Tarsus'tan yükselen acı Beykoz'a ulaştı

  • 2
  • 12609
Tarsus'tan yükselen acı Beykoz'a ulaştı
Tarsus'tan yükselen acı Beykoz'a ulaştı
Tarsus'tan yükselen acı Beykoz'a ulaştı
Tarsus'tan yükselen acı Beykoz'a ulaştı
Tarsus'tan yükselen acı Beykoz'a ulaştı

Tarsus'ta yaşanan Özgecan Aslan cinayeti yürekleri yaktı. Beykoz'a kadar ulaşan vahşi cinayetin acısını Dost Beykoz ilçe halkına sordu.

Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Baki Aksu "Herkes kendi sorumluluğunu kendisi taşıyor, ölen kızın üniversite öğrencisi olması bizim acımızı derinleştirdi" derken, TAVAK Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, "Almanya'da böyle bir olay olsa ülke ayağa kalkardı. Türkiye'den daha fazla tepki beklerdim. Bu haber, üniversitede kızını okutan ya da okutmayı düşünen babaları korkutacak, geriye itecek bir olay" şeklinde konuştu. Çubukluspor Kulübü Başkanı Coşkun Tosun ise çok büyük bir tepki verirken, "Korkunç bir olay... Sabahtan beri hâlâ şoktayız... Böyle bir şey olur mu? Bu ülkede korkunç şeyler olmaya başladı. İnsanların bu kadar vahşi duygusuz acımasız olmasını anlayamıyorum" dedi. Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş da Özgecan ve ailesinin acısını paylaştığını hatırlatarak, "Bu gençleri hapse atmak, cinayeti aydınlatmak da işe yaramıyor. İnsanlıktan geriye gidiş var! Toplumsal tehdit altındayız. Birbirimizle uğraşmaktan bu tür sosyal hadiselere karşı duyarsızlaşıyoruz. Hepimiz, vatandaş olarak indi ilahide bu olayların hesabından sorumluyuz" dedi ve üzüntüsünü dile getirdi.

Gazeteler ve ajanslar, dün gece boyunca Tarsus'ta meydana gelen vahşet haberinin ayrıntılarını aktarmaya başladılar. Kayıp olduğu 2 gün boyunca aranan ve Mersin Tarsus'ta yaşayan Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 1. sınıf öğrencisi Özgecan Aslan (20), iddialara göre önce tecavüze uğramış, ardından bıçaklanmış ve öldükten sonra da yakılmıştı. Sorguya alınan şüphelilerin itirafları doğrultusunda korkunç olayın perde arkası gün yüzüne çıkarken, şüphelilerin gösterdiği yerde yanmış bir ceset bulundu. Tarsus'ta Özgecan ile son olarak birlikte görüntülenen kız arkadaşı yanmış cesedi teşhis edemezken, kıyafetlerin Özgecan Aslan'a ait olduğunu söyleyip fenalık geçirdi. Şüphelilerin ifadeleri ve elde edilen delillere göre üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, minibüste kalan son yolcu olarak önce kaçırıldı, sonra tecavüze uğradı. İfadesi alınan şüpheli Suphi A. ise tecavüze direnen Özgecan'ı bıçakladığını, sonrasında kafasına demir çubukla vurarak öldürdüğünü itiraf etti. Cesetle birlikte Tarsus'a döndüğünü anlatan Suphi A., burada babası Necmettin A. ve arkadaşı Fatih G.'den yardım istediğini ve cesedi ortadan kaldırmak için onların yardımıyla Cinderesi'ne götürüp burada yaktıklarını söyledi.

Dost Beykoz, yaşanan bu drama sessiz kalmamak için ilçedeki duyarlı vatandaşları da arayarak, düşüncelerini sordu. Yaşanan bu vahşet haberini üzüntüyle takip ettiğini anlatan Çubukluspor Kulüp Başkanı Coşkun Tosun, "Korkunç bir olay... Hâlâ sabahtan beri şoktayız... Böyle bir şey olur mu? Bu ülkede korkunç şeyler olmaya başladı. İnsanların bu kadar vahşi, duygusuz, acımasız olmasını anlayamıyorum... Toplumsal psikoloji nasıl bu kadar bozuk, anlayamıyorum. Kendi kızımız gibi acısını duyduk, kendi canımız gibi yüreğimizde hissettik. Böyle bir olayın Beykoz'da olmamasının bir önemi yok! Bu olay dünyanın her yerinde 'vahşet' olarak ifade edilir" dedi.

İşte Dost Beykoz'un ilçe gündemine taşıdığı acı olay karşısında Beykozluların söyledikleri:

Gülay Demirel (BEDES Başkanı, Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi)

"Bu nasıl bir sapkınlık böyle? Söyleyecek söz bulamıyorum. Allah rızası için her şeyi ama her şeyi yeniden sorgulayalım. Bitmez tükenmek bilmez bu caniliğin sonu ne zaman gelecek? Bu cahiliye döneminden kurtuluşumuzun ancak eğitimle olacağını ne zaman idrak edeceğiz? Kin ve nefretin rehber olduğu bu yoldan ne zaman döneceğiz? Bu ülkede kadına verilen söz de verilen değer ne zaman gerçeğe dönecek?"

Birzat Mermer (Beykoz Belediyesi Meclis eski Başkanvekili)

"Vahşice yapılan bir şey... İnsanlar ülkenin her yerinde özgürce seyahat edebilmeli... Yapılanların insanlığa yakışan bir şey olmadığını düşünüyorum. Çok üzgünüm..."

Ali Evlimen (Rüzgarlıbahçe Spor Kulübü Yöneticisi - Esnaf)

"Bu konuda düşüncelerim ne olabilir? Söylenecek bir şey yok... Üzüldüm, kahroldum. Açıklaması zor bir durum"

Cavit Gül (Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi)

"Dehşet verici bir olay... Tüylerim diken diken oldu... Ha ona yapılmış, ha bize yapılmış. Yakalananlara gerekli cezanın verilmesini isterim. Ailesine de psikolojik olarak destek verilmesi gerekir diye düşünüyorum. Çok üzücü bir olay..."

Çiğdem Yetgin Ünlü (Emekli Kimya Öğretmeni)

"Şu anda hissettiğim duyguları sıralasam satırlar almaz. En şiddetlisinden öfke ve üzüntü var içimde. Olaya hangi taraftan baksam bilemiyorum. Ailenin acısı en vahimi, en dayanılmazı... Genç kızın bu şekilde sonlanan hayatı en üzücüsü. Linç girişimleri son durağına gelmiş bir toplumsal olayın sadece diğerlerini tatmin eden işe yaramaz refleks. Olayın kökeninde, hâlâ ilkel ve eğitimsiz toplumumuzun, cinsel eğitim almamasının sonuçları yatıyor. Bir sürü yasaklarla engellenmiş, dürtüleri bastırılmış, gereksinimleri ayıplanmış doğallıkları neticesinde hayvan misali ortaya çıkışı böyle oluyor. Bu durumda eğitim sağlayıcıları ve programlayıcıları işin temel suçlusudur, öfkem onlaradır. Üzüntüm ise Özgecan ve ailesine..."

Opr. Dr. Devrim Altıntaş

"Sözün bittiği yerdeyiz... Bu yaşananlar bir anda kelimelere dökülecek bir durum değil. Önümüzdeki yıl kızını üniversiteye gönderecek olan bir baba olarak ben, ne diyeceğimi bilemiyorum. Bir kere öldürmek zaten başlı başına kötü bir şey ki, bunun bıçaklanarak-yakılarak olması akıllara durgunluk veriyor. Ben bunu yapan insanların akıl sağlığından şüphe ediyorum. Ben bir aile doktoru olarak, hayatın hep 'başlangıç' tarafındayım. Bu şekilde zamansız 'son'ları gördüğümde ne diyeceğimi bilemiyorum. Üzgünüm… Çok üzgünüm…"

Prof. Dr. Baki Aksu (Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu Müdürü)

"Herkes kendi sorumluluğunu kendisi taşıyor, ölen kızın üniversite öğrencisi olması bizim acımızı derinleştirdi. Üniversite öğrencileri, toplumda kendisini ispat etmiş ve özgüveni yüksek bireyler. Erkekler ise ne yazık ki, bu güzel özelliği farklı yorumlayabiliyorlar. Gelecekte belki de ülkeye çok büyük artı değer katacak bir kişinin, Özgecan'ın bu haberi üzüntü vericidir."

Prof. Dr. Faruk Şen (TAVAK Başkanı, Dost Beykoz yazarı)

"Bu çok üzücü bir olay… Türkiye gibi bir ülkede olmaması gereken bir olay... Bunu yapan ve böyle bir duruma bahane üreten insanlar 'normal' olamaz. Böyle bir olay Almanya'da olsaydı bilim dünyası ayağa kalkardı. Türkiye'de daha çok tepki beklerdik. Bu haber, kız babalarını korkutacak, geriye itecek bir olaydır. Ülkede özellikle kadına yönelik şiddette toplumun daha duyarlı olması gerekiyor. Bu yaşananlar bir vahşettir."

Hüseyin Demirtaş (Beykoz Müftüsü)

İnsan cinsinden merhameti, vicdanı,  aklıselimi, iradeyi aldığınız zaman geride ne kalır! Yüce Mevla bizleri merhamet teknesi olan ana rahimlerinde sevgi ile yoğurmadı mı?  İnsana, insanlığından dolayı İNSAN denmedi mi? Demek ki insan kıvamını yitirdiğinde aşağıların aşağısına iniyor… Evet,  Tin Suresi’nde ifade edildiği gibi:  “Biz insanoğlunu en güzel kıvamda yarattık. Sonra aşağıların aşağısına çevirdik…”

İnsanoğlu kıvamına uygun şekilde eğitilmediğinde en kurnaz, en sinsi, en vahşi bir varlık ve zararlı haline geliyor. Toplumda nice bilinmeyen vahşetler, ihanetler, ağzı açılmamış cinayetler ya da acılar var.  İnsan terbiye ve eğitimden geçmediğinde, maneviyatı ihmal edildiğinde, şehvetinin ve kontrolsüz duyguların esiri oluyor ve hunharca cinayetler işliyor. Dayanılacak gibi değil. Neresine yansak… Toplumsal vurdumduymazlığa mı?  Heder edilen gençliğe mi? Bu gençleri hapse atmak, cinayeti aydınlatmak da işe yaramıyor. İnsanlıktan geriye gidiş var! Toplumsal tehdit altındayız. Birbirimizle uğraşmaktan bu tür sosyal hadiselere karşı duyarsızlaşıyoruz. Hepimiz, vatandaş olarak indi ilahide bu olayların hesabından sorumluyuz… Peki, ne yapmalı?

‘Müftü Demirtaş’tan toplumsal çağrı’

Gençliğimiz ve insanlık keyifçiliğe doğru kayıyor… Haz, hız sarmalından, hedonizm baskısından kendimizi ve gençliğimiz kurtarmalıyız. Gençliğimizi anlamaya ve onları korumaya ihtiyacımız var.

5 konuda gençliğimizi korumaya almalıyız:

  1. Şüpheler (Gençliğimizin değerlerini şüphe uyandıracak sorularla maneviyat değerlerini itibarsızlaştırıyorlar)
  2. Şehvetler (Gençliğimizin enerjisini ruh ve beden sağlığını sportif ve kültürel sportif faaliyetlerle faydalı alanlara yönlendirmek)
  3. Yanlış arkadaşlar (iyi arkadaş ve dostlarla buluşmalarını sağlamak ve sosyal etkinlikler yapmak)
  4. Hedefsizlik (Gençlerimize yüksel ideal ve hedefler vermek)
  5. Boş vakit (Gençlerimizin vakitlerini değerlendirecek özel projeler uygulamak)

'Siz de tepki verin!'

Dost Beykoz, ilçedeki 250 bin vatandaşı tepki vermeye çağırıyor. Bu haberin altına yazacağınız yorumlar, elimizden kayıp giden bir canı geri getirmeye yetmese de yeni Özgecanlar’ın olmaması için bir fırsat olabilir.

Haydi Beykoz! Bu şuursuzca işlenen cinayete karşı bir olmaya ve Özgecan'ın ailesinin yaşadığı acıyı paylaşmaya...

Beykoz’da eski maden ocakları hafriyatla doldurulacak
Önceki Beykoz’da eski maden ocakları hafriyatla doldurulacak
Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Sonraki Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Yorumlar (2 Yorum)

mehmet hoca (10 yıl önce)

Bu olayın kesinlikle bir vahşet olduğunu düşünmekle beraber , toplumun içerisinde böyle nefsani düşünceler taşıyan farklı kişilerinde olabileceği duygusuyla, bundan sonra bu gibi vahşetin önüne geçilmesi için tüm tedbirlerin acilen alınmasını talep ederek bu olayı kınıyorum..

SEMA OKÇULAR (10 yıl önce)

insanlık dışı vahşeti şiddetle kınıyor, örnek olabilecek en büyük cezanın verilmesini istiyorum.....artık bu olay son olsun........

Yorum Yaz