Kalp krizinden ölümler, kış aylarında artmaktadır.
Soğuk havada artan enerji ihtiyacı nedeniyle, aşırı yağlı yemek ve az hareket etmek kilo alımına neden olur. Kışın ortaya çıkan hava kirliliği, sigara içilen kapalı mekanlarda bulunma da kalp krizi riskini büyük ölçüde artırır.
Yapılması gereken daha önemli, daha basit ve ucuz ama çok daha etkili önlemler var.
Kış hazırlığı denince aklımıza anında ve öncelikle “bağışıklık sistemimizi güçlendirmek”geliyor:
İlk iş olarak kanınızdaki D vitamini seviyesini ölçtürebiliriz. Eksikliği bağışıklık sistemini ciddi biçimde zayıflatan doğal maddelerin başında D vitamini geliyor. D vitamini seviyeniz 30’ların, hele hele 20’lerin altına inmişse tekrarlayan kış enfeksiyonlarıyla karşılaşmanız sürpriz olmuyor. Kışın daha az hastalanayım diye avuç avuç C vitamini yutmak yerine, öncelikle yeteri kadar D vitaminim var mı sorusuna yanıt aramalı ve eğer bir eksiklik söz konusuysa yerine koymalısı ve ne yapıp edip kandaki seviyeyi 50’li rakamların üstüne çıkarmalısınız. Bunun için fırsat buldukça güneşlenip ve aile hekiminiz dahil herhangi bir doktordan yardım isteyebilirsiniz.
Özellikle kadınların kışa hazırlanırken birkaç basit testle demir seviyelerine de baktırmalarında fayda var. Bunu genç kız ve genç hanımların bilhassa da anne adaylarının ihmal etmemeleri gerekiyor. Demirin eksik olduğu bir bedende bağışıklık sistemi de yeteri kadar verimli çalışmıyor. Demir zengini besinlere ağırlık verince de (kırmızı et, yeşil sebzeler, haftada 2-3 kez bakliyat, ayda 1-2 kez ızgara karaciğer) iş kolayca çözümleniyor.
Kışa girerken probiyotik gücünüzü de arttırmanız çok iyi olur. Probiyotik gücün kaynağı bağırsaklardaki faydalı bakteriler. Elimizde faydalı mikropların miktarını ölçebilen bir test maalesef hala yok ama her zamankinden daha fazla doğal yoğurt, kefir yiyerek, ev yapımı ayran içerek ve probiyotik gücü arttıran besinlere (ev yapımı taze turşular, mayalı yiyecekler, boza) ağırlık vererek bağırsaklarımızdaki probiyotik bakteri miktarını arttırmakta her durumda fayda var.
Kış hazırlıklarınızı yaparken yiyecek içecek listelerimize C vitamininden zengin besinleri (Portakal, limon, greyfurt, mandalina, nar, yeşil sebzeler, özellikle yeşilbiber ve otlar.) eklemeyi de unutmayalım ama C vitamininin “depolanan” bir vitamin olmadığını hep aklımızda olsun. C vitamini en fazla birkaç gün içinde (kullanılmadığı takdirde) böbrekler vasıtasıyla vücuttan atılıyor. Bu nedenle C vitamini zengini yiyecekleri (meyveler ve sebzeleri) taze ve olgun halleriyle ve mümkünse kabuklarıyla, düzenli yiyip içmeniz gerekiyor
Önemli bir nokta da kış hazırlıklarını yaparken listenize zerdeçal ve zencefilden zengin basit besinler eklemeyi unutmamanızdır. Mesela her gün yarım bardak yoğurda ekleyeceğiniz birer çay kaşığı toz zencefil ve toz zerdeçal müthiş bir kış desteğidir ve bir “bağışıklık hapı”gibidir. Bu karışıma ekleyeceğiniz bir çay kaşığı tarçın ve bir çay kaşığı sızma zeytinyağı ile de tam bir “bağışıklık kokteyli” elde edeceğinizden emin olabilirsiniz.
Kış aylarında bol bulunan taze ve yağlı balıklardan sık sık yemeyi de unutmayın. Balık, proteinden zengin oluşu yanında mükemmel bir omega-3 yağları kaynağı olması nedeniyle çok ama çok önemli bir besindir. Özellikle yağlı balıklar (lüfer, istavrit, palamut, hamsi) omega-3 yağlarından çok zengindir. Ancak yağda kızartılan balıklarda omega-3 miktarı ciddi ölçüde azalıyor ve o pek değerli proteinlerin yapısı bozuluyor, unutmayalım!