Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Sustuklarımızdan da sorumluyuz

Evet, sadece konuştuklarımızdan, yaptıklarımızdan veya yapmadıklarımızdan değil, konuşmamız, hatta haykırmamız gerektiğinde sustuklarımızdan da sorumluyuz.

Hele bir nebze imkânımız, makamımız, kalemimiz ve yetkimiz varsa, asla yerimizde duramayız ve durmamalıyız. Çünkü Kâinatın en doğru sözlüsü olan Hz. Muhammed (sav) şöyle emretmiş: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle(kelâmıyla, kalemiyle)değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle(dua ve niyazlarla) düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.” (Bkz. Müslim, İman 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, İman 17.)

Bu prensipler her konuda böyle olduğu gibi, güncel olan Filistin, Gazze, Mescid-i AKSA ve Kudüs konularında da böyledir. Hele hele ortada apaçık ZULÜMLER, işgaller ve özellikle %60’ıkadın ve çocuk ve bebekler üzerinden SOYKIRIM olarak devam ettiriliyorsa, veballerimiz kat kat artmaktadır.

Affınıza sığınarak ve utanarak ifade ediyorum ki, İslâm ülkelerinin büyük çoğunluğunun liderleri, bu zulümlere maalesef, bir arkadaşlarını yatırıp yemeğe başlayan aslana bön bön bakan sürüler gibi bakıyorlar. Oysa o sürüler biraz cesaret ve akıl edip o aslanın üzerine yekvücut halinde yürüseler, o aslan kaçacak delik arayacak veya paramparça olacak.

Evet, dostlarım, İKİ MİLYARDAN FAZLA İslâm âleminin liderlerinin, tüm Dünya üzerindeki sadece 20 MİLYON civarında olan Yahudi ve Siyonistlerin, akıl almaz ZULÜMLERİ karşısında sessiz kalmaları, maalesef ancak bu örnekle izah edilebiliyor. Hiç kimse kusura bakmasın.

Hele hele Kâbe’den yayın yapan Türk dostlarımızın Video ve haberlerine göre, kulluğun, ibadetin ve Duanın merkezi olan “Kâbe’de Filistin için hayır dua etmenin bile yasaklanması”, hem tezlerimizin doğruluğunu ispat ediyor. Hem de bu ülke yöneticilerinin ne derece GAFLET ve ihanetin zirvesinde olduklarını gösteriyor. Yukarıdaki Hadis-i Şerife göre; İmanın en zayıf derecesinde bile değiller…

Te’yid için “Kâbe’de Filistin’e dua yasak” yazarak inceleyiniz. Bu sebeple nezarete alınan Türk hocalardan birisi, benim yakın dostum ve Aziz Mahmud Hüdâyi Camii imamıdır.

Bu gafletlerin ANA sebebi ise saltanatlarının ve şahsi menfaatlerinin, Âlemşümul olan İslâm’ın Düstur ve Prensiplerinin üzerinde tutulmasıdır. Gafletlerinden silkinemeyip, İslâm’ın düstur ve prensiplerini, İlâhi emir ve ibadet titizliği ile uygulamayıp, yekvücut olamamalarından kaynaklanmaktadır.

Oysa Yüce Rabbimizin, ONLARCA Ayetlerle bu konuda kesin emirleri var. (Bu konuyu aşağıdaki arşivde “Filistin-İsrail Meselesinin Arka Plânı” başlıklı köşe yazımda teferruatıyla bulabilirsiniz.)

İşte İlâhî emirlerin sadece birkaçı:

Hût Suresi 113. A.:Bir de sakın zulmedenlere (zalimlere)meyletmeyin, sempati (bile) duymayın. Yoksa size ateş (Cehennem) dokunur. Aslında sizin Allah'tan başka yardımcınız yoktur. Sonra O'ndan da yardım görmezsiniz.

Mâide S., 51. Â.: Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin!Onlar birbirinin dostlarıdırlar. Buna rağmen içinizden kim onları dost edinirse, artık şüphesiz o, onlardandır. Muhakkak ki Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

Âl-i İmrân, 103.Â.: “Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın.”

Şimdi ilk ayeti düşünerek, İslâm ülkelerinin lider ve yöneticilerine bir bakınız:

Zalim İsrail’e, binlerce çocuk ve masumları katletmeleri için ABD’NİN bombalar göndermesine hiç tepki gösteriyorlar mı? HÂYIR! Acaba NİÇİN?

Dünya Saltanatları zedelenmesin ve Keyifleri kaçmasın diye değil mi?

Oysa zengin Arap ülkeleri, malvarlıklarını ABD bankalarından bir çekebilse, ABD’NİN yıllarca belini doğrultamayacağı pekâlâ biliniyor.

İşte bu itibarla zengin Arap ülkeleri sustuklarından sadece sorumlu değil, yemin Billâh ki, VEBÂL ALTINDADIRLAR VEBÂL…

ÖNEMLİ BİR SORU:

İslâm âlemi İKİ MİLYAR civarında. Yahudi ve Siyonistler ise tüm Dünyada sadece 20 MİLYON civarında ve azınlıkta (yani BİNDE bir) oldukları halde, niçin azınlıklar galip gözüküyorlar?

CEVAP: Yukarıda izah edilen ANA sebeplere ilâve olarak, Yahudi ve Siyonistler tahrif ettikleri batıl dinlerine rağmen, dini prensiplerini tam bir samimiyetle ve ölesiye uyguladıkları için GÜÇLÜ oluyorlar.

İslâm âleminin liderleri ve yöneticileri iseHAK dinlerinin Âlemşümul olan Düstur ve Prensiplerine rağmen, GAFLET içinde olduklarından, güç birliği yapamıyorlar ve %01 azınlıklara mağlup oluyorlar…

ÇÖZÜM: Bu İslâm ülkelerinin bu ağır gafletten uyanıp silkinmeleri ve “Türkî Cumhuriyetlerin KIZILELMA ve İslâm birliği” adı altında Türkiye liderliğinde ciddi ve güçlü bir ittifak kurmalarıyla mümkündür. Dua, niyaz ve temennilerimizle, vesselâm…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER