Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Uyuşturucuya, gafilce ve cahilce teşvik!

Güzel ülkemizde öylesine yanlış ve cahilce teşvikler, takdirler, yanlış algılar ve öyle gafilce yanlış yerde alkışlamalar yapılıyor ki, bu mantıksızlıklar karşısında insan kendisini rüyada zannediyor.

Böylesine yanlış yerdeki alkışlargerçekte yapılamaz, zannediyor. Lâik cenazelerindeki alkışlardan bahsetmiyorum.

Evet, oradaki alkışlar da akıl ve mantıktan yoksun, vefat eden kişiye hiçbir menfaat ve fayda sağlamaz, mevtanın Ruh’una azap ve ıstırabını attırıcı hareketlerdir, ancak ben daha başka bir konudan bahsediyorum.

Daha dün (05.06.2017), uyuşturucu ticareti yapmaktan iki buçuk sene ceza evinde yatıp çıkarken, sanki ülke kurtaran kahraman bir kumandan gibi, yurt dışında üstün başarılara imza atıp ülkesine dönen şampiyonlar gibi alkışlanan bir şarkıcı ve aktristen bahsediyorum.

Bu mel’aneti işleyen kişiler sıradan halk olunca, “evlatlarımızı zehirleyip neslimizi mahveden, ocakları söndüren ve cinayetlere ve birçok acılara sebep olanmel’un” diyerek lânetlenirken, hatta görüldüğü yerde linç edilmeye çalışılırken, acaba aynı melaneti bir aktrist ve şarkıcı işleyince niçin alkışlanıyor? Diğer suçlular toplumdan dışlanırken, bu kişi niçin alenî bir şekilde bağırlara basılıyor? Bu mantıksızlığı anlayan var ise lütfen yorum yazsın!

Bu; akıl ve vicdan sahiplerini mahvedici talihsizlik, acaba niçin malûm medya tarafından yaldızlanarak, parlatılarak ve bu gayrimeşru işe özendirilerek defalarca ana haberlerde veriliyor?
Yanlışlıkla veya iftiralarla mahkûm edilmiş, fakat kısa zamanda masumiyeti anlaşılarak tahliye edilen masum kişiler bile, sessiz-sedasız, mahcubiyet ve utangaçlık içinde 3-5 yakınıyla evinin yolunu tutarlarken, acaba böyle bir yüz kızartıcı suçu içleyenlere, niçin kahraman gibi alkışlatılarak şov yaptırılıyor? Hatta bunlar yetmiyormuş gibi, o malum televizyonlarda programlara çıkma teklifleri acaba niçin yapılıyor?

Bizim derdimiz ve tepkimiz o kişiye değil, o kişiyi veya benzerlerine yapılan teşvikkâr ve o tür suçları hafife alan muameleleredir. Genç ve körpe nesillerimizi mahvetmeye yönelik bu tür davranışlar, eğer cahilce veya gafilce değil ise şayet, sinsice ve haince senaryolar olma ihtimalini düşünmemek için, en hafif ifadeyle cehalet ve gaflet olarak düşünüyoruz.
Bu gafilce teşvikler nedeniyle, kim bilir daha kaç gencimiz zehirlenecek!

Bu gafilce teşviklerle, bu tür zehirleri temin adına kim bilir daha kaç gasp ve kap-kaç olayı yaşanacak?

Kim bilir daha kaç can yakılacak, kaç yaralanma ve kaç cinayet işlenecek?

Kim bilir kaç ocak sönecek, kaç masum öksüz ve yetim kalacak?

Sadece solist olması nedeniyleartistik gözyaşlarına itibar edilen vatandaşımıza, malum medya tarafından yapılan bu gafilce şov ve teşvik edici davranışlara da bir yaptırım uygulanmalı değil midir?

Elbette hayırda da şer de de “sebep olan işleyen gibidir” prensibi gereği, hukukçularımız bu konuda gerekenleri yapmalıdır. İmkânı ve yetkisi olup ta susanlar da elbette sorumludurlar.

Halkın nazarında masum gösterilmeye çalışılan bu kişin, 3-5 sene önceki ifşa olmuş dosyalarını hatırlayınız:
Apaçık şekilde her türlü uyuşturucu madde sattığı, hem yetiştirdiği ve hemde aşırı bağımlısı ve kullanıcısı olduğu, gerek hastane raporlarında, gerek resim ve belgelerde ve tutanaklarda ve tanık ve bilirkişi raporlarında ifşa edilmişti. Hatta satışı yaparken dahi alıcı (polislere dahi pazarlarken video görüntülerinde) yaptığı da arşivlerdedir. Hal böyleyken, bu kişiye bu özendirici şov niçin yaptırılıyor? Bu konunun uzmanları ve sorumluları, bu yanlışlıklara niçin seyirci kalıyorlar?

Bakınız: 2009 Yılında yapılan istatistiklere göre, bağımlıların ayaktan tedavi başvuru sayısı %26,5'lik bir artışla 134 287'ye çıktığı belgelenmişti. Ne acıdır ki bunların içinde 12 yaşında kurbanlar bile vardı. Uyuşturucudan ölen genç sayısı 2009’da maalesef 153 gençolarak belirlenmiştir. Yazık değil mi?

2010, 2011, 2012 Yıllarında bu konuya çok ciddi tedbirler alındığı için önemli sayıda azalmalar görülmüşken, son yıllardaki bu teşvikkâr faaliyetler, uyuşturucu ticaretinden beslenenlerin ekmeğine yağ sürmüyor mu? Hatta arkasındaki EL hakkında “acaba?” dedirtmiyor mu?

Uyuşturucu satmaktan, yetiştirmekten, kullanmaktan dolayı mahkûm olup, yıllarca hapis yatmış bir kişi,böylesineözendirici şovlarla karşılanırsa ve ona rağbet edilirse, evlatlarımıza, gençlerimize ve şu masum topluma, uyuşturucunun gerçekten çok kötü bir şey olduğu, acaba nasıl anlatılabilir?

  • Lütfen, Allah rızası için düşünelim. Gençlerimizi ve neslimizi koruyalım ve kurtaralım!…
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER