Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Büşra ŞEN ÇOBAN
Büşra ŞEN ÇOBAN

Üniversitedeki cahiller

Ve hayaller gerçek olmuştu. 12 yıllık öğretim hayatımın sonunda emeğimin karşılığını aldığımı üniversite sınavının açıklandığı gün anladım. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ni kazanmıştım.

Bu mutlu haberi meslektaşım olan Felsefe öğretmenim, bu mesleği seçmeme vesile olan Yücel hocamdan öğrenmiştim. Sevinçten çığlıklar atıp ne gözyaşları dökmüştüm. Ailem de lisede onlardan uzakta okumuş olmamın verdiği hüznü bu mutlu haberle atlatmışlardı. Küçük bir kardeşimin doğmuş olmasından sonra en güzel haber İstanbul’un en güzel üniversitelerinden biri olan, Kabataşta deniz kenarında, entelektüel ve sosyal olabilmenin olanağını taşıyan bu üniversiteyi kazanmış olmaktı. Heyecan ve gurur hiç bu kadar güzel olmamıştı bende.

Dersler ilk yıl olmanın vermiş olduğu heyecan ve tutku sayesinde çok ilgi çekici geliyordu. Antikçağ Felsefesi dersinde bir hocamız filozof ve bilge ayrımı yapıyordu. Bilge ; “Hayata dair, evrene dair birçok konuya vakıf olan örnek kişidir.” tanımını yaptıktan sonra sınıfa “bilge kişilere örnek verir misiniz” diye sordu. Lokman Hekim’i, Konfüçyüs’ü kabul eden hocamız benim vermiş olduğum örnek karşısında hayrete düştü ve sinirle sesini yükseltti. Hz. Muhammed ‘i örnek vermiştim bir yaşam bilgesi olarak.

Hoca: Sen kendini ne sanıyorsun? Hazreti Muhammed ne demek?

  • Hocam Hz. Muhammed’in yaşama dair, kabul görmüş birçok bilgisi var. O dönemin saygı duyulan bilge kişilerinden
  • Ne örneği, ne diyorsun sen
  • Hocam Konfüçyüs e ya da başka kişilere bu kadar tepki göstermediniz mesele nedir
  • Seni bilmiş…  Dedi ve derse ara verdi

Utandım, çok kızardım. Ama akademinin cahil ve bağnaz yüzüyle o gün ilk kez karşı karşıya gelmiştim.

Sonra derslerde evlilik öncesi cinselliğin, alkolün, otoriteye başkaldırmanın ne kadar değerli ve yaşanması gereken duygular ve durumlar olduğu aşılanıyordu profesyonel bir özendirme yöntemiyle.  Akademiye profesör olarak doçent olarak atanmış bu şahıslar ilme ve bilme bu kadar önem verselerdi vatana millete hayırlı eğitimli gençler mezun olurdu o üniversiteden fakat onlar anarşi eylemlerine maşa yetiştirdiler. Hem de felsefe gibi eleştiri ve sorgu odaklı bir alanı alet ederek yaptılar bunu.

 Üniversite ikide örtündüm ilk defa. Oldukça heyecanlıydım. Şu sözlerle heyecanımı sıkıntıya çevirdiler; Ne yaptın sen kendine, kamera şakası mı bu, psikolojin mi bozuk

Alkolik adamlar hoca diye gezindi etrafta ve biz ‘edep ya hu’ dedikçe ve biz okudukça bizlere en düşük notları verdiler ve bizleri dersten bıraktılar. Tarih felsefesi dersinin adını değiştirip siyaset felsefesi yaptılar orada da hep gezi olaylarını anlattılar fakat 15 Temmuzda vatanını savunmak için sokaklara dökülen millete laf ettiler. Edepten zerre anlamayan akademik cahillerin yarısının öğrencileriyle seviyesiz gönül ilişkileri oldu ve bu adamlar bize etik anlattılar ahlak felsefesi anlattılar.

Şimdi sorarım size bunlar da bir kısım paralel değiller mi? Ahlaka paralel, eğitime paralel. Bas bas bağırıyorum AKADEMİDE EĞİTİM YOK diye. Bu ahlaksızlıklar, haksızlıklar ne kadar görmezden gelinecek. Çakma demokrasi savunucuları sadece başörtülüyüz diye hakkımızı gasp edip bize demokrasi naraları atıyor.

Kardeşlerim bu okulları boş mu bırakacağız. Lisans, Yüksek lisans fark etmez donanımlı bir şekilde karşılarında olacağız. Artık yeni bir nesil var, umut var tek şey yok bu allahsızların eline emanet edilen Eğitim. Onu da alacağız inşallah…

Büşra ŞEN ÇOBAN
Büşra ŞEN ÇOBAN HAKKINDA

1993 yılında İstanbul'da doğdu. İlköğretim sürecini İstanbul Beykoz Fatin Hoca İlköğretim okulunda tamamladı. Lise eğitimine Bilecik Söğüt Anadolu Lisesinde devam etti. 2015 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun olduktan sonra Milli Eğitim Bakanlığından Rehber öğretmenlik sertifikasını aldı ve rehber öğretmeni olarak göreve başladı. 2018 yılında Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde yüksek lisans eğitimine başladı. Master tezinde “Kültürel Irkçılık Bağlamında İslamofobi” konusunu çalışmıştı. İngilizce dışında Latince ve Grekçe bilmektedir. Evli ve bir kız çocuğu annesidir.

YORUMLAR

2 adet yorum var

  1. Sayın yazar,

    Yazınızda kaçırdığım bir husus var mı diye 2 defa okudum. Her okumamda da anladığım yaşadığınız ve kesinlikle tasvip edilmeyecek olayların nedenini genelleme yaparak dile getirmişsiniz. Akademik kadroların tamamını zan altına alıyorsunuz.

    Ayrıca mevcut eğitim sisteminde olmasını istemediğiniz akademik kadronun yerine gelecek olan kadronun nasıl olması gerektiğini neden tarif etmediniz?

    Daha dün Sayın Cumhurbaşkanımız sorgulayan ve araştıran nesiller yetiştirmeliyiz demedi mi? Siyasi bir hedef olarak akademik eğitimin gösterilmesi hoş değil bence…

  2. Hay allah dönüp dolaştırıp Mimar sinan akademisini paralele bağlamanın amacı nedir anlamak mümkün değil.Akademik eğitimin bütününü alkolle cinsellikle ilişkilendirmek çok garip bir durum. Artık lütfen bırakın bu BAŞÖRTÜLÜYÜZ DEMOGOJİSİNİ bırakın dini ritüelleri kullanmayı. Biz çocuklarımızı torunlarımızı okutacak normal okul bulamıyoruz.Biz size türbana sahip çıktık… HADİ GERÇEKTEN DEMOKRATSANIZ ŞİMDİ OKULLARI KAPANAN AĞLAYAN ÇOCUKLARIMIZA SAHİP ÇIKIN…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER