Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Validebağ Camii gerçeği ve sinsi oyunlar

Kamuoyunu günlerden beri meşgul ve rahatsız eden bu olay; Acaba ihtiyaç olmadığı halde, Dîni istismar adına gereksiz bir cami inşaatı girişimi mi?

Yoksa yıllardır işgal ettikleri, Devletin tapulu arsasını otopark olarak kullananların, bir rant kavgası mı? Acaba bir cami, Ezan, Din ve Mukaddesat düşmanlığı mı? Veya, GEZİ olayı gibi ortalığı karıştırmak için bir provokasyon mu? Yoksa, gerçekten son derece ihtiyaç olduğu için, o bölge halkının yıllarca yaptığı resmî taleplerin haklı bulunması nedeniyle, başlatılmış gayet meşrû bir cami faaliyeti mi?

Bu konuyu enine boyuna araştırdık. Bu araştırmayı, hem şu güzide halkın yanıltılmasını önlemek, hem bir basın mensubu olarak haksızlıklar karşısında susmamak, hem de gerçekleri belgeleriyle inceleyerek sizlere doğru bilgiler sunmak adına ifşâ edeceğiz…

  • Öncelikle şunu çok iyi bilelim: CAMİ NEDİR? Yani, neyin kavgası yapılıyor?

Her Cami; Kâbe’nin yani Beytullah’ın bir şubesidir. Camiler İslâm’ın sembolleridir ve şiârıdırlar. Camiler, “..Ben Müslümanım” diyen herkesin, övünç ve gurur kaynaklarıdırlar. Kur’ân-ı Kerim, camiler ve camileri engelleyenler hakkında bakınız ne buyuruyor: Allah’ın mescitlerinde Allah’ın adının anılmasını engelleyip, oraların ıssız ve harap hale gelmesine çalışanlardan daha ZÂLİM kim olabilir? … … (Bkz. Bakara suresi, 114. Âyet.)

  • Şimdi gelelim Üsküdar, Validebağ camiinin hukukî durumuna:

Bizzat Belediye Bşk. Av. Hilmi Türkmen’den alınan bilgilere göre, o bölgenin halkı yıllardan beri resmi müracaatlarla, “..(Cuma, teravih v.b.) toplu ibadetlerini bir apartmanın alt katında ibadet etmeye çalıştıklarını, camiye son derece ihtiyaç olduğunu” belediyeye defaetle bildirmişler. (TV ana haberlerde de gösterildi.) Bu müracaatlar tamamen hukukî süreç içinde olup, Üsk. Müftülüğünün ve Kaymakamlığın onayı ile gerçekleşmiştir. Başkan Türkmen: “Tespit edilen cami alanı, asla bir yeşil alan değildir, yıllardır işgal edilerek ve hiçbir ücret ödenmeden otopark olarak kullanılan beton ve toprak bir zemin olup, Üsküdar belediyesinin tapulu arsasıdır. Valide bağ korusuyla da hiç alâkası yoktur ve o korunun da dışındadır. Üstelik hukukî hiç bir engeli de yoktur. “Durdurma kararı” diye gösterdikleri belgenin, bu parsel ile hiçbir alakası yoktur ve tamamen sinsi bir hedef şaşırtmadan ibarettir. Hâlbuki bir takım kişilerin açtığı bu dava, aynı yerde olan, fakat 178. parselle ilgili bir davadır. Cami arsası ile ilgili değil. Enteresandır ki bu dava 2013 yılında açılmıştı, yeni bir dava da değil. Bu davada biz Üsküdar Belediyesi olarak taraf da değiliz, davayı Büyükşehir Belediyesi'ne karşı açmışlar… O bölgede cidden cami yoktur ve mahalleliler çok uzun mesafelerdeki camilere gidip veya bodrum katlarında ibadetlerini yapmaktadırlar. Maalesef günlerden beri, mahalle ile hiç alakası olmayan, fakat malum medya aracılığıyla toplanan yabancı kişiler tarafından protesto edilmektedir." ..şeklinde açıklamada bulunmuştur.

  • Görüyorsunuz değil mi? Olay ne kadar NET ve bunlara rağmen, yine fırtınalar kopartılıyor. 31.10.2014 Ana haberlerde Sn. Kadir Topbaş da “Yeni çıkan mahkeme kararına göre de CAMİ inşaatına hiçbir engel görülmediğini ve inşaata devam edildiğini” açıkladı. …

Şimdi şu çok önemli soruya DİKKAT: Acaba, bu camiye engel olanların da başında, niçin yine CHP var? Lütfen düşünelim!… ..Biz bunları sorguladığımız zaman “siyasete girdiğimiz” söyleniyor. Şimdi soruyorum; “Benim yüce Dîn’imin sembollerine ve benim ibadethanelerime engel olanlar, hep o siyasetçiler ise doğruları söylemekten ve Hakkı ve haklıyı savunmaktan vaz mı geçeceğiz?…”

Bir başka önemli husus: Hakkın, hukukun yanında olması gerekenler, Dine ve mukaddesata karşı oldukları için, maalesef rantçıların ve provokatörlerin yanında yer alıyorlar. Meselâ; İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal ve arkadaşları, hukukçu kimlikleriyle, üstelik hukuku çiğneyerek ve izinsiz olarak, barikatların kurulduğu inşaat alanına zorla girmek istediler. Estiler, gürlediler, tehditler savurdular. Çok şükür ki Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, 'İlgili izin belgesi olmadığı' gerekçesiyle, onların inşaat alanına girmesine müsaade etmedi…

Bu tezat girişim, HUKUK adına utanç verici bir SKANDAL değil de nedir?…

Yine TV haberlerinde ve röportajlarda izlemişsinizdir. Çadırda yatan protestocuya spiker SORUYOR; “Niçin ve neyi protesto ediyorsun?” Tek cevap: “AĞACI”!!!… Şimdi düşününüz. Bir vatandaş bu kadar da saf ve cahil nasıl olabilir? “Hangi ağacı?” ..Senin hiç mi sorgulama kabiliyetin yok?… Akıl almaz bu haksızlıkları gören halk, işte bunun için mevcut iktidara her seferinde taze güç katıyor…

Bir başka GARÂBET: Ne kadar ilginçtir ki “Bu semtte ezan sesi duymak istemiyoruz, cami yapımına HAYIR” diye haykıranlara mikrofon uzatıldığında, bu kişiler “..Biz de Müslümanız” ..diye söze başlıyorlar. Aynen G. Ev patroniçesi Manukyan’ın “ben namusumla para kazanıyorum” iddiası gibi tutarsız!… Fakat maalesef yine de taraftar buluyorlar… “Biz de Müslümanız” diyorlar, fakat Müslüman değilmiş gibi, Allah’a c.c. inanmıyormuş gibi, Ölüm, Kıyamet, Haşir, Mahkeme-i Kübra ve Cehennem yokmuş gibi davranıyorlar. Son nefeslerini verdiklerinde, her şeyin biteceğini zannediyorlar. Oysa Allah c.c. Kur’ân-ı Keriminde, acı akıbetleri senaryo şeklinde bizlere şöyle haber veriyor. Yanlış yapanları uyarıyor. Tâ ki fırsat varken tövbe edelim, kurtulalım diye…

Secde Sûresi 12. Âyet: (..Yâ Muhammed.) Bir görseydin o suçluları; Rab’lerinin huzurunda, mahcupluktan başları önlerine eğilmiş şöyle derken: "Gördük, işittik ya Rabbenâ! Ne olur bizi dünyaya tekrar bir gönder! Öyle güzel, makbul işler yaparız ki! Çünkü gerçeği kesin olarak biliyoruz artık!" ..diye yalvardıklarını… (..Bir görseydin!)

Fâtır Sûresi, 37. Âyet: Onlar orada (Cehennemde) imdat istemek için şöyle feryat ederler. "Ey Ulu Rabbimiz! Ne olur, çıkar bizi buradan, dünyaya geri gönder de, daha önce yaptıklarımızdan başka, güzel ve makbul işler yapalım!" Allah onlara şöyle buyurur: "Biz, size, düşünüp ibret alacak, GERÇEKLERİ görecek kimsenin düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? Hem size peygamber de gelip uyardı. Öyleyse tadın azabı! Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur!"…

Biz hiç kimsenin yanlış yapmasını ve böylesine acı bir akıbete ve ebedî azaba düşmelerini istemiyoruz. İşte bunun için gerçekleri haykırıyoruz. Lâkin, bu kadar açık uyarılara rağmen hâlâ inanmayanlara, doğruların yanında yer almayanlara, elimizden başka bir şey gelmez. Vesselâm…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

6 adet yorum var

  1. Allah Teala razı olsun.çok güzel bir yazı.keşke tvlerde haber yayınlarında bu hususlar açıklansaydı halka.daha çok rezil olsalardı.

  2. Üsküdar Belediye başkanı Av. Hilmi Türkmen’in yaptığı en son açıklamalar. “Rüyamızda cami projesini görüp de ‘buraya cami yapalım’ kararı almadık. Müftülüğe vatandaşlardan gelen talep üzerine projeye başladık. Cami yapılması için yönetmelikte belirtilen şartlar uygun. Bin 200 metrekarelik arazimizin 300 metrekaresine cami yapmak istiyoruz. Diğer 900 metrekaresinde çok güzel rekreasyon alanı, pırıl pırıl mimari estetik ortaya çıkacak” dedi.
    GENİŞ BİLGİ LİNKİ:
    http://risaleajans.com/gundem/arazinin–metrekaresine-cami-yapmak-istiyoruz

  3. Ben gerçekleri ve asıl sinsi oyunları yazdım size de yandaş gazeteniz bi türlü yorum yapmama engel oluyo sayın yazar

  4. o parsel numarasının mahkeme kararından sonra nasıl değiştirilerek ali cambaz oyununa girildiğini öğrenebilirsiniz aslında 5 dakikanızı alır, ali müfit GÜRTUNA nın .çevremizde 23 tane cami var hiç birinin cemaati yeterli sayıda değil, yazık bu kadar ağaca dediği demecinide sizin yorumunuza bırakıyorum artık

  5. Ahmet Öztürk yine MİKSER görevine başlamış galiba! Ağababalarının uydurduklarıyla, farklı yerlerden bahsederek konuyu sinsice çarptırdıklarıyla ve iftiralarla gazel atmaları bu halk artık yutmuyor Ahmet bey. Bizzat gittim inceledim, sordum, öğrendim.>>>

  6. Bizzat gittim inceledim, sordum, öğrendim. O parselde Tek bir ağaç kesilmemiş. Sırf beton ve toprak GASP edilmiş bir otopark. Tabii ki gasp edenler malum zihniyet olduğu için sahip çıkılıyor. O mahallede Cuma namazların halk, geçici olarak bağışlanan bir apartmanın alt katında kılıyorlar. İNSAF LÜTFEN…
    Kervan nasılsa yürüyor ama yanlışta bu kadar ısrar, sizlere ve zihniyetinize zarar veriyor. Hiç olmazsa bunu görün…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER