Toplumlar, zaman içinde değişen ve gelişen dinamik yapılardır. Bu değişim beraberinde yeni değerlerin ortaya çıkmasını ve bazılarının ise eskimesini getirir.
Ne yazık ki, her değişim olumlu yönde gerçekleşmez ve bazı değerler zamanla çürümeye ve yok olmaya yüz tutabilir.
Bunu değişimi önlemek için, aileye, eğitime, saygılı olmaya, çevreye, ahlaki değerlere önem vermek, aile içi iletişimi ve dayanışmayı güçlendirmek için çaba göstermeliyiz. Bu değerlere kısaca değinelim.
Önceden sevgi ve kahkahalarla dolu bir ev, şimdi sessizliğe ve hüzne gömülmüş. Zamanın acımasız geçişi, bu aileyi de yiyip bitirmiş sanki. Bir zamanlar birbirine bağlı olan aile üyeleri, şimdi birbirinden uzak ve yabancılaşmış. Herkes kendi problemleriyle boğuşuyor, birbirlerini dinlemekten ve anlamaktan aciz.
Baba, bir zamanlar ailenin direğiydi. Şimdi ise yorgun ve bitkin, hayatın yükü altında ezilmiş durumda. İş stresi ve ailevi sorunlar onu yıpratmış, eskisi gibi neşeli ve sevgi dolu olamamış. Anne ise sessizce ağlıyor, parçalanan ailesini kurtarmak için çaresizce çabalıyor. Fakat nafile, her geçen gün aile biraz daha çöküyor.
Çocuklar da bu durumdan nasibini alıyor. Eskisi gibi mutlu ve özgür değiller. Ailedeki gerginlik onları da etkiliyor, sürekli bir huzursuzluk ve korku içinde yaşıyorlar. Ebeveynlerinin sevgisinden ve ilgisinden mahrum kalıyor, kendilerini yalnız ve değersiz hissediyorlar.
Aile, sevgi ve şefkatin olduğu yerdir. Aile üyeleri birbirlerine destek olmalı ve zor zamanlarda birbirlerini yalnız bırakmamalı. Aile bir bütündür ve her bir üye bu bütünden bir parçadır. Bir parça koptuğunda veya çürüdüğünde tüm aile bundan etkilenir. Bu yüzden ailemize değer vermeli ve onu korumak için elimizden geleni yapmalıyız.
Saygı, bir toplumun temel taşıdır. Farklı yaşlardan, inançlardan ve kültürlerden gelen insanları bir araya getiren ve uyumlu bir şekilde yaşamamızı sağlayan bir duygudur. Büyüklerimize saygı gösteririz, çünkü onlar bizden daha bilge ve deneyimlidir.
Fakat günümüzde saygı çürümeye yüz tutmuş durumda. Toplu taşıma araçlarında bazı nahoş hadiselere şahit oluyoruz. Ayrıca büyüklerimize eskisi gibi saygı duymuyoruz. Onları dinlemiyor, fikirlerine değer vermiyoruz. Küçükleri hor görüyor, onları küçümsüyoruz. Birbirimize karşı kaba ve saygısız davranıyoruz.
Saygının çürümesi, birçok olumsuz sonuca yol açıyor. Aile içi şiddet, toplumsal huzursuzluk ve suç oranlarının artması gibi problemlerin temel sebeplerinden biri olduğunu görüyoruz. Saygısız bir toplumda, insanlar birbirine güvenmez ve yardımlaşmaz. Bu da mutsuzluk ve yalnızlığa yol açıyor.
Saygıyı yeniden canlandırmak için ailede, okulda ve toplumda eğitim çalışmaları yapılmalıdır. Çocuklara saygının önemi küçük yaşlardan itibaren aşılanmalıdır. Medya ve internet, saygıyı teşvik eden içerikler üretmelidir.
Çocuklara; “Öğüt vermeyin. Yaşayarak örnek olun.”
Dürüstlük, emniyet ve adalet gibi temel ahlaki değerler erozyona uğruyor. Yalancılık, dolandırıcılık ve suçluluk başını almış gidiyor.
Eğitim, bir toplumun gelişmesi ve ilerlemesi için en önemli unsurlardan biridir. Bilgili ve donanımlı bireyler yetiştirmek, ancak kaliteli bir eğitim sistemiyle mümkündür. Fakat günümüzde eğitim sistemi birçok açıdan yeniden ele alınmalıdır.
Eğitim müfredatları,eğitim sistemi güncel ihtiyaçlara göre,belli bir grup tarafından değil,geniş tabanlı eğitim duayenlerinin de katılımıyla yeniden gözden geçirilmeli,masaya yatırılmalı. Eğitim ile ilgili sorunlar hâlâ devam ediyor. Sınıflar kalabalık, imkanlar yetersiz.
Eğitimde fırsat eşitsizliği had safhaya ulaşmış durumda. Öğretmenlerin yüzü gülmüyor,yeterince motive edilmiyorlar.
Bu durumun sonuçları da oldukça ağır. İhtiyaç planlaması yapılmadığı,arz-talep dengesi dikkate alınmadığı için, mezunlar iş bulmakta zorlanıyor, işverenler nitelikli eleman bulamıyor.
Ayrıca eğitimin sadece devletin görevi olmadığını da unutmamak gerekir. Aileler de çocuklarının eğitimine daha fazla ilgi göstermeli, onları teşvik etmeli ve desteklemelidir. Sivil toplum kuruluşları da eğitimde önemli bir rol oynayabilir.
Eğitim sistemi çökerse, bir toplum çöker. Bu nedenle, hepimiz elimizi taşın altına koymalı ve eğitim sisteminin düzelmesi için çaba göstermeliyiz.
Böylece toplumda çürümeye yüz tutmuş bazı değerlerimize,eğitim sayesinde yeniden kavuşuruz. Unutmayalım ki, eğitim bir milletin en önemli yatırımıdır. Reyting alan programlara bakın durumumuzu daha iyi anlayacaksınız.
