Asım ÖZDEMİR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 10/07/2013 00:11
  • 13.355

Haziran ayının ikinci haftası itibariyle tüm okullarımızın Yaz tatiline girmeleriyle birlikte, değerli yavrularımızın önünde çeşitli biçimde değerlendirebilecekleri uzunca bir tatil fırsatı doğdu.

Aileleriyle birlikte yazlıklarına gidecek olanlar tatlı bir heyecanla tatil hazırlıklarına başladı bile.

Çocuklarımızın büyük bir bölümü ise, tatile gitmek yerine, son yıllarda çok ciddi bir gelişme eğilimi gösteren Yaz Spor Okullarını tercih ederek, okullarının yanı sıra sportif eğitim de alarak ruhsal, fiziksel ve mental gelişimlerini tamamlama yolunda önemli adımlar atmaktadırlar.

Gerçekten de Spor Kulüplerimiz, Sporla ilgili kurum ve kuruluşlar, Yerel Yönetimler, açmış oldukları ‘ Yaz Spor Okulları’yla, değerli yavrularımızın;  boş zamanlarını yararlı bir şekilde değerlendirerek, sosyal ve toplumsal görevlerini yerine getirmenin haklı gururunu yaşıyor.

Ancak, biz spor adamları sporun siyasete alet edilmemesi için yıllardır uğraş verirken, ne yazık ki son yıllarda sporun dine bile alet edildiğini üzülerek görüyoruz. Adana’da ki bir Kur’an kursunda verilen Karate eğitimi, Muğla’da camilerde çocuklarımıza verilen Badminton eğitiminden sonra, Antalya Müftülüğünce Kentte açılan Kuran Kurslarına ilgiyi arttırmak amacıyla, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından imzalanan protokol sonrasında, Antalya’daki camilerde eğitim veren kurslara katılan çocuklara, spor eğitimi verilmeye başlandı.

Uygulama kapsamında, Antalya Müftülüğü’nce kentte ilk olarak Konuksever Mahallesi’ndeki Şehadet Camii’nde, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından görevlendirilen antrenörler eşliğinde kursa katılan çocuklara masa tenisi, badminton, tenis ve voleybol eğitimi veriliyor. 

Ayrıca, özel okullar, anaokulları, kreşler, bazı sivil toplum kuruluşları, yetkisiz bazı kişi ve kurumlar vs. salt rant amacıyla spor konusunda ehliyetleri olmadıklarına bakmaksızın “Spor Okulları !” adı altında faaliyet göstermektedirler. Bu konuda ne yazık ki hiçbir idari ve mali denetime tabi olmadan etkinliklerine devam edebiliyorlar.

Sayın okurlarım, spor ciddi bir iştir ve günümüzde müzik ile birlikte tüm dünyada konuşulabilen evrensel bir dil niteliği kazanmıştır. Sportif yarışmalar ve rekreasyon  (insanların boş zamanlarını değerlendirdikleri eğlenceli sportif etkinlikler) şeklinde yaşadığımız dünyayı etkisi altına almış, gerek sağlık ve gerekse izleyici açısından dünya kültürünün bir parçası haline gelmiştir. İletişim sektöründeki gelişmeler ve iletişim araçlarının yaygın kullanımı ile birlikte uluslararası sportif etkinlikler geniş kitleler tarafından büyük bir ilgiyle izlenmeye başlanmıştır. Spor, her geçen gün daha çok kişi ve kuruluş tarafından doğrudan veya dolaylı olarak büyük bir ilgi görmeye başlamış, daha organize olmuş, daha kurumsal bir yapıya kavuşarak gerek yurdumuzda gerekse uluslararası platformda hak ettiği yerini almıştır.

Egzersiz Fizyolojisi, Anatomi, Fizyoloji, Biyomekanik, Sosyoloji, Felsefe, Psikoloji, Pedagoji, Biyokimya gibi birçok bilim dalı sporla özdeşleşmiş ve böylelikle spor bir bilim dalı olarak ortaya çıkmıştır.

İşte Spor gibi böylesine önemli bir etkinliğin yaşamımızda ehil olmayan bilgisiz kişi ve kurumlar tarafından sırf rant amacıyla değerli yavrularımıza vermeye kalktıkları eğitimin, çocuklar üzerinde olumsuz hatta travmatik etkilerinin önüne geçebilmek için sayın anne ve babaların bu konuda çok dikkatli olmaları ve evlatlarını gönderecekleri spor okullarını ciddi bir araştırma sonucu belirlemeleri gerekmektedir.

Yazarın Yazıları