Recep ÖNCEL
  • 21/07/2019 Son günceleme: 21/07/2019 18:43
  • 8.413

3 Yıl önce,15 Temmuz 2016 akşam saatleri, telefonum çalıyor...

Telefondaki ses; ‘ihtilal oluyor haberin var mı? Televizyonu aç, boğaz köprüsünde tanklar askerler var’ diyor. Ben, cevaben; ‘olamaz böyle bir şey, artık ihtilal dönemleri bitti’ diye, cevap veriyorum.

Televizyonu açınca gördüklerim bir kalkışma olduğu ve FETÖ taraftarlarının bu hareketi yapmaya yeltendiklerini ortaya koyuyor.

İstanbul da; Boğaz köprüsü, Yeşilköy Havaalanı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü; Ankara da; Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, çevresinde hareketlenmeler, sokağa çıkan tanklar, halkı bombalayan uçakları; görüyor, memleketin halini endişe ile izliyoruz.

Bu arada, Cumhurbaşkanımızın daha önce Marmaris’te olduğu ve şimdin nerede olduğunun bilinmediği dedikoduları ortada dolaşıyor.

Ve nihayet televizyonda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey’in cep telefonunda millete; ben İstanbul a geliyorum, herkesi meydanlara toplanmaya davet ediyorum ‘diye konuşmasını izliyoruz. Türk milleti başkomutandan aldığı bu mesajdan sonra, artık köprülere, havaalanlarına meydanlara toplanmaya başladı. Bundan sonra ihtilalın seyri değişti.

Buna ilaveten Başbakan Binali Yıldırım beyin konuşmaları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli beyin hükümeti desteklemesi, MİT, Birinci Ordu’nun tavrı, İstanbul ve Ankara Emniyet müdürlüklerindeki kahraman polisler, Özel Hareket Komutanlığı, Genelkurmay ve diğer komutanlıklar da ki vatandaşlarımızın kahramanca mücadeleleri, Ömer Halis Demirler, Erol Olçoklar, Abdullah Tayyipler, köprüde havaalanında, meydanlarda Cumhurbaşkanlığı külliyesinde, tanka uçağa bombalara mermilere direnen kahramanlar… 

Bunun yanında, Yeşilköy Havaalanına inen Kemal Kılıçdaroğlu’nun sessizce Belediye Başkanı’nın evinde televizyon izlemesi, bir taraftan tankın egzozuna giysi tıkayan, tankın üzerine çıkan, tankın önüne yatan mermilere direnen yiğitler ‘ BİR GÜL BAHCESİNE GİRECESİNE KARA TOPRAGA GİREN YİĞİTLER. Diğer yanda, Etilerde Bağdat Caddesinde Bankamatik para çekme kuyruklarında durup bu günlerde ise, ihtilal değil tiyatro! Saçmalığında bulunanlar.

Bu arada belirtelim ki, Türkiye tarihinde ilk kez ihtilal olurken halka kursun sıkıldı. TBMM bombalandı. Mecliste vekillerimiz direniş gösterdiler yerlerini terk etmediler.

Dünya da böyle bir direniş hareketi ve örnek yok,  böyle kahraman bir millet yok!

İşte, Amerika Avrupa FETÖ ve diğer iş birlikçiler bu direnişi hesaplayamadılar.

Sayın Cumhurbaşkanı inançlı, vatansever, onurlu dik bir duruş sergiledi. Allah’ın yardımı ile Yeşilköy Havalimanı’na iniş yaptı. Sonra millet ve başkan yan yana birlikte, uçaklara tanklara bombalara karşı mücadele ettiler.

Millet kışlaların önüne kamyonlar ve iş makinelerini yığdı. Asker dışarı çıkamasın bir hareket yapamasın diye gayret etti. Çünkü bu ülkede ne yazık ki, gene bu ülkenin evlatları milletin kendi parası ile aldığı tankın namlusunu millete cevirdi. Bu örnekler acıdır, ama gerçektir.

Büyükada da, Amerikan ajanlarının toplandığı ihtilalla ilgili koordinasyon görevi yapacağı ve ihtilalın medya vasıtası ile tüm dünyaya duyurulacağı yayın yapılacağı, Kıbrıs’ta İngiliz üssüne asker inip, hazır beklediği, Güney Doğu’da FETÖCÜ subaylarla diyalog içinde PKK PYD’nin sınırlarımızdan girmek için hazır olduğu İstanbul’a ABD askerlerinin geleceğinin planlandığı daha sonra ortaya cıktı.

Bütün bu olanlar işin sadece bir ihtilal ve hükümet devirme operasyonu değil, top yekûn Türkiye’yi işgal etme planı olduğunu ortaya koymaktadır.

Bizi sevmiyorlar istemiyorlar.

Çünkü biz Hz Peygamber Efendimizle başlayan bir medeniyetin temsilcisiyiz. 1071 de Anadolu ya geldik. Sonra Osmanlı imparatorluğu kuruldu, İstanbul fethedildi. Dünyaya 600 sene adaletle hüküm edildi.

Bütün engellemelere rağmen en son Türk Devleti kuruldu. Ve bütün engellemelere rağmen bu devletin başında şimdi inançlı bir başkan var. ONE MINUTE! Diye dünya ya meydan okuyor.

İşte, Batı bizi bundan dolayı kabul edemiyor, istemiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun yönettiği AK Parti hükümetleri Batının emrine göre hareket etmiyor.

15 Temmuz dün Çanakkale deki Kurtuluş savasındaki ve Kıbrıs’taki ruhun devamıdır.

Seyit onbaşı nasıl 200 kg mermiyi taşıdı ise, kurtuluş savasında analarımız babalarımız nasıl birlikte mücadele etti ise, Kıbrıs ta beş parmak dağlarına tanklar nasıl cıktı ise, şimdide tanka uçağa karşı imanı ile savaştı bu kahraman millet.

Bu iman meselesidir,  imanı olamayan anlayamaz!

Allah istedi lütfetti,  insanların gönlünden ölüm korkusunu aldı. Normal şartlarda bir insanın cesaret edemeyeceği kahramanlıklar ortaya konuldu...

Biz milletimize saadetler diliyoruz.

15 Temmuz da ve bu vatan için can veren şehitlerimize rahmet, yaralanan gazilerimize hayırlı uzun ömür niyaz ediyor, Yüce Allah a bir daha bu millete böyle sıkıntılı günler göstermesin diye dua ediyoruz.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz