Tehlike mi, demokrasi mi?

Eğer geçmişten yola çıkarak AK Parti meclis üyesi aday adayı listesi üzerinde bir değerlendirme yapacak olursak, AK Parti daha seçime girmeden tehlike sinyalleri veriyor. İnşallah aday açıklandıktan sonra korkulan olmaz…

Diyeceksin ki, nasıl böyle bir kanıya vardınız? Evet, aynen dediğim gibi. Listede olan herkesi az çok tanıyorum, kimin kiminle beraber ne yaptığını, kimin Belediye Başkan adayı gösterilmesi durumunda meclis üyesi olabileceğini biliyorum? AK Parti aday adayı olan birkaç istisnanın dışında herkesin kendine yakın gördüğü isimler var…

Belediye Başkan aday adaylarının hepsi kendini bu yarışta şanslı görüyor… Fakat meclis üyesi aday adaylarının hiçbiri kendini şanslı göremiyor, çünkü onun şansı üzerinde oynadığı adamın aday gösterilmesine bağlı…

Allah herkesin bahtını ve yolunu açık etsin… Kazanan Beykoz olsun… Kendini şanslı gören isimlere yönelik birkaç örnek verecek olursak, Dr. Ahmet Hulusi Batu, Muharrem Ergül, Ali Bilir, Metin Torun, Yüksel Baki bunlar AK Parti’nin içyapısını iyi bilen az çok bir kitlesi olan kişiler. Buna mukabil meclis üyesi olmak için başvuru yapan arkadaşlarımız arasında yakın oldukları insanlar var… Burada isim zikretmeyi doğru bulmuyorum. Beykoz siyasetini yakından takip edenler, listeyi incelediklerinde zaten bu değerlendirmeyi yapabilirler…

AK Parti’nin içyapısını bilmediğini düşündüğümüz aday adaları da içyapıyı bilen isimlerden farklı değil… Mesela Hasan Karakaya, Avukat Kemal Kaya ve Mustafa Tahmaz. Bu aday adaylarına kendini yakın gören isimlerde Meclis üyesi aday adayı listesindeki yerini almış.

Yani özetle AK Parti’de her bölgeden, her düşünceden insan bulmak mümkün. Zaten AK Parti’ye de kitle partisi bunun için diyorlar…  Diyorlar da, bu kitlenin aday açıklandıktan sonra da aynı hassasiyetle yola devam etmesi gerekiyor… Bu kitleyi bir arada tutma görevinin İlçe Başkanı’nda olduğu söylense de, bu sorumluluğun gerçek bekçisi, insanların yüreğindeki,ciddiyet, sorumluluk ve ilkeli duruştur. Bununla beraber gelen Türkiye ve AK Parti sevgisi olmalıdır.

Ben daha önce CHP aday adaylarıyla ilgili bir değerlendirme yapmıştım… AK Parti aday adaylarıyla ilgili de naçizane fikirlerimi açıklamak isterim.

Mevcut Belediye Başkanı görevine devam ederken, yardımcılarının istifa edip aday adayıolmaları bana göre etik bir durum değildir. Bu hem parti ciddiyetine aykırı, hem de birlikte yıllarca yol yürüdüğün insana sırt çevirmek olduğu gibi kişiyle ilgili de olumsuz bir referanstır.

Velhasıl, “Hasan Karakaya’nın AK Parti’den aday adayı olması önemli bir kazanımdır”derken, ‘yahu bu nasıl bir yorum’ diyenleri duyar gibiyim… Hasan Karakaya, siyasete girip girmeyeceği şeklinde ki soruların ucunu hep açık bırakıyordu… Dernek Başkanlığı döneminde izlediği dengeli politika ona bütün partilerin kapısını açmıştı. CHP’den de bu anlamda kendisine somut bir teklif yapılmasına rağmen o AK Parti’yi tercih etti.

Muharrem Ergül eski Belediye Başkanı olduğu için tartışılan tarafları olması doğaldır…

Dr. Ahmet Batu… AK Parti Beykoz Teşkilatı’nın Kurucu İlçe Başkanı ve daha önce milletvekili adaylığı için istifa etmiş, yine camia tarafından sevilen bir isim olmakla beraber doktor olması da siyaseten olmasa da hizmet ettiği kitle anlamında avantaj gibi gözüküyor. Fakat Dr. Ahmet Batu, kuruluşundan beri içinde olduğu partisinde, liderlerin çok dikkat ettiği en önemli hassasiyeti hep göz ardı etti.  O nedenledir ki, çok şanslı olduğunu düşünmüyorum.

Ali Bilir… 2009’da başkan yardımcısı iken istifa ederek aday adayı olan bir arkadaşımız… İstifa etmesi normal, ama aday adayı olması normal değildi o dönem… Bu dönem daha derli,toplu, daha bir tecrübe kazanmış gibi duruyor. Her AK Partili gibi oda demokratik hakkını kullanıyor.  

Kemal Kaya aslında düşünce bakımından AK Parti ile aynı frekansta olan birisiydi… HAS Parti ile hiç bir bağlantısı olmadı… Fakat Numan Kurtulmuş’un AK Parti’ye geçmesiyle oda AK Parti’ye daha bir yakın durduğu gibi, Başkanı olduğu Dış Politika Derneği kanalıyla hükümete çözüm konusunda bazı önerileri oldu.

Mustafa Tahmaz’a gelince kendisini tanımam! Oda beni tanımaz… Hakkında sadece etrafındaki bir kaç Giresunlu arkadaşın anlattığı kadar bilgi sahibiyim. Ben aday gösterileceğine ihtimal vermiyorum… Bölge milletvekillerinin onun aday yapılması için ciddi bir mücadele içinde olduklarını bilmeme rağmen Mustafa Tahmaz’ın aday gösterilmesinin Beykoz’da AK Parti’nin intiharı olacağını açıkça söylüyorum… İster kızın, ister darılın…

Beykoz’da seçim kazanmak her baba yiğidin harcı değilir. Üstelik Mustafa Tahmaz İBB Zabıta Daire Başkanı ki Beykoz halkının zabıta dendiğinde tavrı bellidir. Yine de yolu açık olsun…

Yücel Çelikbilek mi? Bekleyin görün! 

Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.