Fazlı GEDİK
  • 01/06/2019 Son günceleme: 01/06/2019 15:41
  • 11.463

Selam değerli okurlarım, ilk köşe yazımı sizinle paylaşmanın mutluluk ve heyecanı içindeyim.

Sizlere öyle bir yeri anlatacağım ki yazımı okurken belki duygulanacaksınız, gözyaşlarınızı tutamayacaksınız…  Eskiyi hatırlayıp hüzünleneceksiniz, anılarınız bir film şeridi gibi gözünüzün önünden kayıp gidecek, belki de bu yazıyı okuyan yaşlı amcamız, şöyle seslenecek hanımına; ‘Hanım bak seninle ilk tanıştığımız, göz göze geldiğimiz, buluştuğumuz yerden bahsediyor bu köşe yazarı.’

Evet, benim de anılarım vardır bu yerde,  bisikletle salıncakla ilk burada buluştum, mısırın en sütlüsünü, alasını burada yetim, hatta bu yerin yanı başında Tarihi Küçüksu Plajı’ndan boğazın akıntılı serin sularında buluştuk.

Bizim zamanımız da bu yer başka bir güzeldi…  Panayır yeri gibiydi. Nemi vardı? Büyük kazanlar içinde Beykoz’un bahçelerinde yetişen mısırlar. Hayvanından elde edilmiş köpüklü ayranı, odun ile demlenmiş mis gibi kokan çayı, dönme dolabı,  arabası, langırt her şey vardı ya, huzur vardı, insanlık vardı… Saygı sevgi vardı aynı zamanda şiirlere ilham vermiş ressamların fırçalarında hayat bulmuş, şarkı notalarına nağme olmuş, İstanbul kartpostalların da yer almış tarihe şahitlik etmiş bir yer, bir mekân, bir güzellikten bahsediyorum. Evet, burası Beykoz Anadoluhisarı’ndaki 256 yıllık tarihi olan 92 bin 873 metre karelik Küçüksu Çayırı, Mesire Yeri… Şimdi bakıyorsunuz eski ihtişamından güzelliğinden eser kalmamış.

Tarih den kalma bir resim. 1914 yılın da Alman Goben zırhlı mürettebat ile 100 yıllık bir geçmişi olan Anadoluhisarı İdman Yurdu futbol maçından bir resim karesi. Yine de eski şaşalı günlerine kavuşmasa da bir düzenleme yapıldı. Keşke geçmişe dönük her yıl geleneksel olarak etkinlikler olsaydı.

İlk zamanlar bende her Beykozlu gibi Beykoz dışından bir belediye başkan adayına karşı olmama rağmen, Beykoz halkını benimsemesi birebir diyalog kurması gönül belediyeciliğini hayata geçirmesi bende heyecan yarattı.

Kendisi ile sahalarda olduk. Murat Aydın seçildikten sonra ilk yaptığı icraat Belediye Başkanı özel kapısını iptal edip, vatandaş nereden belediyeye giriş yapıyorsa ben dâhil herkes o kapıdan girecek demeye getirdi işi.

Belediyeye girdiğimde şaşırdım, bir ferahlık aydınlıkla karşılaştım, duvarlar kaldırılmış etrafınıza baktığınız da, bir ucundan öbür ucu görebiliyorsunuz… Aydınlığa çıkan duvarları yıktınız helal olsun helalllll.

Ya giriş deki bekleme salonuna kafeteryaya ne dersiniz? Şimdi düşünün arkadaşınızla buluşacaksınız, Belediyede işiniz var…  Oturup beklemek için; bir çay, bir su içmek için yere ihtiyacınız var. Belediyenin bekleme yerinde bunlardan yararlanma şansınız var. Şimdi diyeceksiniz, ‘Tarihi Küçüksu Mesire Alanı’ndan buraya nasıl geldiniz?’ Beykoz tarih kokan bir ilçe, deresi, tepesi, sarayı, kalesi, yatırı, yoğurdu, şişe camı, kundurası ile turizme ev sahipliği yapabilecek bir ilçe, Murat Aydın başkanımız bunların bilincinde… Böyle bilgi ve donanımı olan bir hizmet adamı Murat Başkanla Beykoz daha güzel olacak.

Bir sonraki yazımda da yine Beykoz’un tarihi mekânlarından birini kaleme alacağım.

Hoşçakalın    

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz