Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 12/05/2012 00:11
  • 9.057

Benzer bir yazıyı dört yıl önce kaleme almıştım.
Beykoz’a sosyal ve siyasi bir prokeksiyon yapmış, gündemi değerlendirmiştim.

O tarihlerde şahsımı ve AK Parti’de, insanlara yararlı olmak amacıyla siyaset yapmaya çalışan eşimi hedef alan Şaban Tören merkezli Flashaber iftiraları tam gaz gidiyordu.
 
Bütün o kirli iftiralar yargıya taşındı ve hamdolsun birer birer hepsini kazanıyoruz.
 
Eşim, -Allah yolunu açık etsin- atılan iftiralar ve yaşadığı hayal kırıklığı sonucunda siyaset defterini kapatmıştı. Bir daha da kolay kolay açacağını tahmin etmiyorum.
 
Bir süre önce siyasetin sağladığı avantajları çok iyi kullanan bir hanımla karşılaşmıştım. Eşimin neden gelip gitmediğini sorunca, siyasetin yapılış tarzının bizim dünyaya bakış açımızla asla bağdaşmadığını, bu yüzden de eşimin yaşadığı hayal kırıklığından dolayı gelmediğini ifade etmiştim.
 
Verdiği cevap beni dumura uğratmıştı; “Olur mu! Bak bana. Beni de istemediler. Kapıdan kovdular, pencereden girdim. Pencereden kovdular, bacadan girdim.” Önündeki koltuğa sımsıkı yapışarak; “bu koltuğu yakaladın mı, bırakmamak için her şeyi yapacaksın” demişti.
 
Ben de kısaca, “bu bir kabullenme meselesi. Biz siyasetin bu tarzına karşı olduğumuz için dışında kalmayı tercih ettik. Siz o koltuğa sımsıkı yapışmaya devam edin”demiştim.
 
Beykoz’da dönüşüm başladı bile…
 
Yücel Çelikbilek’in 2009 seçimlerinde o kadar kişinin arasından sıyrılıp aday olmasının alameti farikasının aday adaylarının yetersizliği veya AK Parti’nin Beykoz’da sıkıntılı olması şeklinde değerlendirenlere katılmamış, “etken olabilir ama tek neden değil” demiştim.
 
Bu gün 2-B süreci başta olmak üzere Beykoz’da hemen her alanda hissedilen ciddi değişim ve dönüşümlere bakınca bunu çok daha iyi anlıyoruz.
 
Bir yazımda “temsilde iyi değilseniz hak beklemek saflık olur” demiştim. Çelikbilek temsil noktasında Beykoz için çok önemli bir şans. Zira Ankara’da Beykoz için aşındırdığı kapıların arkasında oturan bürokratlar ve bakanlar kendisini kapılarda karşılıyor. Zira hukukları o kadar eski ve sağlam.
 
Beykoz çok ciddi değişimlere gebe. 2-B yasasının uygulamaya başlamasıyla birlikte mülkiyet konusu her yönüyle yeniden gündeme geldi. Kentsel dönüşümle birlikte Beykoz’un mülkiyet sorunu ve elini kolunu bağlayan yasalar aşama aşama çözülecek.
 
Elbette bu süreç sancılı olacak. Her kesimin memnun olacağı bir çözüm henüz icat edilmiş değil çünkü. Ancak, önemli olan asgari mağduriyet. İşte Başkan tam da bunun için emek sarf ediyor.
 
TT Arena’da 5 bin Beykozlu...
Yazıma “benzer bir yazıyı dört yıl önce yazmıştım” cümleleriyle başlamıştım. O yazımda o tarihte yapılan AK Parti İl Kongresi’nin sonuçlarını da değerlendirmiştim. 250 bin nüfusu olan İstanbul’un en sıkıntılı ilçesinin AK Parti İl Yönetimi’ne sadece bir kişi göndermiş olmasının talihsizlik olduğunu seslendirmiştim.
 
AK Parti’nin Türk Telekom Arena’da yapılacak İstanbul İl Kongresi’nde Beykoz’un en az üç isimle temsil edilmesini umuyorum.
 
Beykoz Türkiye’nin en sorunlu ve en güzel ilçesi olması hasebiyle bu temsili hak ediyor...
 
Vesselam...
Yazarın Yazıları