Ekrem TUNCER
  • 16/06/2023 Son günceleme: 16/06/2023 18:07
  • 6.155

Cumhuriyet tarihinin en uzun soluklu seçim sürecini geride bıraktık. 2019 Yerel Seçimlerinden itibaren 4 yıl boyunca her platformda tartışılan ve erkene alınacağı sürekli gündem olan bir seçim atmosferiyle yatıp/kalktık.

İktidarın; İstanbul ve Ankara’da Belediyeleri, muhalefete kaptırması bunun başlıca sebepleri içerisindeydi. 

Cumhurbaşkanımız 2019 Yerel Seçimlerinden sonra; ‘Türkiye’de 4 yıl boyunca seçim yok. Biz bu süreci iyi değerlendireceğiz.’ demişti. Ancak muhalefet yereldeki başarısını, genele taşıyabilmek için bu süreçte ‘sandığa gidelim’ veya ‘baskın seçim yapacaklar’ gibi söylemlerle kamuoyunda seçimi gündemde tutmayı başardı. 

Pandemi ve Şubat ayında yaşadığımız deprem afeti ile toplumsal psikolojinin alt/üst olduğu acı günler geçirdik. Tüm bunlarla beraber yaşadığımız ekonomik buhranlar işin tuzu/biberi oldu. Bu dört yıllık sürecin neredeyse her gününde seçim gündemden düşmedi. 2022 yılından itibaren de şafak sayar gibi seçim günü sayılır hale geldi. 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olmasaydı belki de erken seçim kaçınılmaz olacaktı. Amerika’da nasıl ki 4 yılda bir başkanlık seçimi istikrarlı bir şekilde yapılıyorsa, bizde de bu sistem oturacaktır. Bunun ilk sınavını 2019/2023 arasındaki 4 yıllık süreçte vermiş olduk. 

Milletimiz seçimlerin ilk turu olan 14 Mayıs’ta Meclis Çoğunluğunu, Cumhur ittifakına vererek, bir nevi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine de güvenoyu vermiştir. 28 Mayıs 2023 tarihindeki 2. turda da Recep Tayyip Erdoğan’ı 3. sefer Cumhurbaşkanı seçerek noktayı koymuştur. 

Türkiye’nin ikinci yüzyılında ülke yönetimine talip olacak tüm siyasilere çağrım; herkes bu sistemi geliştirmek üzere vaziyet alsın. Değiştirmek üzere proje üretenleri milletimiz emekli etmiştir. Şu anda koltuklarında oturuyor olmaları kimseyi yanıltmasın. 

Vesselam.

Yazarın Yazıları