Sosyal medyada yer bildirimi ve tehlikeler

Sosyal medya artık hayatımızın her anında bizimle. O kadar ki artık sosyal medya hesabı olan çoğu kişi zaten gün içerisinde hesaplarını aktif olarak kullanırken, üstüne gece yatmadan önce de son kez sosyal medya hesaplarını inceleyip yatıyor, sabah ise daha yatağından kalkmadan ilk işi sosyal medya hesaplarını kontrol etmek oluyor.

Sosyal medyanın günümüz insanlığı üzerindeki bu etkisi kullanıcılara pozitif anlamda fayda getirdiği gibi negatif anlamda zararda getirebilmektedir.

Fakat sosyal medyadan kaynaklı görülen zararların çoğunluğu maalesef sosyal medyanın bilinçsiz kullanımı neticesinde avantajken dezavantaja dönen durumlardır. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere sosyal medya kullanımında medya okuryazarlığı kavramına dikkat edilmelidir.

Bu girişten sonra asıl konumuza gelirsek, artık sosyal medya kullanan birçok vatandaşımız “yer bildirimi” denen bulundukları yerin konum bilgilerini önemli gördüklerinde takipçileriyle ve arkadaş listesiyle paylaşmaktadır.

Kullanıcılar, herhangi bir restoranda, çay bahçesinde, tatil beldesinde, mesire yerlerinde, turistik beldelerde, herhangi bir sahil kenarında, merkezi yerlerde vs. vs. gibi aklımıza gelebilecek her yerde hatta istenirse fotoğraflı ve videolu bile olmak üzere yer bildirimi yapmaktadırlar.

Fakat her ne kadar iyi niyetle yapılmış bu yer bildirimleri güvenlik açığı da doğurabilmektedir. Mesela örnek olarak İstanbul’da yaşayan bir vatandaşın Giresun’da yaptığı bir paylaşımdan o kişinin evinde olmadığı sonucuna varabiliriz. Herkesin başına gelebilir demiyorum ama örneğin bulunduğunuz lokasyonda hırsızlık vakaları vb. sıkça yaşanıyorsa paylaşımlarınıza dikkat etmeniz faydanıza olacaktır.

Bu yazdıklarıma belki de paranoyaklıkta diyebilirsiniz. Ama şu an 30’lu yaşların üzerinde olan vatandaşlarımız hatırlayacaklardır ki, eskiden ev telefonlarımızı birisi aradığında ve karşımızdaki konuşmadığında hemen “acaba birisi evde olup olmadığımızı mı kontrol ediyor“ diye tedirgin olurduk. Ben uyarımı yaparak tedbirinizi almanızda fayda olduğunu belirtmek istiyorum. Tabi abartıp korkuda pompalamıyorum. Zaten ben ne kadar yazsam da yukarıda da belirttiğim gibi sosyal medya artık hayatımıza o kadar girdi ki onsuz yapamayacak ve yine sosyal medyanın imkânlarını kullanmaya devam edeceğiz. Dediğim gibi abartmadan tedbirli olmakta fayda var. Bu tedbiri de paylaşımlarınıza dikkat ederek sağlayabilirsiniz.

Bahsettiğimiz yer bildirimleriyle ilgili başka nahoş durumlarında yaşanabildiğini görüp duymaktayız. Mesela, herhangi bir yerde çok rağbet gören bir işletmede herkese açık yapılan yer bildirimleri yine orada yer bildirimi yapan başka kullanıcılar tarafından da görülebilmektedir. Bu, o işletmenin reklam anlamında işe yaramaktadır fakat herkese açık paylaşım yapan kullanıcıların profillerinin ve yer bildirimleriyle birlikte paylaştıkları fotoğraf ve videolarında görülmesine neden olabilmektedir. Haliyle istenirse bu kişilerin profilini inceleme imkânına da kavuşulmaktadır.

Hatta böyle yerlerde fotoğraflı yer bildirimi yapan bazı bayanların profillerini gören yine bazı kişilerin o bayanlara arkadaşlık teklifi gönderdikleri hatta özel mesaj bile atarak rahatsız ettiklerini de çevremizden duyuyoruz.

Yazımızın sonuna yaklaşırken yer bildirimleri ve paylaşımlarımızdan doğan sıkıntılardan nasıl korunabileceğimizi kısaca özetleyelim;

• Twitter gibi platformlarda takipçilerinizin birçoğunu tanımayacağınızdan yer bildirimleri ile ilgili paylaşımlarınızı dikkatli yapın.

• İnstagram ve benzeri platformlarda yaptığınız paylaşımların eğer bu hesaplarınızı Twitter ve Facebook hesaplarına da bağlarsanız oralarda da görüleceğini unutmayın.

• En çok kullanılan sosyal medya alanı olan Facebook hesabınızda da yer bildirimlerinizi ve paylaşımlarınızı herkese açık yapmadığınız gibi arkadaş listenizde gerçek hayatta tanımadığınız kişiler ya da paylaşımlarınızı görmesini istemediğiniz kişiler varsa sadece paylaşımınıza veya yer bildiriminize özel, o kişilerin görmeyeceği şekilde paylaşım da yapabileceğinizi unutmayın.

Sonuç olarak sosyal medya alanında yaşanılan sorunlarla ilgili sosyal medya mecralarını suçlamak yerine onu bilinçli kullanmaya özen göstermeliyiz. 

Salih ŞİŞMAN HAKKINDA

İstanbul Beykoz doğumludur. İncirköy Mahallesinde ikamet etmektedir. İlköğrenimini ve liseyi Beykoz’da, üniversite eğitimini Ahmet Yesevi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri bölümünde, Yüksek Lisansını ise İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yerel Yönetimler ve Şehircilik alanında “Belediyelerde E-Belediyecilik Uygulamaları: Beykoz Belediyesi Örneği” isimli çalışmayla tamamlamıştır. Halen, Ankara Üniversitesi Sanat Tarihi bölümündeki eğitimine devam etmektedir. Ayrıca, Beykent Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi (BÜSAM) tarafından düzenlenen Siyaset ve Devlet Yönetimi Sertifika Programına da katılarak sertifika almaya hak kazanmıştır. Vatani görevini Van Jandarma Komando Özel Harekat Tabur Komutanlığında tamamlamıştır. Çalışma hayatına Milli Savunma Bakanlığı Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı Alibeyköy Tank Çiftliğinde başlayan Salih ŞİŞMAN, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı'nın çeşitli birimlerinde görev almıştır. Şişman, aktif çalışma hayatını Beykoz Belediyesi Afet İşleri Müdürü olarak sürdürmektedir. Birçok kamu yararına çalışan sivil toplum kuruluşunda aktif olarak görev almıştır. Evli ve 2 çocuk babası olan Salih ŞİŞMAN, Sosyal Medya Uzmanlığı, Medya Okuryazarlığı, Akıllı Şehirler, Yapay Zeka, İnsan - Bilgisayar Etkileşimi ve İnsan Kaynakları alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir. Özellikle Selçuklu ve Bizans Sanatı ile ilgilenen Salih Şişman, Beykoz'da bulunan Yoros Kalesi, Sultaniye Köşkü (Batık Köşk), Tokatköy'de Fatih Sultan Mehmet'in yaptırdığı Av Köşkü ve On Çeşmelerle ilgili araştırma ve makaleleri bulunmaktadır. Gazetemizde, ülke genelinin bilgisayar okuryazarı düzeyinde olması nedeniyle bu kitlenin yararına yönelik yazılar kaleme almıştır.