Salih ŞİŞMAN
  • 28/03/2017 Son günceleme: 28/03/2017 13:21
  • 6.737

Sosyal medyanın sosyalleşmemize katkı sağlayıp sağlayamadığı tartışılmaya devam ediyor ama insanlara yeni yeni kanallar açtığı da bir gerçek.

İnsanlar sosyal medya yoluyla sadece tanıdıklarına değil siyasetçilere, bürokratlara, sanatçılara vs. gibi kesimlere de ulaşabilmekte. Sosyal medya bu konuda gerçekten ulaşılamaz görülen kimselere bile bir nebze de olsa yakınlaşmamızı sağladı.

Yeri geliyor bir bakan binlerce mesajın içinden bazılarına cevap verebiliyor. Ya da bir sanatçı sevgisini belirten bir hayranına iyi dileklerini sunuyor. Bir başkası bir siyasetçiye veya bürokrata derdini anlatmaya uğraşabiliyor. Bunlar hep sosyal medya vasıtasıyla gerçekleşiyor.

Bu yerelden genele hep böyle. Fakat benim bu yazımda anlatmak istediğim konu ise daha farklı.

Bazı insanlar ise yine aynı yolu kullanıyorlar ama farklı amaçlara hizmet ediyorlar. Yıllardır sosyal medyayı profesyonel anlamda takip etmeye çalışıyorum. Edindiğim izlenim insanlar kendi psikolojilerini, sosyolojik yapılarını beğenilere, paylaşımlarına, yorumlara iz olarak bırakabiliyorlar.

Mesela bir kişi ‘aynı tornadan çıktığı’ bariz olan cümlelerini her makam sahibinin paylaşımının altına yazıveriyor. Daha çok yerel siyasetçi ve bürokratların paylaşımlarına yapılan yorumlarda gördüğüm bu durum bir rastlantı değil.

Örneğin, gerçek hayattan tanıdığınız bazı arkadaşlarınızın yanınızda bu makam sahiplerini eleştirdiğini ya da dert yandığını görürken, yine aynı kişilerin hiçbir şey olmamış gibi bu makam sahiplerinin her paylaşımını beğendiğini ve övücü yorumlar yaptığını görüyorsunuz.

Bir diğeri hayatındaki güzel bir gelişmeyi kendi duvarında paylaşıyor. İnsanlarda buna kayıtsız kalamıyor ve bu kişiye güzel dileklerinidualarını sunuyorlar. Ama bu kişi 200 küsur yorumdan sadece 5 tanesine teşekkür mahiyetiyle dönüş yapıyor. Bakıyorsun bu 5 kişide etiketli insanlar. Bu demek oluyor ki kalan 195 kişinin dilekleri önemsiz. Ya da kendini bu etiketli 5 kişiye cevap vermek zorunda hissediyor. Her hâlükârda bu 195 kişi önemsiz kategorisine düşmüş oluyor.

Bazıları da çalıştıkları kurumlarda üst düzey görev yapan kişilerin sosyal medya duvarlarına ve paylaşımlarına dadanıyor. Gerçek hayatta belli sayıda gördüğü üst yöneticisine destanlar yazıyor. Kah onun sevinciyle seviniyor kah onunla üzülüyor. Sanırsın kara gün dostu. Ama her gün kendi yüzüne baktığı iş arkadaşının sıkıntısını da sevincini de görmezden gelebiliyor.

Bunları fark etmek için artık özel bir araştırma yapmaya da gerek yok.  Sosyal medya yazılımları her geçen gün gelişiyor ve yapay zeka bu yazılımlara da dahil ediliyor. Haliyle böyle durumlar gözümüzün içine sokuluyor.

Sözün özü yaptığınız her şey görülüyor, farkediliyor ve niyetleriniz anlaşılıyor. İnsanlar komik duruma düşebiliyor. Sosyal medya üzerinden yapılmaya çalışılan ve fark edilmiyor sanılan bu sanal ilişkiler gerçek hayattaki ilişkileri de etkileyebiliyor. Benden uyarması…

Yazarın Yazıları