Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 08/07/2022 Son günceleme: 08/07/2022 14:41
  • 3.373

AB'nin o zaman ki genişlemeden sorumlu komiseri Günther Verheugen, Rauf Denktaş'a kızıp Güney Kıbrıs'ı bölümünü AB'ye aldıktan sonra Türkiye'nin işi çok zorlaştı.

O dönemde Türkiye'de iş dünyası Günther Verheugen'ı uzun süre danışman olarak kullandı. Danışacak başka insan bulamadılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bugüne kadar Türkiye dışında hiç bir ülke tarafından tanınmadı, bu çok büyük bir handikap.

Bu ülkenin Doğu Akdeniz'de  tanınması, söz sahibi olması, Türkiye'nin bu bölgede sözünün geçmesini sağlayabilir. Kuzey Kıbrıs'ın tanımaması nedeniyle bir dönem Mısır ve İsrail ile de arası bozuktu tamamıyla kontrpiyede kalıyordu. Fakat şimdi Türkiye bu ülkelerle arasını düzeltiyor, şimdi sırada Suriye var, Suriye ile de arasını düzeltirse Türkiye artık Kuzey Kıbrıs'ın tanınması için ciddi adımlar atabilir, atması da şarttır.

Bu konuda Azerbaycan başta olmak üzere, Malezya, Pakistan, Bangladeş, hatta Afganistan gibi ülkelerle başlayarak Türkiye bir tanıtma politikası izlemeli. Bu konuda Rusya ve İngiltere'den de olumlu sinyaller geliyor. Fakat Türk Dışişlerinde bu konuları ele alacak büyükelçiler dışlanıp, mesleği icra edecek yeterliliğe sahip olmayan kişilerin görev alması sebebiyle maalesef başarı elde edemiyoruz. Ciddi bir politik atılımla bu konuyu ele almamız lazım.

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Türkiye'yi AB'de çok sıkıştırıyorlar, bu nedenle Türkiye Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama şansını kaybettiği için Karadeniz'e yöneldi, Halbuki Karadeniz de yeteri kadar doğalgaz ve petrol rezervi yok. Oysa Doğu Akdeniz'de bunların olduğu biliniyor. Bu açıdan Kuzey Kıbrıs'ın tanınması, toprak bütünlüğü ve kıta sahanlığı olması Türkiye'nin büyük ölçüde önünü açabilir. Bunun bilincinde olmalıyız, ama bugüne kadar bu bilinci ortaya koyamadık. Bakalım bundan sonra neler yapılabilir, hep beraber bunun üzerinde düşünmemiz şart.

Yazarın Yazıları