Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 13/05/2009 00:11
  • 21.178

Beykoz’la ilgili uzun süredir bir değerlendirme yapamadım… Bunun çok çeşitli nedenleri var. Bir kısmı kamuoyuyla paylaşılabilse de birçoğu paylaşılmayacak cinsten…

Zor bir dönemi geride bıraktık… Zordan kastım, elbette ki seçim dönemi ve seçimle birlikte gelişen unsurlar…  Beykoz yeni döneme çabuk adapte oldu. Geçmişi unutarak yeni döneme ilişkin beklentilerin çok kısa sürede ortaya çıkması, iktidarı hemen icraata yöneltirken, muhalefeti de iş başı yapmak zorunda bıraktı.

Beykoz tartışmalı, bir o kadar da sorunlu bir dönemi geride bırakırken, sorunlu olduğu bilinen bir dönemin bu kadar kısa sürede tarihe karışması, Beykoz’un ne kadar talihsiz olduğunun ve seçim döneminde borazanlık yapanların çok iyi niyetli olmadığının apaçık göstergesidir.

AK Parti’nin 29 Mart Seçimleri’nde aldığı sonuç neyin eseridir? CHP’nin beklenenin üzerinde oy alması elbette ki bir başarıdır. Fakat bu başarıda CHP’lilerin hiçbir katkısı yoktur… Başarı olarak görülen bu durum AK Partili olduklarını söyleyen çıkarcıların satışı sonucu ortaya çıkmıştır.

AK Parti’nin bu seçim sonuçlarıyla ilgili irdelemesi gereken birçok konu vardır. Bu konular hem de öyle yenilir yutulur cinsten değildir… Bugün AK Parti’de siyaset yapan birçok kişinin mensubu olduğu partiye hiçbir getirisi olmadığı belgeleriyle ortada dururken, bu isimlerin Beykoz’un yararından çok kendi çıkarları için mücadele ettiği de anlaşılamayacak bir durum değildir.

AK Parti Beykoz’da prestij mücadelesi verirken, sosyal demokrat kesim de CHP çatısı altında birleşti… Yücel Çelikbilek ismi AK Parti için bir prestijdi. Öyle ki, Çelikbilek’in aday gösterilmesiyle CHP adayı Alaattin Köseler, Muharrem Ergül üzerinden yapmayı planladığı seçim stratejisini bütünüyle değiştirmek zorunda kaldığını bizzat bana söylemiştir.

En güçlü rakibine seçim stratejisi değiştirten Çelikbilek’in seçimi kaybetmesi hem Çelikbilek hem de AK Parti için bitiş anlamına gelirdi ki, bundan en büyük zararı Yücel Çelikbilek görürdü. Onun için AK Parti’nin bu seçimi kazanmaktan başka seçeneği yoktu.

Bu seçimi kazanmak Yücel Çelikbilek için o kadar önemliydi ki, şansa bırakılamayacak kadar…  Onun içindir ki, CHP aday adayı Şaban Tören’in desteği bile önem arz etmişti.

Bütün faktörleri devreye sokan Yücel Çelikbilek’in zor da olsa seçimi alması yalnızca muhalefetin değil,  AK Parti içinde çıkar peşinde koşan satıcıları da rahatsız etmiş, hatta onları hemen yeni stratejiler üretmek zorunda bırakmıştır. Yakında bu stratejilerin sonuçlarını hep beraber göreceğiz. Bu konuyla ilgili Beykoz siyasetinin ve yerel basınının eskisi gibi olmayacağını söylemem şimdilik yeterli olacaktır.

29 Mart Seçimleri’nde başarısız olan kesimlerin, bu sonuçlarda Dost Beykoz’un etkisi olduğunu söylemesi ne kadar doğrudur bilinmez… Fakat Dost Beykoz’un etkili ve Beykoz halkı tarafından güven duyulan bir yayın olduğu doğrudur… Seçim sürecinde Dost Beykoz hiç kimseye iftira atmamış, tek kelime yalan yazmamıştır. Dost Beykoz, sadece halkımızın geçmişi çabuk unutmasının ve affedici olmasının kötüye kullanılmasına fırsat vermemiştir.

Dost Beykoz’un seçim sürecindeki yayınları belirli kalıplara oturtulurken, diğer yayın kurumlarıyla ilgili hiçbir yorumda bulunulmamıştır. Oysaki Dost Beykoz’un oturtulduğu kalıbın tam aksini yapan birçok görsel yayın ticari amaçlı da olsa Beykoz’da fırsat peşinde koşmuştur…  Bizimle ilgili yapılan değerlendirmeler, diğer yayınlarla ilgili yapılmamıştır. Neden yapılmadığını Dost Beykoz’un etkisinde ve yayıncılık etiğine gösterdiği anlayışa bağlayanların sayısı hiç de az değil.

İktidar Partisi’nin İlçe Başkanı Adem Sefer’in bir dönem Dost Beykoz’un Haber Müdürü olması, Tuncer Dede, Haydar Çelik, Muharrem Kaşıtoğlu, Mustafa Öztürk ve Yusuf Koç’un Dost Beykoz ailesi içinde olmaları bazı kesimlerin bizi baskı altına almaya çalışmasına yol açsa da bu aile her türlü baskı ve entrikayı ters yüz edecek kadar akıllı ve güçlüdür.

Ayrıca bir yayın kurumunun siyasete yeni isimler kazandırması abes bir durum değildir. Türk siyaset tarihi bu gibi örneklerle doludur.

Onlar artık sorgulayan tarafta olmaktan çıkmış, sorgulanan tarafta yer almışlardır. Dolayısıyla Dost Beykoz’da sadece iktidar partisinden değil diğer partilerden de isimler vardır. CHP’nin önde gelen isimlerinden Erdal Öztürk Dost Beykoz’da düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilme olanağına her zaman sahiptir. Keza, Murat Miniç, Erhan Ekiz, Engin Şenol ve Gülay Demirel farklı farklı düşüncelere sahip saygın ve etkili isimlerdir.

Dost Beykoz’un bünyesindeki bazı isimlerin siyaset sahnesinde yer alması taraf olduğu anlamına gelmez… Vatandaşların oylarıyla seçilmiş bu isimler gerektiğinde Dost Beykoz’un haklı ve ağır eleştirilerine maruz kalabilirler… Dost Beykoz doğru olduğuna inandığı şeyleri savunmuş, hiçbir konuda endişe taşımamıştır.

Bizim taraf olmadığımızı göstermek adına haksız bir yaklaşımın içine gireceğimizi düşünüp bunu bekleyenler kendi kişiliklerinden ve bakış açılarının darlığından endişe etmelidir diye düşünüyorum. Kaldı ki bizim kimseye şirin görünmek gibi bir derdimiz de yok ve olamaz da.

Dost Beykoz yıllar önce “iktidar partisini yerel yönetimler bitirecek” uyarısını yaparken bu uyarıyı dikkate alması gerekenler maalesef bal yemekle meşguldü. Bu gün yaşanan olumsuzluklar ve sıkıntılı seçim bu uyarının dikkate alınmamasının bir sonucudur.

Yazarın Yazıları