Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Recep ÖNCEL
Recep ÖNCEL

Suriye komşumuz olan bir ülkedir.

Arap, Türkmen, Kürt, Süryani, Ermeni, Çerkes, Arnavut ve Rumlardan oluşur. Sünni, Hristiyan, Nusayri, Dürzi, Yezidilerden gibi dini gruplardan meydana gelir.

14 şehri vardır. Nüfusu 22 milyondur. Kişi başı geliri 2.900 dolardır.

Suriye, yüzyıllarca Osmanlı yönetiminde kaldı. Osmanlının tarih sahnesinden çekilmesiyle birlikte, emperyalizmin etkisine girdi.

1961 ‘den beri diktatörler tarafından yönetilmektedir. Baba Hafız Esed Nusayri ağırlıklı yönetim kurdu. Oğlu Beşar Esed 2000 yılından bu yana ülkeyi idare ediyor.

Suriye’de 2011 ‘den itibaren iç savaş nedeniyle 1 milyona yakın insan öldürdüler. Bunun neticesinde 7 milyon insan mülteci olarak başka ülkelere sığınmak zorunda kaldı.

Türkiye ise büyük devlet olmanın gereği olarak şefkat gösterdi. Yaklaşık, 4 milyon insanı göçmen olarak kabul etti ve topraklarında barındırıyor.

Suriye çok sıkıntılı bir ülke. Bölgede, Kürt gruplar, PKK, PYD, İŞİD sürekli problem çıkarıyorlar. Türk Devleti sınırda güvenli bölge oluşturmak istiyor. TSK bu bölgeye operasyon yapıyor.

Tabi bu arada Rusya ABD ile karşı karşıya geliyoruz.

Bölgede insan hakları çok kötü durumdadır. Kan, zulüm, işkence, ölüm ve katliam vardır.

Suriye yakın sınır komşumuz olması, Müslüman olması gibi sebeplerin ötesinde, PKK ile ülkemizi bölmek isteyenlerin üs kurduğu terör bölgesi olması ve Suriye’den gelen göçmenler nedeniyle bizim için bir milli güvenlik meselesidir.

Şimdi Türk Devleti, diplomatik olarak Erdoğan ve Esed yakınlaşmasını sağlayıp bu soruna çözüm aramakta, girişimlerde bulunmaktadır.

Ancak dikkat çeken husus, hem içerdeki göçmenleri bahanesiyle yapılan hem de Suriye’deki Türklere karşı yapılan gösteri ve provokasyonlardır.

İncelendiğinde bu işleri yapanların masum olmadığı, arkasında uluslararası istihbarat ve operasyonların bulunduğu görülecektir.

Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de olaylar çıktı. Daha sonra İçişleri Bakanlığı açıklama yaptı. ’Zanlılar için adli sürecin işlediğini ifade etti ’.

Anlatıldığına göre; Melikgazi ilçesinde yabancı uyruklu birisi çocuk taciz etti iddiasıyla, çok sayıda kişi toplandı, eylem yaptı, işyerleri ateşe verildi ve 10 polis yaralandı;

Kayseri Valiliği tarafından; olaylar kontrol altında, konu titizlikle takip ediliyor, vatandaşlarımız itidalli olsun; denildi.474 kişinin yakalandığını duyurdu. Yakalananların ise; yaralama, uyuşturucu, yağma hırsızlık, cinsel taciz; gibi suçlardan sabıkalı olduğu ortaya çıktı.

 Olaylardan sonra, MOSSAD küstah paylaşım yaptı ve Cumhurbaşkanımıza hakaret etti.

Dikkat edelim, kirli eller devrededir.

Huzuru, sabote etmek istiyorlar.

İktidarı, devirmek arzu ediyorlar.

Kayseri olayları sıradan bir mesele değildir.

Şimdi, vatandaşlara büyük görev düşüyor.

Sağduyu, sahibi olmak lazımdır.

Dikkat edelim, asıl mesele taciz mi, yoksa etnik milliyetçilik yaparak insanları tahrik etmek midir?

Tam Türkiye’nin Suriye’de operasyon yapacağı sırada, bu olayların olması tesadüf değildir.

Kayseri olaylarına karşılık, Suriye’de Türk bayrağına saygısızlık yapıldı.

Ancak Suriye geçici hükümeti; Türk bayrağı bizim içinde kutsaldır, Türkiye’deki olayları Suriye’ye taşımak yanlıştır; dedi.

Türkiye karşıtı eylem yapanların ve Afrin’de Türk güvenlik güçleriyle çatışmaya girenlerin, PKK‘lı olduğu ortaya çıktı. TSK’ya ait kirpiye saldıranların YPG’ li olduğu belirlendi. Sosyal medyada, terör örgüt yandaşları paylaşım yaptılar.

Bu yapılanlar, alçak bir plandır.

Türkiye, Suriye sahasında tehlike ile karşılaşmıştır.

ABD, Türkiye ve Rusya’nın anlaşmasını istemiyor ve ortalığı karıştırmaya çalışıyor.

Esed, PKK’lı teröristleri koruyor ve sinsi davranıyor. Muhaberat ise bu oyunların içinde duruyor.

Emperyalistler sahada olay çıksın ve Türkiye’nin halkla arası açılsın, sonuçta ‘Türk askeri sahadan çekilmek zorunda kalsın’ istiyorlar.

Ama Türkiye çekilirse sınır PKK’ya verilir,

Peki, bundan kim zararlı çıkar?

Göçmenler gitsin, ne demektir.

Suriye’den çıkmak, ne demektir.

Türkiye, yıllarca bölgeyi PKK’ dan dan arındırmak için ter döktü.

Bilinmelidir ki, sınırı korumak için sınır ötesinden önlem almak gerekir.

‘Mülteci istemiyorum demek’ demokratik bir davranış olabilir. Ancak, devlete zarar vermek yanlıştır.

Biz kardeşiz. Kışkırtıcılara kanmamak lazımdır.

Türk devlet aklı, bu sorunlara çözüm bulur.

Hukuk çerçevesinde, gerekenler yapılır.

Amaç; bölgeyi güvenli hale getirip, sığınmacıların evlerine dönmesini sağlamak olmalıdır;

Yapılacak yanlışlar, dış güçlere hizmet eder.

Olayları değerlendirirken, iyi düşünmek gereklidir.

‘Erdoğan istifa demek’, neyi amaçladıklarını ortaya koyuyor.

Dün gezi olayları neyse, bu gün Suriye olayları odur ve aynı yerden kontrol ediliyor.

Biz bu filmi, daha önce izledik!

Türkiye’nin yönetebilir vasfını, ortadan kaldırmak istiyorlar.

Daha önce denedikleri, tekrar denemek istiyorlar.

Diyanet İşleri Başkanımızın dediği gibi ;namazı bir hilalin gölgesinde kılıyoruz, tarih  boyunca mazlumların ümidi olmuş bu aziz vatana,sahip çıkmalıyız;.

Devlete karşı kurulan, komplolara karşı akıllı olmalıyız.

Ümitliyiz, Türkiye’nin bu sorunların üstesinden geleceğine inanıyoruz. 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER