Tecrübe konusunda yazacak kadar tecrübe kazanabildim mi bilemiyorum.
Belki bu başlığı görünce, sana mı kaldı tecrübe hakkında yazı yazmak, daha yaşın ne başın ne diyenlerde olabilir. Ama yinede kendi küçük çapımızda olsa bile, 32 yıllık kısa hayatımızda bir kısım tecrübeler edindiğimizde bir gerçek. Tecrübe insanların hayatları boyunca yaşadıkları olaylardan çıkarabildikleri derslerin yekünüdür. Bu yüzden de insan beşikten mezara kadar tecrübelerine tecrübe eklemeye devam eder. " İki günü birbirine müsavi olan ziyandadır" buyurmuş alemlerin Efendisi ( s.a.v).Bir önceki günden dersler çıkarıp kendimizi geliştirebilirsek ziyanda olmayız. "Öğrenmenin yaşı yoktur" demiş büyükler. Ömür boyu sürecek olan tecrübe kazanma işlevi, yaşanılan tecrübelerden bir şeyler öğrenebilirsek eğer irfana dönüşür. Bu irfan insanın hem kendisini hem de etrafındakileri aydınlatmasına vesile olur.
Tecrübe ile ilgili söylenen çok şeyler var elbette, bizde küçük bir hikaye paylaşarak tecrübe hakkında bir kapı aralamaya çalışalım`;
Yüksek makamlarda bulunan birisine sormuşlar :
" Efendim, hayatta bu kadar başarılı olmanızı neye borçlusunuz ?"
" Doğru kararlar evlat, doğru kararlar" demiş.
" Peki nasıl bu kadar doğru kararlar alabiliyorsunuz ?"
" Tecrübe evlat tecrübe" demiş.
" Peki bu kadar tecrübeyi nasıl kazandınız efendim ?
" Yanlış kararlar evlat yanlış kararlar " demiş bilge insan.
Yanlış kararlarımızdan dersler çıkarıp doğru kararlara ulaşabilirsek hayatta başarıyı da mutluluğu da yakalayabiliriz. İnsan kendi kendinin doktorudur derler. Aslında hepimiz yaptığımız işlerin doğru veya yanlış olduğunun hükmünü kendi vicdanımızda veririz. Nefsinin sesine kulak verip vicdanını duymazlıktan gelenler şüphesiz filmin sonunda hüsrana uğrarlar. Vicdanının sesini dinleyerek nefsini ruhuna, ruhunu da Yaradan'a tabi kılanlar ise muhakkak perdeyi mutlu sonla kapatacaklardır.
Halk arasında tecrübe ile ilgili söylenen bir söz var " Tecrübe hayatta yenilen kazıkların toplamıdır" derler. Bu açıdan bakınca bizde az çok tecrübe kazandık sayılır. Hele en yakın bildiğimiz insanların küçük küçük hesaplar uğruna önümüzden arkamızdan kuyucuklar kazmaları az olan aklımızı başımıza getirdi. Her zaman duymaya alıştığımız, ama her yerde olur bizde olmaz dediğimiz "Siyasette böyle şeyler olur "sözünün yalnız bizde değil insanın var olduğu her yerde gerçek olabileceğini geç de olsa idrak ettik.Bu bile tecrübe olarak bize yeter.
Bu güne kadar ki yaşamımızda çok şükür büyük küçük hiçbir hesabın peşinde olmadık. Bundan sonra da olmayacağız. Hesap yapanlara gelince; bu güne kadar edindiğim tecrübelerden bir cümle hepinize yeter " Herkesin bir hesabı vardır ama mutlak hesap Allah'ın (c.c) hesabıdır. Ve şüphesiz O hesap yapanların en hayırlısıdır"
Yaşadıklarımızdan tecrübeler kazanabilmek ümidiyle...
