Bayram ÇEVİK
  • 15/01/2016 Son günceleme: 15/01/2016 18:37
  • 7.829

Terör olayları ile sarsılmaktayız, hangi ülkede ve hangi millete karşı yapılmışsa yapılsın terörün karşısında bir duruş sergilemek gerek, birlik olmak, teferruatları bir süre erteleyerek, biz olma zamanı şimdi değilse ne zaman?  Ülkemiz ve Fransa’da yaşanan terör olaylarını objektif şekilde yansıtmaya çalıştım!

Fransa'da yaşanan terör saldırılarını televizyon ve sosyal medyadan duyduğumuz andan itibaren gelişen olayları hayretler içerisinde izledim. Hemen sosyal medyada olayların sorumlusu olarak saray gladyosu ve bunu organize edenin Hollanda'nın olduğunu yazıyorlardı. Bizdeki Milli istihbarat teşkilatın karşılığı olan DSGE ve DCRI teşkilatlarının zafiyetlerini Fransız kanalları tartışıyordu. Tartışmalarda 2017 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için bu terör olaylarını Hollanda'nın organize ettiği söyleniyor. Fransa Tabipler birliği ve Fransa mimarlar konseyi hükümeti eleştiren bir bildirge yayınlayarak, sendikalarla birlikte 'hayatı durdurun' sloganı ile iş bırakma eylemi duyurusu yaptı. Yine aynı gruplar cumhurbaşkanının istifasını istediler. Twitter ve Facebook’taki yoğunluktan oluşan yavaşlamayı hükümetin özgürlüklere müdahalesi olduğunu ve sert dille eleştirdiler. Olay yerinden canlı yayın yapan TV kanalları olayı tüm çıplaklığı gösterdiler, parçalanmış cesetler, ağlayan insanlar. Bir kaç basın mensubuna polisin müdahalesini 'özgür basına' müdahale olarak yorumladır. Olay yerine gitmekte olan ambulansları engellediler. Bırakın sınır kapılarının kapanmasını olayın olduğu meydanın güvenlik şeridi ile çevrilmesine dahi müsaade etmedi Fransızlar, edemezlerdi de orası özgürlükler ülkesi. ve sabah uyanır uyanmaz Fransız gazetelerine baktım internetten, ne göreyim tüm hükümet karşıtı gazeteler 'hükümet istifa' 'saray gladyosu' manşetleri ile çıkmış katliamı tüm çıplaklığı ile sansürsüz olarak birici sayfadan resmetmişler. Muhalifler olay yerinde basın açıklaması yapıyor ve ülkenin 'aydın' denen gazetecileri de bunu alkışlıyor. Fransız üniversitelerinde görev yapan akademisyenler bir bildiri yayınlıyor ve şu ifadeleri kullanıyorlar ;  "devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor," Fransızların cumhuriyet gazetesi teröristlerin ağzından son dakika haber geçiyordu; 'buna mecbur bırakıldık'. Ve buna benzer olaylar silsilesi... 
Aklım almıyor arkadaş, bir Fransız vatandaşı, Fransız yazarı, Fransız aydını kendi ülkesi için bunları nasıl yapabilir! 

Hepimizin içini yakan nerdeyse her gün yaşadığımız terör olayları ile ilgili ülkemde verilen tepkiler Fransızlar gibi mi? Asla! Bizim ülkemizde Fransa da bulunan sözüm ona aydın, akademisyen meslek odası olamaz bizde VATANSIZ kimse yoktur! Bir insan kendi ülkesine hainlik içinde ise o vatansızdır. Bizde "şükür" ki bu tip insanlar yok!

Doğu bölgelerinde yaşanan terör olayları ve İstanbul'da yaşanan saldırı sonrasında ve öncesinde yaşananları tüm çıplaklığı ile yazalım!

Yaşanan olayları medya çarpıtmadan yayınlayarak ve insanların haklarına tecavüz etmeden dile getirdi, aydınlarımız yaşana süreci kaleme alırken ülke menfaatlerini göz önünde tutarak olayların sebeplerini teknik analizleri ile yansıttı, terör örgütlerine prim vermeyen yazı dilini hiç tereddütsüz savundular. Hükümetin yanında olmayan yazarlarımız bile bu konudaki duruşlarının mesele vatanda gerisi teferruattır diyerek devletin tarafında olduklarını yazıları ile dile getirdiler.

Akademisyenlerimiz bir bildiri yayınladı. Bu bildiride özetle ifade edecek olursam:

"....bu ülkenin gelecek neslini yetiştiren ve ülkenin birliği, bütünlüğü  ve gelişimi için fikirler üreten kişiler olarak, doğuda yaşanan  PKK terör örgütünün vatana ve millete yapmış olduğu saldırıları kınıyoruz ve bunun karşısında olduğumuzu beyan ediyoruz. PKK terör örgütünün destekçisi olan siyasi parti ile hiç bir temasın ve görüşmenin içerisinde yer almayacağız.  Türkiye Cumhuriyeti üzerinde oyunlar çevirmek isteyen yabancı ülkelerin maşası haline gelmiş terör örgütünün kendini Kürt kökenli vatandaşlarımızın temsilcisi gibi göstermesine şiddetle karşı çıkıyor bunu reddediyoruz. Bu süreçte hiç bir siyasi kimlik gözetmeksizin devletimizin attığı adımların ve aldığı önlemlerin destekçisi olduğumuzu tüm kamuoyuna beyan ederiz. Mesele vatan ise gerisi teferruattır."

Ülkemizde yer alan ve temsil ettiği meslek gruplarına hizmet eden ve sahip olduğu meslek biriminin gelişimine katkı sağlamak için elinden gelen çalışmaları yapan odalarımız var, mimarlar odası, tabipler odası gibi. Bu odalarımız da yaşanan olayların hemen akabinde tüm üyelerine mail, mesaj yolu ile gün birlik olma günü olduğunu ve devletin çıkarları neyi gerektiriyorsa odalar olarak elinden geleceğini ifade ettiler.           

Tüm bunlara şahitlik ederken duygulanmamak elde değil bu ülke nice vadideler atlatmıştı, tarihimiz benzer birçok olayı yazmış sadece okuduğumuzla kalıyorduk, yaşanan acı olaylar o ruhu o dirilişi hissetmemize vesile oldu.

Hem Fransa’da hem de ülkemizde yaşana olayları ele almaya çalıştım, ama aklım bir türlü almıyor bu Fransızları insan hangi düşünce ile kendi ülkesine bu kadar hainlik besleyebilir, hangi zihniyet bu kadar köre bilir, herşeyi bir tarafa bırakayım diyorum olmuyor ama hangi insan evladı çocuk katililiği tescillenmiş terör örgütünün yanında saf tutabilir, devletini satabilir. Vasfını yitirmiş terör örgütü yuvasına dönmüş üniversiteler hangi millette olabilir. Anlamıyorum, aklım almıyor arkadaş! Hangi Fransız vatandaşı, aydını, akademisyeni meslek grubu kendi ülkesi için bu kadar hainleşebilir!

Selametle... 

Yazarın Yazıları