Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Tefekküre açılan mucizevi konular

“Bir saat tefekkür, bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır.” (Suyutî, Camiu’s-Sağir, II/127; Aclûnî, I/310)

Bu Hadis-i Şerifinin müjdesine dayanarak, bugün 10 dakikamızı, 3-4 ay nafile sevap kazanmak ve kazandırmak için ayıralım mı?..

Hadis-i Şerifteki TEFEKKÜR: Zihnimizi, Allah’ın azametiyle ve ulvî düşüncelerle meşgul etmek, O’nun ‘Esma ve Sıfatlarının kâinattaki yansımalarına’ çevirmek, Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde çizilmiş ‘Allah ve kul hakkı’ konusundaki takdirini derinlemesine düşünmek, anlamındadır.

Peki, niçin “BAZEN” denilmiş?

CEVAP: Bu genel kaide ve prensip, her zaman herkes için aynı sonuç doğuracağı anlamına gelmez. Anlaşılması gereken husus; bir sene nafile ibadetlerden daha sevaplı olan bir saat tefekkürün var olduğu ve bu kapının herkes için açık olduğudur. Kişilerin ilmi, dikkati, takvası, aklı, mârifeti ve tefekkür kapasitesi ve potansiyelinin, bunda büyük rolü vardır.

Bu nedenle, şu 5-10 dakikanın bizim hakkımızda da 3-4 aylık nafile ibadet sevabı kazandırması için, lütfen bu yazıyı pür dikkat ve tamamen benliğimizi vererek okumaya ve anlamaya çalışalım…

Muhterem Adnan Şimşek hocam anlatıyor:

“Tabiattaki en basit maddelerden, harikulade sanat eserlerini yapmak, büyüklüğü hiç bir şeyle kıyaslanamayan, eşi benzeri olmayan, ilim ve kudret sahibi olan Allah’a has bir mühürdür ancak.

Suyun sıra dışı kimyasını anlatan kitapta, şu cümle dikkatimi çekti:

Basit yapılı bir molekül olmasına rağmen; bilim insanları, suyun gizemini, sırlarını bağ yapılarını, hala tam olarak çözebilmiş değiller.Bu bir tefekkür kapısıdır.

Dünyanın en karmaşık yapısı olan beyinin maddî değeri; 1 litre su, 160 gr yağ, 110 gr protein, 15 gr şeker ve 10 gr tuzdan ibaret. Dünyadaki tüm bilim insanları bir araya gelse, bu maddelerden bir beyin yapmaktan âcizdirler. Böylesine basit maddelerden, büyüleyici sanat eserlerini, mûcizevi tarzda yapan sanatkârın, büyüklüğü, hiç bir şeyle mukayese edilemez.

Bunları böyle yapan eşsiz sanatkâr, elbette bu kâinatı yaratan Zât olabilir. Bu da bir tefekkür kapısıdır.

Her saniye 16 milyon ton su, ağır bulutlardan gönderilir. Kütle halinde değil, tane tane indirilir.

Sâhi, neden diğer gezegenlerde olduğu gibi, cam parçaları veya asit yağdırılmıyor gökten? Neden, azap yağmuru değil gelen? Kimdir, muhtaçlara rahmetini gönderen? Bu da başka bir tefekkür kapısıdır.

DNA, tüm canlı organizmaların Genetik bilgilerini taşıyan moleküldür.

DNA molekülleri, canlı organizmaların büyümesi, gelişmesi, fonksiyonları ve irsî özellikleri için gerekli olan talimatları içinde bulundurur.

Küçük hücrelerimizin DNA’sındaki projede yer alanların bir kısmı: Vücudumuzdaki 206 kemik, yaklaşık 360 mafsal, 600 kas, 100-200 MİLYAR arası sinir hücresi (nöron), 10 000 Km. uzunluğundaki kan damarları ağı (yaklaşık olarak Dünya çevresinin 2,5 katı).100 TRLYONDAN fazla hücre (toplam insan nüfusunun 12 600 katı), Gözlerdeki milyonlarca fotoreseptörler. (koni vd.hücreler).”(Adnan Şimşek.)

Evet, dostlarım, vücudumuza ait tüm organ ve yapıların projeleri; göz rengi, saç rengi, boy, vücut tipi, kan grubu ve diğer birçok özellik ve kitaplarda yer almayan daha nicesi. Hatta parmak ucu izleri bile, içinden çıkılamayacak kadar engin, fakat derin haz ve lezzet veren MÛCİZEVÎ tefekkür kapıları değil midir?..

Sadece vücudumuz mu?

Her bir çiçek, yaprak, meyve, her bir böcek, mikrop, deve, zürafa gibi hayvanlar, hatta Kâinattaki galaksiler, Nebulalar ve her bir varlık, Hatta MİKRO ÂLEMDEKİ her bir varlık, ayrı ayrı engin birer tefekkür kapılarıdır.

Tabii ki, o gözle bakabilene…

Asrımızın Bedîsi bakınız ne buyurmuş: “Allah'ın hesabına Kâinata bakan adam her ne müşahede ederse,İLİMDİR. Eğer gaflet ile esbab(sebepler) hesabına bakarsa, ilim zannettiği şey de CEHİL (câhillik) olur.”

Bütün bu tefekkür kapıları açıldığında değil, sadece aralandığında bile;Güneş ışığı güneşi ispat ettiği gibi, bu mucizene projeler de mûcizekâr bir Alîm-i Hakîmin İlminin, Hikmetinin, Kudretinin sonsuzluğunu,benzersiz parlaklığıyla ispat eder.

İşte bunları fark edebilmek için harcanan her dakika, bizlere günlerce, haftalarca, hatta aylarca yapılan NÂFİLE İBÂDET sevabını kazandıracaktır.

Hasbelkader ve hasbelbeşer, içinde bulunduğumuz dünya sınavını mutlaka kazanalım diye, böylesine cömertçe fırsatlar bahşeden Yüce Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Vesselâm…

 

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER