Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Vahşet +18 ibretlik ve dramatik

Kadim bir dostum telefonla beni arayarak, “Hocam, sizi önemli bir fetva için aradım” dedi.

Ben de kendisine:

Hâşâ, ben fetva yetkilisi değilim, fakat net bildiğim bir konu ise bir cevap veririm. Şâyet, fetva gerektiren bir konu ise en güvenilir fetva yetkililerini arayıp, öğrenirim ve size bildiririm” dedim.

Heyecanlı bir ses tonuyla anlatmaya başladı:

-Hocam, ben de zaten bu prensiplerinizi bildiğim için sizi aradım.

Amerika’da hastaneleri olan, büyükbaba, baba ve Dr. Ortopedi Cerrahı kızları Caroline, tüm sülâle ateisttirler. Koyu ateist olan Dede ve babası, Dr. Caroline’den Türk ve Müslüman kökenli olduklarını gizlemişler. Caroline’nin Türkiye’deki halası vefat edince, Dr. Caroline İzmit’e geliyor ve buradaki sülâlesinden, kendisinin de Türk ve Müslüman olduğunu öğreniyor. Burada kaldığı sürede diğer halası da buna, Türklüğü ve İslâm’ı anlatınca, Caroline Müslüman oluyor ve ECEM ismini alıyor.

O günlerde İzmit’te Hayalhanem grubunun kermesi oluyor. Küçük halası Ecem’i bu kermese götürüyor ve kafasına takılan bütün soruları sorduruyor. Her konuda tamamen iknâ olan Ecem (Caroline), tamamen tesettüre giriyor.

Burada kaldığı 10 aylık sürede Kur’ân okumayı öğreniyor. Hızlı bir şekilde Risale-i Nur eserlerini de tetkik edip okuyor. Bu arada Amerika’daki ateist babası, Ecem’i âcilen Amerika’ya çağırıyor. Gidince, bacısının trafik kazasında öldüğünü öğreniyor. Cenaze için kiliseye girdiğinde, ateist babası onu başörtülü ve tesettürlü görünce kuduruyor ve herkesin içinde bayıltıncaya kadar dövüyor. 

Bu olaydan sonra Caroline’nin ateist aile meclisi toplanıyor ve karşılarına alarak; “sen İslâm inancını reddedip, tekrar ateist olmazsan, MİLYAR DOLARLIK mirastan tek dolar alamayacaksın”. Diye kesin kararlarını açıklıyorlar.

Ecem (Caroline) tüm bu serveti elinin tersiyle iterek, tekrar Türkiye’ye dönüyor. Ateist babası da peşinden Türkiye’ye gelerek, sarhoş hâliyle Ecem’in bulunduğu evi basıyor. Ecem’i “sen o Îmandan vazgeçip tekrar ateist olacaksın” diye bağıra bağıra, kollarını bacaklarını kırıncaya kadar dövüyor. Ecem hastanede tedaviye ve alçıya alınıyor. Bu baba da cezaevine konuyor.

Beni arayan kadim dostum, sorusunu şöyle soruyor:

Bir süre sonra babası tahliye olup, Ecem de iyileşince, birlikte Amerika’ya dönüyorlar. Oradaki ateist dedesi de Ecem’i bir odaya hapsediyor. Aç, susuz ve işkencelerle “Yâ tekrar ateist olacaksın! Veya burada öleceksin” diye cezalandırıyorlar.

Önceleri tanıştığımız Ecem bir fırsatını bulup, bana “N’olur âbiciğim, burada ölmekten kurtulabilmek için, Türkiye’deki âlimlerden, başımı açabilmem adına bir fetva alabilir misin?” diye ağlayarak yalvarınca, “ben de sizi işte bu fetva için aradım” diyor…

Ben kendisine cevap olarak:

-“Dostum, bu konu beni çok aşıyor. Ancak en yetkili fetvâ makamlarını arayarak, en doğru cevabı sana bildireceğim” dedim.

Onlarca fetva âlimlerini aradım. Hepsinin ortak görüşü şöyleydi:

-İslâm tarihinde yaşanan bu tür olayları, Kur’an’ı Kerimi ve Hadis-i Şerifleri inceleyerek, Nur Süresi 31. Ve Ahzâb Süresi 59. Ayetlerin net ifadelerine göre, bu konudaki fetva şöyledir.

Bu kızımız başını açarsa, belki kalan 30-40 senelik Dünya ömrünü kurtaracak, fakat Ebedî Ahiret saadetini kaybedecek.

Eğer başını açmayıp, o şekilde ŞEHİD olursa, 30-40 senelik ömrünü kaybedecek, fakat EBEDÎ CENNETLERİ kazanacaktır. Bu gerçekler ışığındaki FETVÂ şöyledir:

“Bu durumda olsa bile, BAŞINI ASLÂ AÇAMAZ” olarak takdir edilmiştir…

Ben de Beykoz’daki o kadim dostumu arayarak, bu fetvayı kendisine aynen ilettim.

O da aynı gün, acilen Carolina’ya ilettiğini bildirdi.

Carolina’dan cevap veya bilgi geldiğinde, bendeniz de tekrar yazacağım, inşallah.

***

Şimdi büyük bir nefes alarak, kendimizi sorgulamaya başlayalım.

  1. Bu olaydan sonra, başörtüsünün ve tesettürün önemi, çok daha iyi anlaşılmış olmalı.
  2. Bu dünya bir İMTİHAN DÜNYASI olduğuna göre; ülkemizde başörtüsü konusunda böylesine ağır bir imtihana tâbî tutulan var mı? (Geçmişteki despot dönemler hâriç.)
  3. Ülkemizde böylesine serbest olan Müslüman kadınlar, acaba neyine güvenerek hâlâ bu konuda Allah’a İsyan ediyorlar?
  4. Bizim taklidî İmanımız nerede? Titizlikle araştırarak Müslüman olanın İmanı nerede?
  5. Ülkemizdeki; Başörtüsüne ve İslâm’a hâlâ karşı gelenlerin, acaba Carolina’nın ateist sülâlesinden farkı nedir?

Takdir sizin… Vesselâm.

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

3 adet yorum var

  1. Allah CC Razı olsun bu çok büyük bir olay inşâallah bizim müslüman evlatlarımız da bunlar gibi islamı tam yaşarlar.
    Cumanın rahmet-i bereketi üzerinize olsun inşâallah
    Abdullah Raif abimiz.
    Allah CC Razı olsun inşâallah

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER