Ümit YILMAZ
  • 03/09/2016 Son günceleme: 03/09/2016 16:33
  • 3.035

Günümüzde Türk sporunda çözülmesi gereken birçok sorun var.

Üzerine eğilmemiz, kafa yormamız gereken temel sorunlar bunlar. Bazen mevzuattan, bazen de sistemden kaynaklanan sorunlar. Mevzuattan kaynaklananlar TBMM'nin kanunla çözebileceği sorunlar. Topyekûn, eksiksiz bir spor yasasıyla bu işin paydaşlarının da fikirlerini alarak çözülebilecek sorunlar. Bizim konumuz tesisleşmeyle, eğitimle ve sporcu yetiştirilmesi ilgili olanları. Bu sorunların pek çoğu yıllardır süregelen sorunlar olduğu için akşamdan, sabaha çözülebilecek sorunlar değil. Bu sorunların çözümü noktasında Türk sporunun her geçen gün mesafe kat ettiğini görmezden gelemeyiz. Türk sporunun en büyük sorunlarından birisi uzun yıllardır tesis sorunuydu. Bu sorun son yıllarda yapılan tesislerle çok şükür asgari düzeylere indi.

Yıllarca bazı büyükşehirlerimizde bulunan bir kaç tesisle Türk sporuna hizmet edilmeye çalışılan günler daha dün gibi hatırımızda. Geçmişte büyük şehirlerimizde bile bulunmayan birçok tesis, gerek Gençlik ve Spor Bakanlığımızın, gerekse belediyelerimizin doğru yatırımlarıyla, artık yurdumuzun en ücra köşelerinde, ilçelerinde hatta kasabalarında bile hizmet vermekte. Bu yeterli mi halen yeterli değil. Bu konuda daha fazla yol almamız lazım. Tesis sorununu önemli oranda çözdüğümüze göre; artık bu tesisleri kullanacak sporcuları yetiştirmek için bu tesislerde eğitim verecek kaliteli, işinin uzmanı, dünyadaki gelişime açık, öğrendiği bilgileri sporcularına öğretebilecek hocaları yetiştirme sorununu çözmeliyiz.
Şahsi olarak yabancı sporcuya karşı bir insanım. Kendi sporcularımıza şans verilmesi tarafındayım. Yabancı eğitimciye, hocaya karşı değilim ama bir yere kadar. Bizim hocalarımız yabancı hocalardan en iyi eğitimi alıp, kendi sporcularımızı eğitme seviyesine gelip, bilinçli ve başarılı sporcular yetiştirinceye kadar. Bizim sporcu sıkıntımız yok. Bizim genç insan sıkıntımız yok.

8-20 yaş aralığında milyonlarca çocuğumuz var. Pek çok ülkenin nüfusundan fazla genç nüfusumuz var. Bizim bu çocuklarımızı ve sporcularımızı yetiştirecek kaliteli yetişmiş eğitici sıkıntımız var. İşte çözülmesi gereken en temel sorunlarımızdan birisi bu. Bunun çözümü de maalesef yıllarımızı alacak gibi duruyor. Ülkemize pek çok spor dalında yabancı eğiticiler geliyor. Görevleri genelde sadece kulüp çalıştırmak. Bu eğiticilerden antrenör yetiştirilmesi konusunda da yararlanmalıyız.

Pek çoğu spora yıllarını vermiş en üst düzeyde kendilerini kanıtlamış isimler. Dünyanın en önemli kulüplerinde, ülkelerinde görev yapmış isimler.  Kendi ülkelerinde aldıkları eğitim doğrultusunda bilgi, birikim ve becerilerini bizim çocuklarımıza aktarıyorlar. Bizim çocuklarımız doğru bilgiyi verdikten sonra en rahat ve en kolay öğrenebilecek çocuklar. Yeter ki biz her alanda çocuklarımıza bu bilgileri verebilecek kaliteli eğiticileri bulalım. Üst düzey pek çok sporcunun daha çocukken aldıkları iyi eğitim sayesinde bu seviyelere geldiğini biliyoruz. Kaliteli eğiticilerle ve eğitim programlarıyla, çok çalışarak yıllarca seviyelerini ve formlarını üst düzeyde koruduklarını görüyoruz. İşte Messi, Ronaldo, Usain Bolt, Michael Phelps, Roger Federer bu konuya örnek olarak verebileceğimiz dünya çapında üst düzey sporculardan bir kaçı. Son söz olarak eğer  ülke olarak hocalarımıza, bu kaliteli  eğiticilerden eğitim aldırırsak, çok daha önemlisi; yetiştiklerinde hocalarımıza güvenirsek, Türk sporunun önünün açık ve aydınlık olacağına yürekten inanıyorum. Türk sporunun yolu açık ve aydınlık olsun.

Yazarın Yazıları