Nöbetçi Eczaneler“ÜLFET, yani alışagelme hastalığı sebebiyle veya duya duya, işite işite ve göre göre âşina olduğumuz, hatta şerbetlendiğimiz öyle çok ilginç olaylar var ki, başka ülkelerde bu olaylar TRAJİKOMİK olarak anlatılabiliyor.
”
Her akıl ve vicdan sahibini ziyadesiyle rahatsız eden, düşündüren, “PESS doğrusu” veya “bu kadar da olmaz ki” dedirtenlerden birkaçını hatırlatmak istiyorum.
Tek bir “Cumhurbaşkanı adayını belirleme” problemini, tam 13 ayda, yani tam 14 toplantıda, ŞÂİBELİ ve masa devirmeli bir şekilde çözebilen bir ittifakın, şayet iktidar olsa bile; her gün yüzlerce problemi çözebileceğine inanmak…
“Mustafa Kemalin askerleriyiz” diye slogan atanlara, “..siz Mustafa Kemalin İT SÜRÜLERİ, Generali olsanız ne yazar?” ..diye defalarca haykıran Sırrı Sakık ve yandaşlarını bağırlarına basan, birbirilerine ZID bir zihniyetten hayır beklemek.
Bir bölgede “Kandil denen yuvayı yerle yeksan etmezsem namerdim” diye kükreyen, başka bir bölgede ise Kandil’in elebaşısının heykelini dikmeye söz veren için; “Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyorsanız, bize katılacaksınız" diyebilecek kadar kendisiyle ÇELİŞEN ve halkını, binbir çeşit yalanlarla kandıran zihniyete hâlâ inanabilmek.
Ömründe bir defa dahi İslâm’ı yaşamadıkları halde, seçim önceleri DİNDAR kisvesine bürünerek Dîni siyasete âlet edenlere KÖR olup; çocukluğundan beri İslâm’ın tüm şartlarını yerine getiren bir Dünya liderinin, Dîni siyasete âlet ettiğini iddia etmek…
Çok ilginç bir soru: İsveç’te Kur’ân’ı yakan alçak Rasmus Paludan, 14.05.2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olsa, acaba ona oy verilir mi?.. Sakın hâ, “HÂYIIIR” demeyiniz!.. Çünkü ülkemizde, o Kur’ân yakma cürmünden ONLARCA kat (binlerce camileri; içkili ve porno gazino, ahır, C.he.parti lokali vs. yapmak gibi) çok ağır cürümler işleyen cehepeye, hatta diğerinin; Kur’ân kurslarını dozerlerle yıkacağını vaad eden partilere oylar veriliyor bugün. Bu durum, Şeytanı bile güldürecek kadar trajikomik değil mi?..
Gezi olaylarında, Dolmabahçe (Bezm-i Âlem) camiinde biralar içildiği, içki kutuları ve şişeleri görüntüleriyle ispat edildiği halde, savcıya “ben bu camide bira içildiğini ve bira kutusu ve şişesi görmedim” diye ifade veren müezzin, 14.05.2023 seçimleri için chp’de MİLLETVEKİLİ aday adayı olması. Üstelik de KK tarafından takdim edilmesi.
Bir tarafta geçmiş yıllardaki vaatlerinin ve verdiği sözlerin %80’den fazlasını yerine getirmiş bir ittifak varken ve Dünya ülkelerinin gıpta ile baktığı ve her sene ülkesini başarılardan başarıya koşturan bir lider varken; kâr getiren SSK’YI bile yönetmeyip batıran kişiye, hâlâ inanmak ve “bir de ŞUNU DENEYELİM” cehâletine kapılmak…
Seçim vaadlerinde; “IMF’YE 2002’de 129,6 Dolar borcu 10 senede kapatan bir LİDERİ takdir etmeyip; övünerek tekrar (uyuşturucu baronlarına) 300 MİLYAR $ borca sokacağını vaad eden K.K.oğluna, hâlâ taraftar olabilmek ve alkışlamak.
PKK, FETÖ, vd. tüm terör örgütleri ve Dış ŞER güçler, lezbiyenler, Lûtiler, tüm DİN Düşmanları tarafından desteklenen bir ittifakı; zerre kadar ÎMÂNI olup “ben de Müslümanım” diyenlerin ve Din, Vatan, Bayrak, Millet sevgisi olanların da destekleyebilmesi. Üstelik de “..siyaset mi? Bunların hepsi aynı” diyebilmek…
İktidar olamayacağını bildiği için yalan-yanlış bol keseden savuran ve Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetkisi olmadığı halde; “FETÖCÜ KHK’lıların tamamını ve tüm teröristleri AF EDİP, görevlerine iade edeceğim” yalanına inananların ve savunanların olabilmesi. Hatta “Bu konuda ben HENÜZ KARAR VEREMEDİM” diyebilme gafletinde olmak.
Gemlik’teki TOGG fabrikasını, üretim sırasında tüm yerli ve yabancı basın mensuplarının ve siyasilerin izleyip takdir ettikleri ve herkesçe övünülmesi gerektiği halde; hâlâ muhalefetteki bazı trollerin, internette ve TV ekranlarında karalama iftiralarına tenezzül etmeleri. (Aynen Karadeniz Türk GAZI konusu gibi.)
Diğer yanda muhafazakâr, Mü’min, Müslüman ve 21 seneden beri vaad ettiklerinin % 80’den fazlasını yerine getiren, ülkemizi muâsır medeniyetler seviyesine çıkaran. Hatta vaad ETMEDİĞİ güzellikleri, uluslararası üstün başarıları, hayal bile edilemeyen iha, siha, tank, gemi, uçak, füze vs. yapıp, İngiltere dâhil, birçok ülkelere satan bir ittifaka, GÜVEN hakkında hâlâ şüphe veya tereddüt edilmesi… ..Daha sayalım mı?..
“Ülkemizin en trajikomik olayları” hakkında bir köşe yazısı değil, büyük bir kitap bile yazılabilir. Köşe yazısı sınırlarını aşmamak için, devamını takdirlerinize arz ediyorum.
İnanınız ki, illet ittifakına inanan Mü’minler, kesinlikle hayal kırıklığına uğrayacaklar.
Seçimi kazansalar da kaybetseler de; Her türlü terör örgütlerini, LÛTÎLERİ, eşcinselleri, DİN düşmanlarını korumayı vadeden, İCRÂAT yerine yapılmakta olanları durdurmayı, yıkmayı, tahrip etmeyi, cezalandırmayı ilân eden ittifaka ALDANMANIN, AĞIR VEBÂLİNİ yüklenecekler.
Burada mühim olan; tüm uyarılara rağmen yanlış yapılması halinde, hem dünyada, hem de Âhiret hayatında BİN PİŞMAN olmamak için, şimdiden iyi düşünüp, en doğru kararı verebilmektir. Vesselâm…
NOT: Bu konudaki AĞIR VEBÂLİN “DÎNÎ hükümlerini”, daha sonraki köşe yazılarımda çok net âyetlerle ve kesin belgelerle açıklayacağım.
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA
A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…
YORUMLAR