"Seçimler kavga aracı olmasın. Sel gider kumu kalır. Bu seçim de gidecek ama siz, akraba olarak, komşu olarak kalacaksınız..." Muhsin YAZICIOĞLU, 25 Mart 2009 Çağlayancerit)
Siyasi liderlerin tavrı halka aynen sirayet ediyor, eskiden espri yapan, birbirleriyle şakalaşan siyaset adamlarımız varken, daha eğlenceli geçerdi seçimler. Maalesef her seçim zamanı, bir nefret dili toplumun en alt tabakalarına kadar yayılıyor.
Eski zamanlarda gördüğümüz centilmenliğin yeniden geri dönmesini arzu ediyoruz. Mesela karşılıklı rakiplerine oy veren adaylar vardı eskiden. Halkın huzuruna birlikte çıkıp sorulara cevap veren liderler vardı.
Günlük hayatımız nasıl ilerliyordu, siyasetin de bu şekilde devam etmesini istiyoruz. Mahallenin bakkalı İYİ Partili, AK Partililer, MHP'liler gidip alış veriş yapmıyor mu? Tabii ki yapıyorlar. Nalbur CHP'li, Fırıncı Saadet Partili diye boyayı, ekmeği başka yerden mi alıyoruz? Hayır!
Yan komşumuz BBP'li, diğeri DSP'li olunca çocuğun düğününe davet etmeyen var mı? Birçok akrabamız, yakınımız değişik görüşlerden, partilerden, hastamız olsa, başımız sıkışsa aramıyor muyuz? Tabii ki arıyoruz. Cenazemiz olsa, CHP'li, AKP'li, MHP'li, SP'li, demeden, hep birlikte safa durup, birlikte uğurlamıyor muyuz?
Biz bütün bunları yaparken, onların yüzünden birbirimizle didiştiğimiz, kavga ettiğimiz kalp kırdığımız partilerin yöneticileri, il başkanı milletvekili, bakanı, başbakanı sizi bir kere arayıp soruyorlar mı? Derdinize derman oluyorlar mı? Hayır!
Öyleyse biz bize lazımız, lazım olmayanlar yüzünden yıllardır etle tırnak gibi olduğumuz yakınlarımızla aramıza siyasetin girmesine müsaade etmeyelim. Çünkü onlar aynı profesyonel futbolcular gibi sahada, ekranda birbirlerine girerler, ama akşam iş bitince aynı restoranda yemek yer, birlikte ticaret yapar, hayatın tadını çıkarırlar...
Bize dostlarımız lazım, başkasına gerek yok.
Vesselam...
