Talip ERCAN
  • 01/01/1970 Son günceleme: 03/02/2013 23:11
  • 29.841

2013 Yılı geldi geliyor derken bir baktık Ocak ayı tamamlanmış, Şubat’tan gün alınmış.

Biz her fırsatta yaşadığımız beldenin güzelliği ile övünelim Kış Mevsimleri bir başka hüzünlü geçiyor. Öyle ki kimi yağmurlu rüzgarlı havalarda akşam 8’den sonra bile sokaklar o kadar ıssız bir hale bürünmekte ki..
Tabii ki biz Beykoz için odaklanmış düşünceleri kafamızda şekillendirirken birileri geleceğe ait planlarını projelerini hayata geçirebilmek için koşturup durmakta. Bu kesimler içinde önümüzdeki yerel seçimlerde kendi açılarından bir yer edinebilme derdinde olanlara sıklıkla rastlanılmakta. Kendi yaşantısını düzene sokamamış, kendine çeki düzen vermekten nice aciz insanı görmekteyim her ortamda. Kerameti kendinden menkul insanlar kuşatmaya başlamış Beykoz’umu… Her alanda varlar spor, siyaset, eğitim, kültür…akla gelebilecek her konuda ahkam kesip durmaktalar.
Çoğu zaman Beykoz’un yıllar önceki dönemlerinde yaşamayı arzu etmişimdir. Hani televizyonların bu kadar çok kanallı olmadığı, İnternet denen çağımızın en büyük uyuşturucusu konumunda olan lanet şeyin olmadığı dönemlerde…
Geçtiğimiz günlerden birinde yukarıda ifade etmeye çalıştığım ruh halimle dolanıp dururken çoktandır kitap okumadığımı hatırladım. Ben ki Beykoz ilçesinde kitap okuyanlar arasında kendimi ilk sıralarda gören Talip Ercan olarak ihmal etmişim, dalmışım yine ıvır zıvıra. Hemen titreyip özüme döndüm! Ve başladım üst üste kitaplar okumaya. Bir anda kendime gelmeye başladım.
Evet, dostlar her şeyde bizlere dayatılanlara inanır olduk, inceleme araştırma yapmadan her anlatılanları doğru kabul eder olduk. Düşünmek, konuşmak istemeyen habire cep telefonlarından, laptoplardan, masa üstü bilgisayarlardan sanal alemde hastalık derecesinde bize yapışan ve bir türlü bırakmayan elektronik mikropların esiri olduk.
Acaba siz günlük yaşantınızda kaç kelimelik bir birikim ile konuşma ihtiyacınızı gidermektesiniz? 150 mi? 200 mü? Yoksa daha az mı? Oysa kelime dağarcığımız için en yararlı uğraş kitap okuma olmalı diye düşünüyorum. Bu açığı da çevremizdeki, evimizdeki, İş yerlerimizdeki kişilerle kurulan dar sayıdaki kelimeler ihtiva eden konuşmalarla kesinlikle gideremeyiz.
Hayatım boyunca en kızdığım insanlar kendini olduğundan ve bilinenden daha akıllı, gösterişli, önemli sanan zavallılar oldu. Bunlara da her alanda rastlanılmakta. Ortak yönleri kendilerini çok iyi pazarlayabilmeleri olsa gerek. Yaptıkları her işin ardından elde edecekleri menfaatleri düşünür, ince eleyip sık dokurlar. Karda yürüyüp izini belli etmemeyi çoğu zaman başarabilmekteler. Bu hayatta bu işi başarabilseler bile korkarım ki ahiretleri çok acılı olacaktır.
Herkes zaman zaman bir köşeye inzivaya çekilip kendini sorgulamalıdır diye düşünmekteyim. Artıları ile eksileri ile ciddi bir hesap kitap yapmalılar. Bu arada en büyük hesabın da yaratana verileceğini de iyi bellemeli. Acaba en son ne zaman içinizde hoş bir iz bırakan, o anı andıkça huzur dolduğunuz bir iyilikte bulundunuz? Ne zaman birileri için dua ettiniz? En son ne zaman yakın akrabalarınızı bayram-seyran dışında ziyaret ettiniz? Korkmayın bu soruları en başta kendime de sormaktayım. Kendi halim hiçte iyi sinyaller vermemekte. Hatalarımı, eksiklerimi, yapmak isteyip de yapamadıklarımı çok iyi biliyorum. Ancak gel zaman git zaman yeniden dalıyoruz hayatın karmaşasına. Oysa aklımdan ne de farklı düşünceler, yapacaklarım geçmekte. Yüce yaradan bizlere emanet ettiği bu ömrü ansızın almadan gerçekleştirmek istiyorum kafamdakileri.
Artık gerçekten de ruhen de bedenen de yorgun hissetmekteyim kendimi. Biraz daha esnek bakabilmeliyim hayata her projede beni de düşünenlere artık –Hayır teşekkür ederim, ben bu işte yokum-diyebilmeye başladım. Her yere yetişme halimi artık daha da esnetmeye başladım, -Ben yazmazsam, ben resimlerini çekmezsem kimse gündeme getirmez-düşüncelerimden soyutlanmaya başladım kendimi. Bakalım ne ölçüde başarılı olabileceğim.
Evet, dostlar yaş ilerlemekte, artık yeni rotalar belirlemek, çizmek yerine elimizdeki rotada ihmal ettiklerimizle yüzleşme anı geldi dayandı…
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun ...
Yazarın Yazıları