oldular…

Ama bin yıllarla sınanıp kazanılan ve çok uzun yıllara dayanaklı kalan insani ve ahlaki geleneklere hala sahip olamadılar… Çünkü henüz bin yıllık bir tarihe bile sahip değildirler…

Yıl 1783

Avrupa standartlarına göre mütevazı de olsa, yeni bir denizci devlet olan ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başlar. (Henüz toydurlar)

Ama dünyanın farklı ülkelerinden çok uzun ve maceralı yolculuk yapan sıra dışı insanların devletidir.

25 Temmuz 1785’te Atlantik’te Cadiz açıklarında, bu yeni bayrağı taşıyan ilk gemi Cezayir açıklarında Osmanlı gemileri tarafından ele geçirildi.

Bu gemi, Boston limanına bağlı Kaptan Isaak Stevens’in idaresindeki Maria idi.

Arkasından Philadelphia limanına bağlı, Kaptan O’Brien’in Dauphin’i de aynı akıbete uğradı.

1793 Ekim ve Kasım aylarında 11 ABD gemisi daha Osmanlıların eline geçti.

Amerikan Kongresi, 27 Mart 1794 yılında Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için, Başkan George Washington’a 700.000 altına yakın harcama yetkisi verdi.

Osmanlıların oluşturduğu deniz tehdidi sayesinde ABD donanmasının temelleri atıldı. 5 Eylül 1795’te ABD Osmanlı tehdidine karşı bir anlaşma yapmayı kabul etti…

Bu anlaşmaya göre:

ABD Cezayir’deki esirlerin iadesi ve gerek Atlantik’te, gerekse Akdeniz’de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642.000 altın ve yılda 12.000 Osmanlı Altını ödeyecekti.

Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, Başkan George Washington ve Cezayir Beylerbeyi Hasan Dayı imza koydular.

Böylece ABD yıllık vergiye bağlanmış oldu.

Bu, ABD’nin iki asra aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan tek anlaşma olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödemeyi kabul eden tek Amerikan belgesidir.

*Anlaşmanın tam metni Bilim ve Ütopya Dergisi’nin Eylül 2006 tarihli sayısında yer alıyor.

Yazarın Yazıları