Trump’un bu resmi, çok şey anlatıyor

Trump’un bu resmi, çok şey anlatıyor

ABD Başkanı Trump’un, Netanyahu’ya uşaklık yaparcasına, Natanyahu’nun koltuğunu altına sürmesinden bahsediyorum.

Konuşulanlarda, yazılanlarda ve vaadlerde; abartı, saptırma ve yalan olabilir. Fakat öyle tavır ve hareketler vardır ki, perde arkasını da gerçek niyetleri de ortaya döker. Kişilerin, gerçek yüzünü ve sinsi tuzaklarını gizleyen Kripto olduklarını da anlatır.

• İşte bu resim onlardan biridir.

Bu konuda da pek çok yorumlar yapıldı.

Ancak biz bir başka açıdan da bakarak, ıskalananları veya sahtekârlıkları göstererek, Dünya milletleri üzerine nasıl belâ olacaklarını da nazara vereceğiz.

1. Netanyahu, tüm Dünya Yahudi ve Siyonizm’inin her türlü desteği verdiği ve Trump için de ciddi bir OY potansiyelidir. Bu nedenle Trump ABD Başkanı olduğu halde, ona uşaklık yapacak kadar alçalabilmektedir.
2. Trump tam bir Megaloman hastası olmasına rağmen, bu hareketiyle, Netanyahu’nun tamamen arkasında olduğunu, cümle cihana fiilen göstermektedir.
3. Onu, kendisine gelecek nefretlere karşı Paravan ve PİYON olarak kullanmaktadır. Yani dünya nezdinde nefret suçu sayılan “savaş, işgâl, soykırım, cinayet, katliâm ve haksızlıkları”, Netanyahu’ya işlettirerek, kendisini bir nebze masum gösteriyor.
4. Resimdeki bu hareket, halk nezdinde A.) Yâ kadınlara JEST olarak yapılan veya B.-) Çok Yüksek makamlardaki Zâtlara hürmeten yapılan bir harekettir. Ancak burada çok ciddi bir TEZÂT var. Netanyahu kadın da değil. Yüksek bir makamı da yok. ABD Nüfusu İsrail’in tam 38 katıdır. ABD Yüzölçümü ise İsrail’in tam 45 katıdır.
5. Bir başka anlam; “Bak, senin altına koltuğu ben sürüyorum. Paravan ve Piyonluk görevini yapamazsan, koltuğu altından hemen çekebilirim” havası da veriliyor.
6. Netanyahu’nun, Trump’un bu jestine hiç teşekkür bile etmemesi, bizim bütün tezlerimizin ispati niteliğindedir.
7. Washington Post gazetesinde yayımlanan ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin “Savaş sonrası Gazze” plânında, Gazze’de ABD vesayetinde bir tatil merkezi kurulması için, Gazze nüfusunun tamamının boşaltılma VAHŞETİ, hangi vicdâna, hangi akla, hangi hukuka sığar? Bunu da Netanyahu zâlimine uygulatıyor.
8. Diğer yandan Filistin, Gazze, Batı Şeria ve diğer mâsum ve mazlum ülkelere karşı yapılan zulümlerin, soykırımların, katiâmların, işgâllerin katillerin(öldürülenlerin) KÂTİLLERİ, hem dünya nezdinde, hem de İlâhî adalet nezdinde, her ikisi de belâlarını mutlaka bulacaktır, inşâAllah…

Çünkü “Küfür devam etse de, ZULÜM devam etmez” Hadîs-i Şerifin mûcibince, bu zulümler elbette bitecek. Gazze’de katliâma sessiz kalan, görmezden gelen, umursamayan herkes vebâl altındadır ve çok ağır bedel ödeyecektir…

KONU GAZZE’DEN AÇILMIŞKEN:

Gazze konusunun iki boyutu var.

• Maddi ve sosyal boyutu.
• Manevî boyutu.
• Maddî ve Sosyal boyutu:

Maalesef Maddî ve sosyal boyutu YÜREKLER ACISIDIR.

Zerre kadar vicdânı olan tüm insanlığı galeyana getiriyor, fakat 2 seneden fazla soykırım ve katiâm yapıldığı halde, tüm uluslararası yasalara göre SAVAŞ SUÇLARI İŞLENDİĞİ HALDE, BM. maalesef hâlen hiç bir yaptırım uygulayamamıştır…

Fok balıkları katledildiğinde seferber olanlar, bazı balinalar karaya vurduğunda ölesiye seferber olanlar, hatta bir kediye, köpeğe veya herhangi bir hayvana bir nebze işkence edildiği zaman seferber olanlar, her ne isimde olursa olsun, maalesef hâlâ üç maymunları oynuyorlar.

Bu zavallıların nezdinde; insanlığa yıllarca yapılan soykırımların, katliâmların, binlerce bebek, çocuk, kadın, basın mensubu, Doktor, hemşire, Din adamları ve masum halkların zerre kadar bir değeri yok!..

• Her ne kadar geç kalınmış olsa da, Din, dil, ırk ayırımı olmadan, Dünya devletleri ve tüm insanlık, artık GAZZE için ayaklanmış durumdadır.

Aktivistlerin ve Dünya ünlülerinin de katıldıkları “Küresel Sumud Filosu” adı altında, binlerce kişi, toplamda 50 civarında teknelerle GAZZE’YE YARDIM ve GAZZE’NİN kurtarılmasına katkı için, İspanya’dan start verdiler.

Rotaları; Barcelona Limanından, İtalya, Yunanistan, Tunus, vd. ülkelerle, ayrıca Türkiye’den katılacaklar da delegasyon onayıyla iştirak edecekler.

• Mânevî Boyutu:

Mazlum olarak vefat eden Gazze’li kardeşlerimiz, kesinlikle gıpta edilen en güzel makam olan ŞEHİD olarak, EBEDÎ Âhiretleri, Ebedî olarak CENNETLERDE geçecek.

Yaralananlar ve bin bir türlü zahmet, meşakkat zulümlere karşılık, GÂZİ unvanlarıyla yine Cennetlerde ağırlanacaklar.

Yapılan ciddi araştırmalara ve tespitlerle, Gazze’deki bu kararlı direnişleri gören tüm Dünya insanları içinde, 100 000 civarında İHTİDÂ(İslâm Dîniyle şereflenme olaylarının gerçeklemesi) ayrıca büyük bir teselli kaynağıdır…

Hatta bir Bn. Ateist; “Ben Cehennem korkusu nedeniyle ateist olmuştum. Fakat Gazze’deki acımasız katliâmları gördükten sonra, Cehennemin ŞART olduğunu anladım ve Ateistlikten kurtuldum” diyor. “El Hakîm” Esmâsının tecellisi bu…

• Yâ Sabûr. Mevlâm görelim neyler, neylerse güzel eyler…
• En kısa bir zamanda da, Yüce Rabbimizin, “El âdil”, “El Celâl”, “El Cebbâr”, “El Kahhâr”, “El Müntekım” (Zâlimleri Şiddetle cezalandırarak İNTİKAM ALAN) Esmaları tecelli edecektir, inşâAllah… Vesselâm.

A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…