TOKİ’ye doğru…

12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimlerin ülkemize armağan ettiği Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın adını ilk duyduğumda “ilk işi Beykoz’u dönüştürmek olur inşallah” demiştim. Bu temennim halen daha geçerli, tabii kimsenin canının yanmaması koşuluyla.

Beykoz’un uzun yıllara dayanan asgari uygunluk şartlarında barınma sorunu galiba bu sefer çözülecek.

Görünen o ki bu iş 61. Hükümet’in yeni gücü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından TOKİ’ye yaptırılacak.

TOKİ’nin Rize’nin Yeniköy Mahallesi’nde gerçekleştirdiği ve Rize gibi bir yerde kabul gören uygulamasını anlatayım: Yeniköy Mahallesi’ndeki 7,8 hektarlık alanı kapsayan Timya Vadisi Projesi’nde mevcut 538 konut yıkılıyor ve yerine 95, 105, 120, 130, 145 ve 165 metrekareden oluşan 866 konut yapılıyor. Bunun yanında açık-kapalı otoparklar, ticaret merkezi, park-oyun sahaları, yürüyüş alanları gibi sosyal donatılar da projenin prestijini arttırıyor. 300 metrekare arsa üzerinde dört dairesi olan bir akrabam biri 95 diğeri 120 metrekare olan iki daire aldı. Ailenin diğer bireyleri de eğer isterlerse neredeyse maliyet fiyatına 13 yıl vadeli ve memur maaş zammı oranında yıllık artış yapılabilen bir sistemle ev alabilecek. Yani kabaca 120 metrekarelik dairenin fiyatı 70 bin TL ve 13 yıl vadeli.

İlk başta çok tepki çeken bu projeye şu an destek verenlerin sayısı az değil. Halen daha karşı duran ve tepki koyanlar da yok değil. Ama zaten bu tür radikal değişimlerde herkesi memnun etmek mümkün olmuyor. Birisi çıkıp “Benim 16 dairem ve 7 dönüm arazim var” dedi mi bunu oturup iyi hesaplamak lazım.

Beykoz için en büyük tehlike rantın çok büyük olması. Hatta belki de en büyük rant Beykoz’da. Zira Ağaoğlu’nun da helikopteriyle Beykoz üzerinde turlar attığı bize gelen ciddi bilgiler arasında.

Ama aynı zamanda Beykoz için en büyük avantaj arazinin son derece uygun olması. Yani aslında Beykoz akılla ve vicdanla yürütülecek bir çalışmayla çok başarılı bir dönüşüm gerçekleştirebilir.

Tabi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yürüteceği bu çalışmayla Beykoz Belediyesi’ni by-pass etmemeli. Zira Beykoz gibi girift sorunları olan bir bölgeyi ne kadar profesyonel kadrolara sahip olsanız da Ankara’dan yönetemezsiniz. Bunu denerseniz Beykoz’u kaybedersiniz ve atacağınız her adımda karşınızda yargıyı bulursunuz. Bu uyarıyı yapıyorum çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bana biraz egosu fazla yüksek bir insan gibi geliyor –inşallah yanılıyorumdur-.

2-B derken şimdi de TOKİ…

Galiba Beykoz ustalık döneminde şimdiden çok önemli bir yere oturtulmuş gibi.

Ne dersiniz…

Vesselam.

Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.

TOKİ’ye doğru…

Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

YORUMLAR

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

SON HABERLER