Salih ŞİŞMAN
  • 04/05/2017 Son günceleme: 04/05/2017 22:09
  • 7.549

Neredeyse son 10 yılımıza damga vuran sosyal medya mecraları hayatımızın artık birer parçası haline geldi.

Her geçen gün kullanıcı oranlarının arttığı bu mecralarda Türk kullanıcılarının sosyal medya kullanımı dünya genelinde ilk 10’larda. Türkiye’de mobil internet kullananların neredeyse tamamına yakını yani 43 milyon kişi sosyal medya kullanıcısı.

Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu kadar talep gören bu sosyal medya alanları hayatımızın her anına müdahale edebiliyor. Sosyal medya sadece sosyal paylaşımlar yapılan yerler olarak değil bilgi paylaşımı amacıyla da kullanılıyor. Takipçi oranlarının artması sonucu bireysel kullanıcılar görüşlerini ve sosyal durumlarını insanlara aktarırken, işletmeler ise daha fazla kitleye ulaşarak hem satışlarını artırma hem de satış sonrası desteği verme yoluna gitmektedirler. Bunun yanında binlerce sayfa üzerinden de gündelik bilgilerde takip edilebilmektedir.

Satışlarını artırmak isteyen işletmeler hem ürün tanıtımları hem de reklamlar vasıtasıyla sosyal medya alanlarını aktif kullanmaktalar. Bu strateji tabi ki sadece satışları artırmakla sınırlı kalmıyor. Firmalar tüketicilerden gelen geri dönüşleri değerlendirerek daha kaliteli ürünler vermeye de uğraşıyorlar. Tüketicilerden gelen pozitif geri dönüşler ile birlikte satış sonrası hizmetlerin kalitesi o işletmenin itibarını artırmaktadır. Aslında bir işletme için en iyi reklamlardan biri de budur. İnternet kullanma oranlarının artması neticesinde milletimiz aldığı hizmetle ilgili yaşadığı pozitif ve negatif bir durumu diğer kullanıcılara aktarabilmektedir.

Sosyal medya alanları gelişmeden önce forum ve şikâyet siteleri üzerinden yapılan ve belli bir kesim tarafından kullanılan bu yöntem, sosyal medya mecralarının gelişimi sonucu her yaş ve gelir grubu tarafından kullanılmaktadır. Tüketiciler satın aldığı bir ürünün yanında verilen ufak bir hediyeden aldığı mutluluğu sanki kendini zorunlu hissedermişcesine ilgili firmanın sosyal medya hesaplarında paylaşabilmektedir. Yine başka bir işletmede personelle yaşadığı bir sorunu hizmet aldığı anda söylemeyip daha sonra ilgili işletmenin sosyal medya sayfalarına yazabilmektedir.

Yazımızda da belirttiğimiz gibi bunlar o firma veya işletmenin itibarını artıran veya eksilten durumlardır. Sosyal medya üzerinden gelen müspet geri dönüşlere samimi davranıldığı gibi menfi gelen geri dönüşlere aynı yaklaşımla bakılmalıdır. Her ne kadar haklı olunsa bile işletmenin sayfasından menfi diye silinen bir görüş başka sorunlara da yol açabilecektir. Firma ya da işletmenin kurumsal yapısına bağlı olarak kaliteli ve gelişmiş bir halkla ilişkiler çalışmasıyla bu sorunlar çözülebilmektedir. Bazı kurumsal firmalarda bu durumlarla mücadele eden sosyal medya kriz yönetimi masaları dahi bulunmaktadır.

Sosyal medya bireysel kullanıcıların da itibarını artırmakta ya da azaltmaktadır. Sosyal medya itibarınızın yüksek olması için illa çok tanınmış biri olmanıza gerek yoktur. Az sayıda dahi olsa kendi arkadaş çevrenize veya takipçilerinize yaptığınız kaliteli paylaşımlar ile birlikte düzeyli bir ölçüde kalmak koşuluyla paylaşılan kişisel görüşler her zaman takipçiler tarafından değer ve saygı görecektir. Sosyal medya mecralarındaki arkadaşlarınızın veya takipçilerinizin dünyevi, siyasi veya diğer görüşlerini düşünmeden o anki psikolojinizle yapacağınız paylaşımlar sonucu sanal dünyadaki arkadaşlarınızı reel hayatta da kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ayrıca konuşulan dilin iyi kullanılması ve yazıya dökülmesi de karşı tarafı etkileyen hususlardandır. İlkokul seviyesi tarzı yazılan bir yazıyla karşı tarafa herhangi bir etki bırakamayacağınızı hatırlatmak isterim.

Sözün özü artık sosyal medya paylaşımları bir sanat haline gelmiştir. Yine daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz üzere sosyal medya paylaşımlarınız bireysel ve kurumsal aynanızdır.

Daha itibarlı bir sanal dünyada buluşmak dileğiyle…

Yazarın Yazıları