İrem SÜRÜ
  • 01/04/2021 Son günceleme: 01/04/2021 19:01
  • 4.431

Sağlık, hayatımızda yeri en büyük kelime...

Sağlık denildiği zaman aklımıza güçlü olmak ve hastalanmamak geliyor. Özellikle bu günlerde, mevcut koşulların getirdiği gündelik koşuşturma, zamana yetişebilme çabası sırasında sağlık sadece önemli ve büyük hastalıklara yakalanmamak, güçlü bağışıklık kazanma odaklı farklı bir algıyı oluşturmaya başlıyor. Önümüze çıkan yeni korkutucu hastalıklar, doğal olarak bazı gerçeklerin daha arka plana atılmasına sebep oluyor ve bizlere evimizde, ofisimizde, arabamızda, yolda başımıza gelebilecek küçük bir kazanın hayatımızı ne kadar etkileyebileceğini unutturuyor.

Oysa ki, evimizde iş yaparken geçireceğimiz küçük bir kaza, yanlış müdahalelerle birleştiğinde, hayatı tehdit eden bir hastalık kadar tehlikeli olabiliyor. Üstelikte evimizde bu kadar fazla vakit geçirmemiz gereken zamanlarda bu daha da sıklaşıyor. Düzenli sağlık kontrollerimiz yapıldığında, gün içerisinde düzgün beslendiğimizde, spor yaptığımızda, zararlı alışkanlıklardan uzak bir hayat sürdüğümüzde hayat kalitemiz artıyor, kendimizi ruhen ve fiziken dinç hissediyoruz. Buradan bakıldığında olması gereken her şey hayatımızda tam gözüküyor. Ama aslında gündelik hayatta başımıza gelebilecek kazaların veya yaralanmaların bizlerin hayatında neleri değiştirebileceğini fark etmiyoruz.

Sağlık ve sağlıklı yaşam aslında vücudumuza iyi bakmak ve hastalıklardan kaçınmanın yanında, kazalardan korunmak, kaza anında neler yapılması gerektiğini bilmek, kazaya uğramış kişiye düzgün, bilinçli müdahale edebilmek, önce kendimizi sonra ailemizi, çocuğumuzu, komşumuzu ve daha nice insanı emniyete alabilmektir.

Kaza ölümlerinin yüzde 10’u ilk beş dakika içinde, yüzde 54’ü ise ilk yarım saat içinde meydana geliyor. Olay anında yapılan etkili bir ilk yardım ile ölümlerin yaklaşık yarısını engelleyebiliyoruz. Hayatımıza katacağımız pratik bilgiler, bizlerin ve çevremizdeki insanların hayatını sürdürebilmesi için çok büyük bir öneme sahip oluyor. İşte hayatımızın bu alanında ilk yardımın yeri, önemi daha belirgin bir şekilde ön plana çıkıyor. İlkyardım eğitimlerinin sürekli değişimle birlikte gelişmesi, insan hayatında ki sağ kalımı çok daha fazla yukarı çıkarmaya, kaza yada yaralanma sonrası iyileşme sürecinde hayat kalitesini arttırmaya devam ediyor.

Yardım kelimesini duyduğumuzda, en önde olmayı görev bilmiş bir toplumuz. Bu toplumsal yapımızda var olan bir olgu ve bu konuda tarihe bakıldığı zaman çok fazla örnekle karşılaşıyoruz. Toplum olarak hepimiz, ihtiyacı olana el uzatırız. Bu yardım için uzatılan ilk el, ne kadar bilinçli ve eğitimli olursa, sağlığımıza bir o kadar çabuk kavuşuruz. Fakat ya yanlış bir müdahale? Sağlığımızda ve ömrümüzde geri dönüşü olmayan hasarlar bırakır.

Ani olarak ortaya çıkan hastalık veya yaralanma durumunda kişinin hayatını korumak, sağlık durumunun kötüleşmesini önlemek ve iyileşmesine destek olmak amacıyla olay yerindeki imkanlarla uygulanan hızlı ve etkili müdahalelere ilkyardım diyoruz. Başımıza gelen herhangi bir kaza veya hastalık anında kendi hayatımızı kurtarabilmemizin yanında, ailemizin,  sevdiklerimizin hayatına da aynı oranda katkı sağlayabilecek olmamız mükemmel bir ödül.

Üstelik bunun için illa sağlık çalışanı veya doktor olmamıza gerek olmaması, kolay ve küçük bilgilerle insanların hayatına dokunma şansımızın olması ilkyardım eğitimlerine katılmamız, ilkyardım bilgilerini okumamız, öğrenmemiz için gayet tatmin edici bir sebep oluyor. Verdiğim eğitimlerde insanların aslında yardım etmeye, hayat kurtarmaya, kısaca bir el uzatmaya çok fazla istekli olduklarını fakat yanlış bilinen bilgiler ile hareket etmeye çalıştıklarını görüyorum. Tabii sonrasında bunların yerini doğru bilgiler alıyor ve kim bilir kaç kişinin daha hayatı kurtuluyor.

İlkyardım eğitimlerine katılımı sadece iş yerlerimiz zorunlu kılıyor diye değil, aynı zamanda evimizde küçük bir çocuk yetişiyor diye yapmalıyız. Bu öğrenimi zorunlu değil gönüllü sağlamalıyız. Hayatta bir bebeğin, parkta oynayan bir çocuğun, kaza yapan bir babanın, her hangi bir annenin hayatını kurtarmaktan daha güzel hissettiren ne olabilir? Eminim bunu hepimiz canı gönülden istiyoruz. O kişi olabilmenin yolu ise biran önce araştırmak, okumak, öğrenmek ve öğretmekten geçiyor.

Size uzatılan ilk el, sizin eliniz kadar değerli ve bilgili olsun. 

Yazarın Yazıları