Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 26/01/2020 Son günceleme: 26/01/2020 14:44
  • 7.655

TAVAK vakfı olarak yaptığımız analizlerde, Türkiye’nin 2020 Ekim- 2021 Mayıs tarihleri arasında bir erken seçime sahne olacağı görüşünü dile getiriyorduk. Gerek hükümet, gerek MHP ve muhalefet bile bu konuya fazla yanaşmıyor ve ilgi göstermiyorlardı. Son günlerde yapılan bir açıklamayla Haziran 2020’de de bir erken seçim olabileceği kamuoyunda tartışılmaya başladı. Türkiye’nin ekonomik daralma, dış politikada ki sorunların artması, komşularla olan ilişkileri, işsizlik ve enflasyon çerçevesinde yeniden silkelenmesi için bir erken seçime ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştı.

Millet İttifakı erken seçimde zarar göreceğini bilmektedir.

Millet ittifakı erken seçimde büyük ölçüde zarar göreceğini bilmektedir. MHP tamamıyla kaybolan bir parti konumundadır. AKP’den belli açılardan çözülmeler başlamış bulunmaktadır. CHP’ye baktığınız zaman, CHP Merkez Yönetim Kurulu yeni bir erken seçim halinde Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olacağını bilmektedir. Her ne kadar Tayyip Erdoğan’a karşı az farkla da olsa kaybedeceğinden hareket etseler de bu seçimin CHP’de çok şey değiştireceğinden hareket etmektedirler. İYİ Parti’de herkes Koray Aydın’ın, Meral Akşener’i ekarte ederek partiyi ele geçirmesini beklemektedir. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde bir erken seçim Türkiye’deki bütün partilerin de her ne kadar deprem tesiri yapacaksa da erken seçimden kaçış olmayacaktır. Bu açıdan önümüzdeki günlerde kamu harcamalarının artacağından, ekonomide de göreceli olarak bir düzelme olacağından hareket edebiliriz. Türkiye’deki erken seçim yeni bir dinamizm getirecektir.

AKP’den ayrılan iki ismin partileri pek etkili olmayacak.

Ak Partiden ayrılan iki ismin kuracakları partilerin fazla bir başarı olanakları olmasa da, koparacakları oy oranları ile AKP’ye zarar vereceğinden hareket edebiliriz. Bu çerçevede Türkiye ciddi bir ekonomik dalgalanma, dış politikada atak ve iç politikada da Kürtlere yönelik yeni girişimler içinde bir düzene sahip olacaktır.

Beykoz’da neler olabilir.

Beykoz ilçemiz doksanlı yıllarda CHP’nin birinci, TİP’in ikinci parti olduğu bir bölgeydi. Üç fabrikanın kapanmasından sonra iç göçle artık Giresun, Trabzon, Rize ve Orduluların yerleştiği bölge haline geldi ve uzun bir zamandır AKP’nin kalesi durumuna geldi. Son belediye seçiminden sonra Beykoz’da belirli bir uyanma başladı. 24 Haziran’da yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tekrarı olan seçimde oyların CHP’ye kaydığını görüyoruz. Şimdi bu bölgede bir değişim başlayacak mı? Beykoz’da seçimlerde halk AKP’den başka partilere yönelecek mi? Bunu bekleyip görmemiz lazım.

Yazarın Yazıları