Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Uzmanı gözüyle çocuk terbiyesi – 4

>>Bir önceki III. Bölümün sonunda şunu arz etmiştik:>>

NETİCE: “Bakarsan BAĞ olur, bakmazsan DAĞ olur” vecizesi uyarınca, son 80 yıllık ahvalimiz maalesef yürekler acısıdır. Bu acı neticeyi ister 80 yıllık TC Milli Eğitim sistemimize bağlayınız, isterseniz halkımızın ihmallerine bağlayınız, mâzi için, yani geçmiş için hiçbir şey değiştirmez. Artık olan olmuştur. Ancak bu tespitler bugün doğru yapılırsa, istikbal için, yani gelecek için selâmete ve kurtuluşa ermek adına doğru tedbirler almaya vesile olacaktır, inşallah…

İşte 2017 Haziran ayında yapılan ciddi bir istatistik neticesi:

Ülkemizde yapılan dindarlık anketi – Sonuçlar korkunç. / Kerem Önder.

% 99’U MÜSLÜMAN DİYE İFADE ETTİĞİMİZ ÜLKEMİZİN KORKUNÇ HALİ:

MAK DANIŞMANLIK tarafından 30 büyükşehir ve (ve ek olarak Ağrı, Aksaray, Artvin, Bayburt, Bitlis, Bolu, Düzce, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Karaman, Karabük, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kütahya, Nevşehir, Osmaniye, Sinop, Bilecik, Yozgat, Uşak ) 23 il, 154 ilçede 5400 kişi ile 12 Haziran – 18 Haziran 2017 tarihleri arasında yüz yüze yapılan TÜRKİYE'DEKİ TOPLUMUN

DİNE ve DİNİ DEĞERLERE BAKIŞI ARAŞTIRMASININ SONUCU:

% 14 Allah’a inanmıyor.

% 25 Meleklere inanmıyor.

% 24 Kur’an-ı Kerim’in vahiyle geldiğine, yani Kur’an’a inanmıyor.

% 37 Peygambere, Hz. Muhammed (S.A.V.)’e inanmıyor.

% 27 Öldükten sonra dirileceğinize ve hesaba çekileceğine inanmıyor.

% 45 Kadere (Hayır ve Şerrin Allah'tan geldiğine) inanmıyor…

% 74 Evindeki Kur’an-ı Kerim’i okumuyor.

% 68 Kur'an'ı Kerim'i Arapça orijinal hattından okuyamıyor. (Bilmiyor veya unutmuş.)

% 75 Hiçbir Kur'an Kursu'na eğitim almak amacıyla gitmemiş.

% 83 Kur’an-ı Kerim'in Türkçe mealini hiç okumamış.

% 77 Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (SAV) hayatını hiç okumamış.

% 43 Hiç camiye gitmemiş. % 55 Ramazan ayında oruç tutmuyor.

% 70 İslam dini ile ilgili bilgileri öğrenmek için okumuyor. 

% 78 Namaz kılmıyor. % 20 Dua etmiyor.

% 59 Selamlaşırken “selamün aleyküm” demiyor. % 46 Halifelik istemiyor. 

% 10 Günah işlediğinde pişman olmuyor. % 35 Gusül abdesti almıyor veya bilmiyor…

 

Şimdi şu tabloya dikkatlice bakarak elimizi vicdanımıza koyalım ve düşünelim:

 

Allaha cc, meleklere, Kur’âna, Peygamberlere, Âhiret gününe ve diğer inanç faktörlerine inanmayanın, böylesine YÜKSEK ve ÇOK olduğu bir toplumda, eğer kanunlar da zayıf ve yetersiz olursa; PKK, DEAŞ, DHKP-C, YPG, HDP vs. guruplar niçin revaç bulmasın ki?…

 

…Hırsızlıklar, kapkaçlar, soygunlar, kavgalar, gürültüler, kadına şiddetler, hayvanlara eziyetler ve cinayetler niçin olmasın ki?

 

Polisin ve diğer emniyet güçlerinin göremediği yerlerde, aklınıza gelebilecek BÜTÜN KÖTÜLÜKLER ve acı tablolar niçin yaşanmasın ki?…

İşte bütün bu nedenler ve gerçekler; anaokullarından tâ yüksek okullara kadar, köklü ve sağlam bir Allah cc ve DÎNÎ inanç eğitim sisteminin ŞART olduğunu gösteriyor.

Çünkü akıllı bir kişi; “her ân Allah’ın cc ve meleklerinin kendisini gördüğüne, gözlediğine ve kaydettiğine, öldükten sonra tekrar diriltileceğine, Mahkeme-i Kübra kurulacağına ve bu sorgulama neticesinde yâ CEHENNEME atılacağına veya ebedî CENNETLERDE yaşayacağına tam inansa, HİÇ BİR KÖTÜLÜĞÜ asla yapamaz. Bu bir teori değil, ÇOK NET BİLGİDİR…  

Yine yapılan tespitlere göre; bu DÎNÎ inancın revaçta olduğu 600 senelik Osmanlı İmparatorluğu döneminde, hırsızlık nedeniyle toplam sadece 4 defa el kesme olayı gerçekleşmişti. Elbette 600 sene içinde yüzlerce hırsızlık olayı yaşanmıştır ancak, her seferinde el kesme yerine, İslâm’ın diğer kuralları işletilmiş. Yani hırsız yakalanıp sorgulanıyor, eğer gerçekten açlıktan ve diğer şiddetli bir çaresizlikten dolayı yaptıysa, o semtin sorumluları sorgulanıyor. “Bu muhtaç ile niçin ilgilenmediniz? Bunun derdine niçin derman olmadınız? Bunun eğitimini niçin sağlamadınız? Şimdi bunu yakın takip ile eğiterek, islâh ettireceksiniz!” diyerek, o sorunlu kişiler ıslah ediliyordu. Ancak 600 senede sadece 4 kişi ıslah olmayıp, hırsızlığı meslek edinmiş kişilerdir…

Bu konuda mutlaka ve en kestirme yoldan başarılı olmanın çaresi, bu asrımızın en etkili Îman ve Kur’ân eğitimine sahip olan Risale-i Nur eğitiminin, seviyelere göre ve kesinlikle KATKISIZ uygulanması şarttır. Katkısız diyorum, çünkü hem sadeleştirerek uygulayanların ve hem de göstermelik uygulayanların acı akıbetlerini gördük…

Risale-i Nur eserleri: Kur’ânın özellikle âhir zamana bakan âyetlerini tefsir ederek, tüm insanlığın istifadesine sunulan ve 56 lisanda, 100’ün üzerinde ülkelerde okunan ve en etkin Îman ve Kur’ân eğitimi veriyor. Bunun içindir ki, lâik eğitim sistemimizde (163.Md.) özel kanun çıkarılarak, bu güzide halk maalesef yarım asırdan fazla bu eserlerden mahrum bırakılmıştır. Şu anda devlet eliyle, Diyanet İşleri başkanlığı tarafından basılıyor, dağıtılıyor ve her üniversite kütüphanesinde var fakat (maalesef) zorunlu değildir…

Ülkemizin en gözde vaizlerinden Timurtaş Uçar hoca şöyle haykırıyor: “Vallahi benim elime fırsat geçse, Risale-i Nur eserlerini ders haline getirir, ilkokuldan-üniversiteye kadar mecbur ederdim…”  

AYRICA:

Yarbay Mehmet Ildırar hoca efendinin yazdığı önemli bir eser olan; "Risale-i Nur da Tasavvuf" adlı kitabında:  (Tıklayınız)

-“Risale-i Nur’un kutsal dairesine, efendim, gözümün nuru mürşidim Hz. Gavs-ı Kasrevi Seyyid Abdülhakim el-Hüseyni’nin (K.S.); ‘Risale-i Nur oku, zira tasavvuf İLİMİSİZ olmaz’ emri ile girdim” itirafları da çok anlamlıdır ve Risale-i Nurun eğitimdeki başarılarını özetlemektedir… Vesselâm.

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER