Seçim tarihi yaklaştıkça, siyasi hareketlilik hız kazanmaya başladı.
Her ne kadar önümüzdeki ilk seçimler Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri de olsa, hemen arkasından gelecek olan Yerel Seçimlerin nabız yoklama çalışmaları Beykoz’da da başladı.
Beykoz için işler biraz karışık. Ne Cumhur ittifakının adayı belli ne de Millet İttifakının adayı. Bazı belediye başkanlarının Milletvekili adayı olacağı söylentisi mevcut başkan için de geçerli. Bu durumda Cumhur ittifakının da yeni bir aday arayışı içinde olması gayet normal. Cumhur ittifakının bu konuda fazla zorlanacağını sanmıyorum, Beykoz’dan başka 38 tane ilçe var, birinden bir aday bulunur nasıl olsa. Asıl mesele Millet İttifakının adayı. Eğer yerel seçimlere kadar 6’lı ittifak diye bir oluşum hayatta kalırsa, Millet ittifakının başkan adaylığı ve hatta meclis üyeliği için kıran kırana bir mücadele geçeceğe benziyor. Bu durum ister istemez kırgınlıklara küskünlüklere sebep olacak. Bu sürecin nasıl yönetileceği ve ittifak dışındaki partilerin seçmenlerinin tavrı, ittifakların bu seçmenlere yaklaşımı Beykoz’da seçim sonucunu belirler. Bütün tarafları şimdiden uyarıyorum, demedi demeyin. Hiçbir şey çantada keklik değil. Beykoz siyaseti ve muhtemel adaylarla ilgili önümüzdeki yazılarda analizler yapacağız.
Bütün seçimler önemlidir ancak 2023 Haziran seçimleri hepsinden daha önemli. Ötekiler geldi geçti, sonuçlarını biliyoruz, yaşadıklarımız, günahıyla sevabıyla ortada. Gelecek seçimlerin sonucunu bilmiyoruz, başımıza daha neler gelecek? Allah CC bilir. Bu seçimler sonuçları itibarı ile bazı partilerin tarih sahnesinden silinmesine, bazı liderlerin de siyasi mefta olmasına sebep olacağa benziyor. Ayrıntıya girersek bu yazı burada bitmez…
6’lı masanın amiral gemisinin kaptanı, seçim sonrası ülkenin ekonomisini teslim edecekleri bir ekip ve ekip liderini kendisine danışman olarak belirledi. Ekonominin ve sanayi devriminin yeni patronu olacak !!! Bay RIFKIN’ın gerçekte kim olduğunun anlaşılması fazla uzun sürmedi. Bay Rıfkın’ın kurucu başkanı olduğu Ekonomik Eğilimler Vakfının (FOET) Rockefeller ailesi tarafından finanse edildiği, daha önce danışmanlık yaptığı ülkelerin yaşadığı ekonomik krizlerin SUÇLU sunun Bay Rıfkın olduğu ortaya çıktı. Aslı Baykal’ın Rıfkın için "Kılıçdaroğlu seçime ABD'li danışman Jeremy Rifkin ile gidiyor. Kazayla kazanırsa, seçimden sonra kapitülasyonları da ilan eder." dediğini de hatırlamakta fayda var. Bu kişinin en büyük özelliğinin sosyal teorisyen olduğu ve görünenden çok daha karanlık ilişkileri sayesinde yeni dünya düzeni konseyine hizmet ettiği de söylentiler arasında yerini alıyor. Peki, böyle karmaşık bir kişinin Türkiye’nin geleceğinde belirleyici rol almasının önünü açacak kararı veren SUÇLU kim?
İBB başkanının mahkemesi olduğu gün genel başkan yurt dışında. Hani derler ya başı boş bırakırsan ya davulcuya kaçar ya zurnacıya, siz başkanınızı yalnız bırakırsanız o da gider başka genel başkanın şefkatinde ve himayesinde teselli bulur. SUÇLU aramaya gerek yok, her şey ortada. Nasıl bir hikaye ise içinde, dram var, ihanet var, bizans oyunu var, neşe-sevinç var, iş birliği, arkadan iş çevirme, fırsatçılık, siyasi rant mücadelesi, trajedi, komedi… Ne ararsan var. Ancak hikayenin giriş gelişme ve sonuç kısımlarının hepsi belli iken, Aziz Milletimizin gönlüne girmenin zorlama senaryolarla, yapmacık mağduriyetlerle olmayacağını öğrenememiş siyasilerin, ülke yönetimine talip olmaları da ayrı bir garabet.
20 yıldır kaybedilen seçimlerden sonra kazanmak için en büyük fırsatın yaklaştığı şu zaman diliminde 6 tane farklı görüşteki genel başkanları bir araya getirmişler ya da gelmişler (bu ayrı bir tartışma konusu), bu oluşumun dışardan desteklerle matematiksel olarak % 51 den fazla oy alacağı ön görülen bir seçimde aday olmayı hak eden elbette ittifakın en büyük seçmen desteğine sahip partisinin genel başkanıdır. Muhtemel beklenti nedir? İttifakın diğer liderleri adaylık konusunda ısrarcı olsunlar ya da ittifak dışından aday göstersinler ve sorun çıksın. Gel gör ki, Muhalefet liderinin adaylığı önündeki en büyük engel aynı partinin iki tane belediye başkanı. Partilerine ve liderlerine sadakatle bağlı olarak bütün teklifleri elinin tersi ile red edip, liderinin adaylığına destek olmaları gerekirken, her türlü cambazlığı görüyoruz. Neymiş? Kazanacak bir adaymış, aynı partinin genel başkanının kazanamayacağı bir seçimi o partinin belediye başkanı mı kazanacakmış? Bu nasıl bir akıl tutulmasıdır? Bu başkanlara, genel başkanlarına karşı bu hadsizliği yapmaları konusunda cesaret verenler kimler? SUÇLU kim?
Kızılelma Göklerde… Baykar Makineyi tebrik ediyorum. Bu meseleyi bu gün anlaşılmayacak kadar önemli ve değerli buluyorum.
Adaletin güçlü, güçlünün de adil olduğu bir Dünya’nın en kısa zamanda kurulması duası ile Allah’a (CC) emanet olunuz.
