Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 01/01/1970 Son günceleme: 14/12/2012 23:11
  • 14.197

Herkes tarafından bilinen yakın tarihimize ait ibret verici bazı bölümlerin yeniden belleklerde tazelenmesinde yarar gördüğüm için aşağıya aktarıyorum :

      Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıkmasından itibaren yeryüzünün işgalci yedi düveline karşı bir ulusun topyekun baş kaldırışı ve İstiklal Savaşı gibi onur mücadelesi vermesinin ilk adımları başlamış olmaktadır.  

 
Bu esnalarda İstanbul’daki durum nasıldı  ?
            Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasını takip eden ilk günden itibaren ülkenin ne kadar kaymakam, vali, emniyet müdürü, mebus ve yüksek rütbeli subayları var ise İngilizler tarafından mütareke şartlarına direnmek suçu sebebiyle savaş suçlusu olarak ilan ediliyor. Ayrıca İstanbul’daki İngiliz Komiserliği tarafından hazırlanan KARA LİSTE (Black List) Sadrazam Tevfik Paşa’ya verilerek sanıkların yakalanmaları isteniyor.
            Mustafa Kemal Paşa’nın İstanbul’da bulunduğu zamanlara tesadüf eden ilk tutuklamalar
13 Ocak 1919 tarihinde başlar. Üç sivil ve bir teğmen tutuklanarak Harbiye Nezareti’nde ki (Bekirağa Bölüğü) olarak bilinen yere gönderilip hapsedilir. Sonraları tutuklamalar daha yüksek kademelere sıçrar.
           01 Şubat 1919 günü İngiliz Yüksek Komiseri Calthorpe Osmanlı Dış İşleri Bakanı’na bir nota vererek sanık Türk Subayları’nın İngiliz Askeri makamlarına teslim edilmelerini ister. Sadrazam Tevfik Paşa ise Türk Askeri’nin İngiliz Harp Divanı önünde yargılanmalarını milli onur ile bağdaştıramamaktadır. Bu sebeple yargılamaların tarafsız ülkelerin tarafsız hakimleri tarafından yapılmasını savunur ve dış ülkelerle görüşmelere başlar. Ancak Tevfik Paşa’nın bu girişiminden İngilizler son derecede rahatsız olmuştur. Duydukları rahatsızlıklarını 04 Mart 1919 günü Sultan Vahdettin’e iletirler. Bunun üzerine Tevfik Paşa 05 Mart 1919 günü Sadrazamlıktan alınarak onun yerine Damat Ferit Paşa getirilir.
           Damat Ferit Paşa ilk iş olarak 09 Mart 1919 günü İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserliği’ni ziyaret ederek tutuklamalar için taahhütte bulunur. Aynı gece ve ertesi günden itibaren Damat Ferit Paşa Hükümeti tarafından İstanbul Halkı polis baskınlarına uğrar, geniş çapta tutuklamalar başlar. Diğer taraftan İngilizler sınır boylarında ve cephelerde Türk Subayları’nı tutuklamaktadır. Ülke çapındaki tutuklamalar korkunç bir İnsan Avı’na dönüşmüş, yaman bir yıldırma hareketi başlamış ve halk sindirilmiş durumda. İngilizler ise Damat Ferit Paşa Kabinesinin başarısından duydukları memnuniyeti dile getirmektedirler.
 
Bekirağa Bölüğü
           İngilizler İstiklal Savaşı’na kalkışacakları ihtimali ile ülkenin üst düzey insanlarından rahatsızdırlar. Bu sebeple ülkenin üst düzey insanları İngilizler tarafından teker teker tutuklanarak hapse tıkıldılar. Bu sebeple Harbiye Nezaretindeki Bekirağa Bölüğü ülkemizinValiKaymakamEmniyet MüdürüMebus ve Yüksek Rütbeli Subayları ile tıklım tıklım doludur. İngilizler Sultan Vahdettin’e de güvenmemekte ve bütün tutukluların bir gecede el altından salıverileceği endişesi içindedir. Bu sıralarda Fatih’de  Üsküdar’da ve Kadıköy’de düşman işgaline karşı protesto mitingleri yapılmaktadır. Bu kere de  İngilizler düşman işgaline karşı protesto amacı ile 23 Mayıs 1919 günü Sultanahmet Meydanı’nda yapılacak büyük bir mitingin haberini almışlardır. İngiliz Yüksek Komiserliği Sultanahmet’de toplanacak büyük kitlenin bir işaretle Beyazıt’daki Bekirağa Bölüğü’nü basacakları ve tutukluları salıverecekleri yönünden de endişe içindedir. Tüm bu sebeplerle tutuklular için en güvenli yerin Malta Hapishanesi olduğuna karar kılınmıştır. Neticede 28 Mayıs 1919 günü Vali’lerin, Kaymakam’ların, Emniyet Müdürleri’nin, Mebus’ların ve üst düzey Subaylar’ın tıklım tıklım doldurulduğu Prencess Ena isimli gemi İstanbul’dan Malta Adası’na doğru yola çıkartılır.
           Tutuklanarak Malta Adası’na hapis edilenlerin arasında 2729 numaralı Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saruhan Mebusu Mehmet Sabri Toprak ile 2730 numaralı Anadoluhisarı İdman Yurdu Kurucu Reisi Lazistan Mebusu Süleyman Sudi bey’de spor kulüpleri yönünden dikkati çekenler arasında yer almaktadır.
 
 
Türk Ordusu’nun tutuklanan subayları
        Mondros Mütarekesi’nin (5) maddesi uyarınca ordunun silah ve cephanesini bırakması ve terhis edilmesi karşısında subayların savunma gücü ellerinden alınmıştı. İngilizler tarafından sınır boylarından, cephelerden ve görev başlarında tutuklanarak önce Bekirağa Bölüğü’ne tıkılan, sonradan da Malta Adası’na hapsedilen Türk Ordusu Subayları’nın tutukluluk numaraları ile birlikte bir kısmını aşağıya aktarıyorum : 
2803 Şevki Paşa, 2807 Süleyman Faik Paşa, 2752 Fahrettin Paşa Tümgeneral, 2782 Ali Sait
Paşa, 2792 Rafet Paşa, 2676 Albay Celal bey, 2677 Yüzbaşı Şeref bey, 2678 Binbaşı Hazım bey, 2679 Yarbay Mehmet Tevfik bey, 2680 Albay Ahmet Tevfik bey, 2681 Binbaşı Ömer bey, 2694 Yüzbaşı Cemal bey, 2695 Yarbay Abdülgani bey, 2699 Yüzbaşı Dr. Halil bey, 2707 Binbaşı Mazlum bey, 2708 Binbaşı Ahmet Haydar bey, 2709 Albay Sami bey, 2710 Binbaşı İbrahim Hakkı bey.
           Ayrıca 1920 yılının başlarında Anadolu’da amansız şekilde var olma yok olma mücadelesi verilmekte iken, İstanbul’da Damat Ferit, en başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere silah arkadaşlarının yakalanıp Malta’ya sürgün edilmeleri isteği ile hazırladığı 25 kişilik sonuncu KARA LİSTE ’yi 09 Mayıs 1920 günü İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Webb’e teslim etti. 
 
Mustafa Kemal Paşa misilleme yapıyor
         Mustafa Kemal Paşa İnsan Avı’nı karşılıksız bırakmıyor, Kazım Karabekir Paşa’ya gönderdiği şifreli telgrafla Anadolu’da bulunan İngiliz subayları’nın tutuklanmaları için 22 Ocak 1920 tarihinde emir veriyor. Artık bundan böyle Kurtuluş Savaşı Orduları’nın da elinde İngiliz esirleri vardır.
          Malta Hapishanesinde bulunan Türk esirleri ile İngiliz esirleri arasında mübadele yapılmasına bir türlü yanaşmak istemeyen İngilizler nihayet 01 Nisan 1921 tarihindeki İkinci İnönü Zaferi’nden sonra telaşa düşerler ve karşılıklı esir mübadelesini kabul ekmek mecburiyetinde kalırlar.
          Malta’daki esir Türkler İngilizlerin (Montenol) ve (Chrysanthemum) gemisine bindirilip İnebolu’ya doğru yola çıkartılır. İngiliz esirlerini alacak olan (Centaur) gemisi de İnebolu açıklarında hazır beklemektedir. Nihayet 01 Kasım 1921 günü İngilizler tarafından tutsak edilen Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü, Mebus ve Subaylar, bindirildikleri filikalardanİnebolu’ya ayak bastıklarında, Mustafa Kemal Paşa’nın Hoş Geldiniz Telgrafı ile vatan topraklarına kavuşmuş olmaktadırlar.
 
Sonuç olarak
          İngilizler tarafından Ordumuzun güzide subaylarının teker teker tutuklanıp hapse tıkılmış olmaları dahi, geride kalan subayları ile başlatılan koskoca bir Ulusun İstiklal Savaşı’nı engellemeye güçleri yetmemiştir.  Evet, Tarih İbret Almayanlar için tekerrür eder
          Hoşça kalınız.
Yazarın Yazıları