Türk Alman Üniversitesi özel kurum değil

  • 0
  • 11037
Türk Alman Üniversitesi özel kurum değil
Türk Alman Üniversitesi özel kurum değil
Türk Alman Üniversitesi özel kurum değil

Türk-Alman Üniversitesi, 2008 yılında iki ülke arasında imzalanan milletler arası anlaşma ile kurulan bir devlet üniversitesi.

Alman ekolünde eğitim yapacak üniversite Beykoz’da, şehrin ortasında saklı kalmış bir vadide kurulu. Üniversitenin rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat, mühendislik bölümleri için“Türkiye’de 6 bin Alman şirketi var, onların altyapısından istifade edeceğiz.” diyor.

Beykoz’da saklı bir bahçede. Daha doğrusu saklı bir vadi. E-80 bağlantı yoluyla sahil arasında kalmış yemyeşil bir vadi. Ortasındaki düzlüğün bir köşesine yapılmış tek katlı üç yapıdan birine giriyoruz. Rektörlük binasına… Türk-Alman Üniversitesi’nin hukukçu rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat ile görüşeceğiz. Üniversite, 2008 yılında milletlerarası bir anlaşmayla kurulmuş. Türkiye maddi imkânları sağlayacak, Almanya ise bilimsel destekte bulunacak.

Türk-Alman Üniversitesi bir devlet üniversitesi. Zaten Akkanat da söze,  “Herkes özel üniversite olduğumuzu düşünüyor, ama devlet üniversitesiyiz.” diye başlıyor. Bu yıl ilk öğrencilerini alacaklar. Almanya deyince akla mühendislikler gelir. Üniversitenin birinci önceliği de mühendislikler. Eğitime ilk olarak makatronik sistemler mühendisliği bölümü başlayacak. Makine, elektronik ve bilgisayar dallarının etkileşiminden hareketle kurulmuş bir bölüm. Kampüsün 3 yıl içinde tamamlanması düşünülüyor. Laboratuvar dersleri kampüs bitirildikten sonra başlayacak. Akkanat, “20 bin metrekare kapalı alan laboratuvar olacak.” diyor. Türkiye’de bu büyüklükte laboratuvar yokmuş. Akkanat, iktisadi ve idari bilimler ile kültür ve sosyal bilimler fakültelerini de önemsediklerini söylüyor.     

Hukuk ve işletmede dünyada bir Alman ekolü var. Türk-Alman Üniversitesi Almanya’dan gelecek hocalarla bu ekole dair eğitimler verecek. Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları ve halihazırda Türkiye’ye yerleşmiş yaklaşık 400 bin kişilik Alman nüfusunu düşününce sosyal bilimler bölümleri için önemli bir çalışma sahası. Akkanat, “Almanca ders anlatabilecek hukukçu akademisyen Türkiye’de oldukça fazla. Ama işletmede ve sosyal bilimlerde bunu söylemek mümkün değil. Mühendislik için de. Partnerimiz olan Alman üniversiteler hoca gönderecek ama bizim öncelikli hedefimiz kendi akademisyenlerimizi yetiştirmek. Bu çerçevede projeler hazırladık, yetiştirmek üzere Almanya’ya akademisyenler göndereceğiz. 5 yıl içinde Almanca ders anlatabilen hocalarımızı yetiştirmiş olacağız.” diyor.

Türkiye-Almanya ilişkileri çok eskilere dayanıyor. Buna rağmen, Amerikan ve Fransız ekolünden köklü üniversiteler varken bu zamana kadar Alman ekolünden bir üniversite kurulmaması ilginç. Nedeni için Akkanat, “Siyasi sebeplerle.” diyor. Nitekim ilk teşebbüs 1907 yılında Abdülhamid döneminde olmuş. Ciddi müzakereler yapılmış. Ama neticelenmemiş. İkinci başarısız teşebbüs 1954 yılında olmuş. Son girişim 1996 yılında yapılmış. Hatta bir vakıf kurulmuş ama olmamış. Nihayet 2008 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın imzasıyla Türk-Alman Üniversitesi kurulmuş. Akkanat, “Baktığınız zaman geç kalındığı söylenebilir.” diyor. Akkanat, Almanca konuşan ülkelerdeki Türklerin de hedef öğrenci kitleleri olduğunu vurguluyor. Artık memleketlerinde Almanca eğitim alabilecekler çünkü.

‘29 Alman üniversitesi bize destek veriyor’

Türkiye’de Almanca öğreten 37 lise var. En meşhurları Avusturya ve Alman liseleri ile İstanbul Erkek Lisesi. Üniversitenin her bölüm için kontenjanı 40 öğrenci. Bunların 12’si bu liselerden olacak. Akkanat, “Üniversitenin kurulmasına ilişkin yapılan anlaşmaya göre bu liselerden alınacak öğrenciler için özel bir sınav olmayacak, içlerinden en yüksek puan alanlar alınacak.” diyor. Almanca hazırlık sınıfında belli bir seviyeyi geçenler ise, Almanya’ya dil eğitimi için gönderilecekler. Bu öğrencilerin uçak biletinden, konaklamalarına kadar her türlü masraflarını Alman hükümeti karşılayacak. Türk-Alman Üniversitesi’nin 29 partner üniversitesi var. Akkanat bu sebeple, “Sadece Türk-Alman Üniversitesi’nin öğrencisi olmuyor, 30 üniversitenin bir parçası oluyorlar.” diyor. Üniversitenin her bir bölümü için bir Alman üniversitesi görevlendirilmiş.

‘Sanayi-üniversite birlikteliği için yasa gerek’

Mühendislik eğitimi veren üniversiteler için sanayi ile işbirliği yapmak çok önemli. Yetkililer de bu konuda çağrıda bulunuyor. Sanayici de destekleyeceğini söylüyor ama bunun nasıl olacağı, mühendislik öğrencisi fabrikaya gittiğinde statüsünün ne olacağı belli değil. Almanya’da bu yasayla belirlenmiş. Sanayi kuruluşları stajyerler için özel eğitim mekânları oluşturmuş. Senede üç ay çalışma imkânı veriliyor. Üniversite öğrencisi yani stajyer çalıştıranlara da vergi avantajları yapılıyor. Türkiye’de faaliyet gösteren 6 bin Alman firması var. Akkanat, “Bu firmalar öğrencilere staj imkanı sunacak. Sadece Türkiye’de değil Almanya’da staj imkânları olacak. Hem işletmede hem de mühendislikte bu altyapıdan yararlanacağız.” diyor. Akkanat, Türkiye’nin bu konudaki eksikliğine dikkat çekiyor. Eğitim için önemli olan böyle bir yasayı hazırlamak çok zor olmasa gerek.

Zaman - Pazar

İkinci orman yangını şüphe yarattı
Önceki İkinci orman yangını şüphe yarattı
Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Sonraki Müslüm Gürses'in duyulmamış şarkıları Beykoz'da tanıtıldı
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz